Güncelleme Tarihi:
Sante Gidio cemaatinin organizasyonuyla Anvers’te düzenlenen 3 günlük programın açılışına Suriye’den Ortodoks Patriği Ignatius Afrem II, Arjantin’den Haham Abraham Skorka, Mısır Müftüsü Shawki İbrahim Abdel-Karim Allam ve Budistler adına da Japonya’dan Gijun Sugitani gibi isimler katılarak konuşmalar yaptı.
Avrupa Konseyi başkanlığını devretmeye hazırlanan Herman Van Rompuy ve Anvers Belediye Başkanı Bart De Wever da programda birer konuşma yaptı.
Üç gün sürecek olan programın ilk gününde dünyanın farklı bölgelerinden farklı dinlere mensup dini liderler bir araya geldi. Dünyanın değişik ülkelerinden gelen dini liderler de barış adına önemli açıklamalarda bulundu.
BART DE WEVER: HERKESİN KENDİ OLACAĞI BİR ŞEHİR
Anvers Belediye Başkanı Bart De Wever konuşmasında Anvers şehrinden övgüyle bahsederken, 174 farklı milletten vatandaşın farklı fikirlerde olmasına rağmen birlikte yaşayabildiklerini aktardı. De Wever, yeri geldiğinde sıkıntılar yaşandığını fakat Anvers’te dine dile ve ırka bakılmaksızın herkesin kendi olabileceği bir şehir olduğunu da sözlerine ekledi.
HERMAN VAN ROMPUY: AŞIRI MİLLİYETÇİLİK SAVAŞ ANLAMINA GELMEKTEDİR
Avrupa Birliği’nin sadece ekonomik bir birlik olmadığının altını çizen Van Rompuy, “Barışın yolu ortak değerler ve ortak kaderden geçer. Ayrıca barış için günlük mücadele gerektirir.” dedi. Rompuy açıklamalarının devamında aşırı milliyetçiliğin de barışa zarar verdiğini aktarırken, “Aşırı milliyetçilik savaş anlamına gelmektedir.” dedi. Van Rompuy, dışarıda barışın sağlanması için öncelikle kendi içlerinde de barışın olması gerektiğini de vurguladı. Rompuy, “İnsanları bir araya getirmeliyiz. Birbirimizle tanışmalıyız ve saygı duymalıyız.” dedi. Herman Van Rompuy, adalet olmadan da barışın olmayacağını da söyledi.
SHAWKİ İBRAHİM ABDEL-KARİM: İSLAM AŞIRILIĞA KARŞIDIR
Mısır Müftüsü Shawki Abdel-Karim ise İslam’ın insanı en yüksek seviyede tuttuğunu ve Müslümanlığın da ahlaki değerler bütününden oluştuğunu belirterek sözlerine başladı. Abdel Karim konuşmasının devamında güncel olayları kastederek, İslam dinin aşırılığa ve radikalliğe kesinlikle karşı olduğunu ifade ederken, “Kendi aramızda da bir güven zemini oluşturmalıyız. Bu da diyalog yolundan geçer. Şu an yaşanan zulümlerin de İslam ile ilgisi yoktur. Terör yayan azınlıklar İslam’ı temsil etmiyor. İslam şiddet diniymiş gibi gösteriliyor ve medya da buna çanak tutuyor.” dedi. Güvenin diplomasi için de geçerli olduğunu ve bu tarz toplantılara ihtiyaç olduğunu aktaran Mısır Müftüsü, “Diyalog birbirimizi anlamaktır.” ifadesini kullandı.
ORTODOKS PATRİĞİ IGNATİUS AFREM II: BARBARLIĞIN HEDEFİ İNSANLIKTIR
Suriye’den gelen ve Orta Doğu’dan sorumlu Ortodoks Patriği Afrem ise yaptığı konuşmada dini fanatikliğin barışı tehlikeye sokan bir unsur olduğunun altını çizdi. Günümüzde yaşanan sıkıntılardan da bahseden Afrem, Orta doğuda savaş halinde olan ülkelerin geleceği olmadığını da belirtti. Orta Doğu bölgesinde Hristiyan vatandaşların da büyük sıkıntı içinde olduğunu aktaran Patrik Afrem, savaşların kimseye faydası olmadığını söyledi. Barbarlığın insanlığı hedef aldığını da sözlerine ekleyen Patrik Afrem, “Dünya ne zaman dinlemeyi öğrenecek?” diye sordu.
ABRAHAM SKORKA: SIKINTILARIN CEVAPLARINI BİRLİKTE BULMALIYIZ
Arjantin’den gelen Haham Abraham da Tevrat'tan barışla ilgili ayetler okudu. Skorka, herkesin barış için birlik ve beraberlik için de çalışması gerektiğini de belirtirken, “Bizlerin Hristiyan ve Müslüman toplumuyla paylaştığımız çok ortak nokta var. Ve yaşanan sıkıntıların cevaplarını da birlikte bulmamız gerekiyor.” şeklinde konuştu.