A.A.
Oluşturulma Tarihi: Haziran 10, 2008 13:33
Belçika adaleti, dört ay önce serbest bıraktığı terör örgütü DHKP-C üyelerine ilişkin adli dosyayı, Savcılığın başvurusu üzerine Yargıtay'da tekrar açtı.
Anvers Mahkemesinin sanıkları serbest bırakmasının ardından Yargıtay'ın bugün başlattığı oturumların sonucu, "adli sürecin son perdesi" olacak.
Belçika'nın Anvers Temyiz Mahkemesi, 7 Şubat 2008 tarihli son kararında, terör örgütü DHKP-C üyesi sanıkları serbest bırakırken, bu kişilerin ve bağlı bulundukları örgütün Belçika dışındaki eylemlerini dikkate almayı da reddetmişti.
Anvers Temyiz Mahkemesi, gıyabında yargılanan terör örgütünün başı Dursun Karataş ile Zerrin Sarı, Şükriye Akar ve Bahar Kimyongür'ü beraat ettirmişti.
Firarda bulunan terörist Fehriye Erdal 2 yıl tecilli hapis ve bin 230 avro para, Musa Asoğlu 3 yıl tecilli hapis ve bin 230 avro para, Kaya Saz da 21 ay tecilli hapis ve bin 230 avro para cezasına çarptırılmıştı.
Anvers Mahkemesi, daha önceki kararların aksine, DHKP-C'yi "terör örgütü" olarak nitelendirmeyi de reddetmişti. Cezaya çarptırılan sanıklara yönelik ithamlar arasında, sadece silah ve sahte belge bulundurmakla kullanmak yer alıyordu.
Mahkemenin gerekçeli kararında, savcılığın, DHKP-C'nin bir terör örgütü, sanıklarınsa terör örgütü üyesi olduklarını, bir çete veya suç örgütünün söz konusu olduğunu somut verilerle kanıtlayamadığı belirtilmişti.
Müdahil taraf olan Türk Devletinin de iddia ve kanıtları yetersiz bulunmuştu. Belçika mahkemesinin, sanıkların ve terör örgütünün Belçika dışında işledikleri suçlara yönelik iddiaları dikkate almayı reddettiği, örgüte ve üyelerine ilişkin başka ülkelerde alınan kararların Belçika adaletini bağlamadığı görüşünü ön plana çıkardığı görülmüştü.
Federal Savcılık, ülke çapında şaşkınlık yaratan bu son karara karşı itiraz hakkını kullanarak Yargıtay yolunu açtı. Savcılık, bugünkü oturumda, Anvers Mahkemesi'nin kararının belirsizlik ve kararsızlıklarla dolu olduğu üzerinde durarak, adaletten daha net bir tavır ve karar beklendiğini hatırlattı.
Sanıkların Belçika içinde ve dışında işledikleri suçları hatırlatan Savcılık, bunları görmezden gelen bir kararın kabul edilemeyeceği görüşüyle yeniden yargılama istedi.
Savcılık, DHKP-C'nin bir terör örgütü, sanıklarınsa terör örgütü üyesi olduklarının veya olmadıklarının, bir çete veya suç örgütünün söz konusu olduğunun veya olmadığının adli bir kararla netleştirilmesi gerektiğini belirtti.
Sanık avukatları, Savcılık iddianamesinin kendilerine önceden iletilmediği gerekçesiyle mahkeme heyetinden, savunma hazırlığı için zaman istediler. Oturumlar 24 Hazirana ertelendi.
ADLİ SÜREÇ
Terörist Fehriye Erdal ve terör örgütü DHKP-C üyesi 10 sanığı Belçika'da işledikleri suçlardan yargılayan Bruges Ceza Mahkemesi, 28 Şubat 2006'da açıkladığı kararda, Fehriye Erdal'a 4, örgütün başı Dursun Karataş'a 5, sözcüsü Musa Asoğlu'na 6, Kaya Saz, Bahar Kimyongür, Zerrin Sarı ve Şükriye Akar'a 4'er yıl hapis cezası vermişti. Gent Temyiz Mahkemesi de 7 Kasım 2006'da bu cezaları onamıştı.
Terör örgütü üyelerinden Musa Asoğlu, Kaya Saz, Şükriye Akar ve Bahar Kimyongür cezaevinde bulunurken, Belçika'da bir ikamette göz hapsinde bulunduğu var sayılan ve karardan 2 gün önce "izini kaybettiren" Fehriye Erdal ile Dursun Karataş ve Zerrin Sarı isimli teröristler firarda sayılıyordu.
Mahkeme, sanıkları 10 yıl boyunca kamu haklarından mahrum etmeyi de kararlaştırmış, Asoğlu'nu 5 bin 500, diğerlerini 2 bin 500'er avro para cezasına çarptırmıştı.
Bruges Mahkemesi, ayrıca DHKP-C'yi "terör örgütü" olarak nitelendirmiş ve Belçika'da adli alanda örgütün bu sıfatına resmiyet kazandırmıştı.
Bu kararlar üzerine Yargıtaya başvuran sanıkların Belçika'da işlediği suçlar arasında sahte kimlik kullanmak, silah ve patlayıcı madde bulundurmak, terör örgütü üyesi olmak, terör eylemleri planlamak ve haraç toplamak gibi suçlar yer alıyordu.
Belçika'da bazıları 1999 yılında suçüstü yakalanan örgüt üyeleri hakkında verilen kararların tümü, geçen nisan ayında Yargıtay tarafından bir tek gerekçeyle bozuldu. Yargıtay kararının ardından tutuklu ve hükümlü teröristlerin tümü serbest bırakıldı, firardakiler hakkındaki kararlar da "adli bir hata yapıldığı" gerekçesiyle iptal edildi. Bu "hata" ise Termondo Mahkemesi Yargıcı Freddy Troch'un, Bruges Ceza Mahkemesi başkanlığına atanmasından oluşuyor. Yargıtay, daha önce Türk asıllı teröristleri yargılayan ve sert kararlar vermesiyle tanınan bu yargıcın Bruges'e atanmasını "tarafsızlığın yitirilmesi" olarak değerlendirdi.
Yargıtay, sanıklar hakkında verilen kararlara yönelik hiçbir eleştiri ve itirazda bulunmadı. Anvers Temyiz Mahkemesinde tekrar başlatılan ve geçen yıl sonunda sona eren yargılamalar sırasında savcılık, Karataş ve Asoğlu için 10'ar yıl hapis cezası isterken, Asoğlu hakkında ayrıca 5 bin avro para cezası talebinde bulunmuştu.
Savcılık, Kimyongür için 7 yıl hapis ve 5 bin avro para cezası, Erdal, Saz, Sarı ve Akar için 5'er yıl hapis cezası istemişti.