Dev kuşatması
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Şubat 29, 2008 00:00
Orta Avrupa’nın "vergi cenneti" Liechtenstein, Almanya başta olmak üzere, AB üyelerinin mali kuşatması altında.
Almanya Maliye Bakanı Steinbrück, "Olayı AB düzeyine taşımak üzere baskı ve nüfuzumuzu artırıyoruz" dedi. Liechtenstein’da açılan hesaplar yüzünden büyük vergi kaybına uğrayan Berlin, Monaco ve Andorra’yı da, "AB’nin vergi kurallarına uyun, yoksa harekete geçeceğiz" diye tehdit etti.
İSVİÇRE ve Avusturya’nın arasındaki 160 kilometrekarelik dağlık bölgede bulunan dünyanın en küçük ülkelerinden Liechtenstein, Almanya’nın önderliğindeki Avrupa Birliği’nin, mevcut vergi sistemi aleyhine artan siyasi baskısıyla karşı karşıya.
35 bin nüfuslu Alp ülkesi, İsviçre’nin vergilendirmede AB standartlarını uygulamaya başlamasının ardından, Monaco ve Andorra ile birlikte Avrupa’nın üç "vergi cennetinden" biri olarak öne çıkmıştı. Özellikle Almanya’da, aralarında birçok ünlünün de bulunduğu zenginler banka hesaplarını Liechtenstein’a aktararak kendi milli vergi sistemlerinden kurtulma yoluna gitmiş, böylece nüfusu ortalama bir stadyumu bile doldurmakta zorlanan ülkenin kasasında, tıpkı bir dönem İsviçre’de olduğu gibi uluslararası bir servet birikmişti.
Paralarını bu ülkede saklayan vatandaşlarının izini sürerek çıkardığı bilanço karşısında şok yaşayan Almanya, 14 Şubat’ta harekete geçme kararı aldı ve "gayrimeşru" bir yolla da olsa, büyük bir vergi kaçakçılığı soruşturması başlattı. Hedef, Liechtenstein’ı AB desteğiyle "yola getirerek" işbirliğine zorlamak ve vergi sisteminin Birlik ile uyumlaştırılmasını sağlamak.
Almanya Maliye Bakanı Peer Steinbrück, Ruhr Nachrichten Gazetesi’nden dün yayınlanan röportajında "Olayı Avrupa düzeyine taşımak üzere baskı ve nüfuzumuzu artırıyoruz" dedi. Gelecek hafta Brüksel’de yapılacak AB maliye bakanları toplantısında konunun tartışılacağını belirten Steinbrück, "AB düzeyinde ilerleme olmazsa, Almanya adımlar atmaya başlayacak" diye konuştu.
ABD’YE VAR DA BİZE YOK MU
Olası yaptırımlar arasında, Almanya’dan Liechtenstein’a yapılacak her tür para transferi öncesinde ek vergi kesintisi de var. Berlin, Liechtenstein’da yatırımı olan tüm Almanların para transferleri konusunda beyanda bulunmalarını istiyor.
"İşbirliğine yanaşmayan vergi cennetleri" olarak Andorra ve Monaco ile birlikte Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) kara listesinde bulunan Liechtenstein konusunda Alman yetkilileri kızdıran bir başka detay, bu ülkenin ABD’nin benzer taleplerine sıcak yaklaşıp Berlin’i terslemesi. ABD Federal Vergi Dairesi’ne, ülkede hesap sahibi olan Amerikan vatandaşlarının listesini vermeyi kabul eden küçük prenslik, Almanya’nın talebini ise "milli egemenliğe müdahale" olarak görüp reddediyor. Liechtenstein Başbakanı Otmar Hasler, AB ile "mákul" bir anlaşma istediklerini belirterek, "Müzakereler sürüyor. Avrupalı ortaklarımız gibi, biz de kendi vatandaşlarımızın meşru çıkarlarını savunmaya devam edeceğiz" dedi.
ABD, İngiltere, Avustralya, İtalya, Fransa, İsveç, Kanada, Yeni Zelanda, Yunanistan ve İspanya’nın da aralarında bulunduğu ülkeler, Liechtenstein’a para aktaran vatandaşlarının izini sürmeye koyuldu.
Vergi vahalarını kurutun
ALMANYA Başbakanı Angela Merkel, Monaco Prensi Albert ile görüşme yaptığı sırada Berlin’de Başbakanlık önünde toplanan bir grup protestocu, "Liechtenstein, Monaco, İsviçre... Vergi vahalarını (cennetlerini) kurutun" diye pankart açtı. Bu protestolara karşın, gelecek kasım ayında AB’nin vizesiz Schengen rejimine girmeye hazırlanan küçük Alp ülkesi Liechtenstein "Vergi politikamız iç işimizdir" diyor.
Çalıntı bilgileri Alman ajanlar aldı
YÜZLERCE zengin Alman’ın hesap sahibi olduğu Liechtenstein’ın LGT bankasına ait gizli bilgiler eski bir banka çalışanı tarafından geçen yaz çalınıp Berlin’e 4 milyon euro karşılığında satılmıştı. Bu konuda hakkında cezai soruşturma başlatan Liechtenstein Savcılığı, eski banka çalışanının yanısıra, 600’ü Alman olan 1400 müşterinin özel bilgilerini yasadışı biçimde satın alan Alman gizli servisi BND’ye mensup istihbarat görevlilerini de dava edecek. Alman yetkililer, "Bilgiler BND ajanlarının eline tesadüfen geçti ve çok doğru bir iş yapıp bunları vergi denetçilerimize ilettiler" diyor. Söz konusu bankanın sahibinin Liechtenstein Hanedanı olması da işleri iyice karıştırıyor.
İSVİÇRE ve Avusturya’nın arasındaki 160 kilometrekarelik dağlık bölgede bulunan dünyanın en küçük ülkelerinden Liechtenstein, Almanya’nın önderliğindeki Avrupa Birliği’nin, mevcut vergi sistemi aleyhine artan siyasi baskısıyla karşı karşıya.
35 bin nüfuslu Alp ülkesi, İsviçre’nin vergilendirmede AB standartlarını uygulamaya başlamasının ardından, Monaco ve Andorra ile birlikte Avrupa’nın üç "vergi cennetinden" biri olarak öne çıkmıştı. Özellikle Almanya’da, aralarında birçok ünlünün de bulunduğu zenginler banka hesaplarını Liechtenstein’a aktararak kendi milli vergi sistemlerinden kurtulma yoluna gitmiş, böylece nüfusu ortalama bir stadyumu bile doldurmakta zorlanan ülkenin kasasında, tıpkı bir dönem İsviçre’de olduğu gibi uluslararası bir servet birikmişti.
Paralarını bu ülkede saklayan vatandaşlarının izini sürerek çıkardığı bilanço karşısında şok yaşayan Almanya, 14 Şubat’ta harekete geçme kararı aldı ve "gayrimeşru" bir yolla da olsa, büyük bir vergi kaçakçılığı soruşturması başlattı. Hedef, Liechtenstein’ı AB desteğiyle "yola getirerek" işbirliğine zorlamak ve vergi sisteminin Birlik ile uyumlaştırılmasını sağlamak.
Almanya Maliye Bakanı Peer Steinbrück, Ruhr Nachrichten Gazetesi’nden dün yayınlanan röportajında "Olayı Avrupa düzeyine taşımak üzere baskı ve nüfuzumuzu artırıyoruz" dedi. Gelecek hafta Brüksel’de yapılacak AB maliye bakanları toplantısında konunun tartışılacağını belirten Steinbrück, "AB düzeyinde ilerleme olmazsa, Almanya adımlar atmaya başlayacak" diye konuştu.
ABD’YE VAR DA BİZE YOK MU
Olası yaptırımlar arasında, Almanya’dan Liechtenstein’a yapılacak her tür para transferi öncesinde ek vergi kesintisi de var. Berlin, Liechtenstein’da yatırımı olan tüm Almanların para transferleri konusunda beyanda bulunmalarını istiyor.
"İşbirliğine yanaşmayan vergi cennetleri" olarak Andorra ve Monaco ile birlikte Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) kara listesinde bulunan Liechtenstein konusunda Alman yetkilileri kızdıran bir başka detay, bu ülkenin ABD’nin benzer taleplerine sıcak yaklaşıp Berlin’i terslemesi. ABD Federal Vergi Dairesi’ne, ülkede hesap sahibi olan Amerikan vatandaşlarının listesini vermeyi kabul eden küçük prenslik, Almanya’nın talebini ise "milli egemenliğe müdahale" olarak görüp reddediyor. Liechtenstein Başbakanı Otmar Hasler, AB ile "mákul" bir anlaşma istediklerini belirterek, "Müzakereler sürüyor. Avrupalı ortaklarımız gibi, biz de kendi vatandaşlarımızın meşru çıkarlarını savunmaya devam edeceğiz" dedi.
ABD, İngiltere, Avustralya, İtalya, Fransa, İsveç, Kanada, Yeni Zelanda, Yunanistan ve İspanya’nın da aralarında bulunduğu ülkeler, Liechtenstein’a para aktaran vatandaşlarının izini sürmeye koyuldu.
Vergi vahalarını kurutun
ALMANYA Başbakanı Angela Merkel, Monaco Prensi Albert ile görüşme yaptığı sırada Berlin’de Başbakanlık önünde toplanan bir grup protestocu, "Liechtenstein, Monaco, İsviçre... Vergi vahalarını (cennetlerini) kurutun" diye pankart açtı. Bu protestolara karşın, gelecek kasım ayında AB’nin vizesiz Schengen rejimine girmeye hazırlanan küçük Alp ülkesi Liechtenstein "Vergi politikamız iç işimizdir" diyor.
Çalıntı bilgileri Alman ajanlar aldı
YÜZLERCE zengin Alman’ın hesap sahibi olduğu Liechtenstein’ın LGT bankasına ait gizli bilgiler eski bir banka çalışanı tarafından geçen yaz çalınıp Berlin’e 4 milyon euro karşılığında satılmıştı. Bu konuda hakkında cezai soruşturma başlatan Liechtenstein Savcılığı, eski banka çalışanının yanısıra, 600’ü Alman olan 1400 müşterinin özel bilgilerini yasadışı biçimde satın alan Alman gizli servisi BND’ye mensup istihbarat görevlilerini de dava edecek. Alman yetkililer, "Bilgiler BND ajanlarının eline tesadüfen geçti ve çok doğru bir iş yapıp bunları vergi denetçilerimize ilettiler" diyor. Söz konusu bankanın sahibinin Liechtenstein Hanedanı olması da işleri iyice karıştırıyor.