Denktaş: Türkiye Fransa’yı AİHM’de rezil etmelidir
Güncelleme Tarihi:
Işıl ARSLAN- Nail KAHRAMAN/BURSA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 2006 14:54
KKTC eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Fransa’nın sözde Ermeni Soykırımı’nı İnkar Yasa teklifini kabul eden yasa çıkarma girişimini değerlendirerek, “Fransa’nın yaptıkları kendi ilkelerine ters düşmek ve ikiyüzlülüktür. Türkiye, Fransa’yı AİHM’de rezil etmelidir” dedi.
Mudanya Rotary Kulübü’nün konuğu olarak Bursa’ya gelen KKTC eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Fransa’nın sözde Ermeni Soykırımı inkar yasa teklifi ile ilgili görüşleri sorulan Denktaş, bunun eksiden bu yana alınan maksatlı bir karar olduğunu söyledi. AB’nin bazı meclislerinde sözde Ermeni soykırımı ile ilgili kararlar alındığını hatırlattı. Denktaş, “AB’nin Türkiye’den istediği her şeye Türkiye ‘evet’ demiş olsa, en sonunda 25 meclisten de onay alması lazım. İşte bu karaları alan meclislere gelindiğinde maksat, ‘Sizi tebrik ederiz. Çok güzel çalıştınız. Her şeyi çok güzel yaptınız. Ancak, bizim meclisimizin Ermeni kararı var. Bunu da kabul edin. Böyle gelin’ demek içindir. AB’de maalesef Türkiye’yi tam üye yapmamak için büyük bir kumpas vardır” diye konuştu.
Fransa’nın yaptıklarının kendi ilkelerine ters düştüğünü vurgulayan Rauf Denktaş, şöyle devam etti:
“Türkiye üzerine büyük oyun oynanmaktadır. ‘Söz özgürlüğü' derler, ondan sonra kendileri böyle yasalar geçirirler. Bu ikiyüzlülüktür. Şunu söylemek istiyorum: Türk milleti ayağa kalkmıştır. El birliği içerisinde TBMM, bütün partiler, ticaret odaları, millet herkes bir bütün olarak ayağa kalkmıştır. ‘Hadi bakalım hodri meydan’ demiştir. Zannedersem bunun etkisi olacaktır.
Olmadığı taktirde, sırf inatla, Ermeni toplumunu memnun etmek için veya Türkiye’nin önünü kesmek için devam ederlerse, neticesine katlanacaklardır. Bence neticesi AİHM’de Fransa’yı rezil etmek olmalıdır. İhalelerden kendilerini mahrum etmek olmalıdır. Ama Fransa’nın bazı fabrikaları Türkiye’de de çalışmaktadır. Bunlara boykot yapmak demek, Türk halkını cezalandırmak olur. Onun için burada ölçüyü kaçırmamak lazımdır. Fransa’dan gelen ürünlere boykot yapılacaksa yerinde olur.”
Kıbrıs ile ilgili görüşlerini de açıklayan KKTC eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türk Milleti'nin Annan Planı’na kadar bir geçmişte yumruk gibi ayağa kalktığını savunurken, şöyle dedi:
“Meclis'teki kararlar oybirliği ile alınırdı bütün partiler aynı şeyi söylerlerdi. Annan Planı’ndan bu yana maalesef bu bozulmuştur. Ümit ediyorum ki, Türkiye ve millet, Fransız konusunda bu birlikteliği Kıbrıs meselesine de taşır. Çünkü Kıbrıs meselesinde yine Türkiye’ye oynan bir oyun vardır. O da Türkiye’yi tam üye yapıp- yapmayacakları belli değil ama peşinen ‘Kıbrıs’ı Rumlara ver’ oyunudur. ‘Yunan olmasına boyun eğ’, ‘Eli kanlı katil bir idareyi meşru bir hükümet olarak tanı’ oyunudur. Milletin sesi yükselirse, basın, Ermeni meselesinde yaptığı gibi halkın sesini ve hissiyatını duyurursa, ortalığı toz pembe göstermezse, zannedersem AB bu konuda dersini alacaktır.”
Fransa’nın yaptıklarının kendi ilkelerine ters düştüğünü vurgulayan Rauf Denktaş, şöyle devam etti:
“Türkiye üzerine büyük oyun oynanmaktadır. ‘Söz özgürlüğü' derler, ondan sonra kendileri böyle yasalar geçirirler. Bu ikiyüzlülüktür. Şunu söylemek istiyorum: Türk milleti ayağa kalkmıştır. El birliği içerisinde TBMM, bütün partiler, ticaret odaları, millet herkes bir bütün olarak ayağa kalkmıştır. ‘Hadi bakalım hodri meydan’ demiştir. Zannedersem bunun etkisi olacaktır.
Olmadığı taktirde, sırf inatla, Ermeni toplumunu memnun etmek için veya Türkiye’nin önünü kesmek için devam ederlerse, neticesine katlanacaklardır. Bence neticesi AİHM’de Fransa’yı rezil etmek olmalıdır. İhalelerden kendilerini mahrum etmek olmalıdır. Ama Fransa’nın bazı fabrikaları Türkiye’de de çalışmaktadır. Bunlara boykot yapmak demek, Türk halkını cezalandırmak olur. Onun için burada ölçüyü kaçırmamak lazımdır. Fransa’dan gelen ürünlere boykot yapılacaksa yerinde olur.”
Kıbrıs ile ilgili görüşlerini de açıklayan KKTC eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türk Milleti'nin Annan Planı’na kadar bir geçmişte yumruk gibi ayağa kalktığını savunurken, şöyle dedi:
“Meclis'teki kararlar oybirliği ile alınırdı bütün partiler aynı şeyi söylerlerdi. Annan Planı’ndan bu yana maalesef bu bozulmuştur. Ümit ediyorum ki, Türkiye ve millet, Fransız konusunda bu birlikteliği Kıbrıs meselesine de taşır. Çünkü Kıbrıs meselesinde yine Türkiye’ye oynan bir oyun vardır. O da Türkiye’yi tam üye yapıp- yapmayacakları belli değil ama peşinen ‘Kıbrıs’ı Rumlara ver’ oyunudur. ‘Yunan olmasına boyun eğ’, ‘Eli kanlı katil bir idareyi meşru bir hükümet olarak tanı’ oyunudur. Milletin sesi yükselirse, basın, Ermeni meselesinde yaptığı gibi halkın sesini ve hissiyatını duyurursa, ortalığı toz pembe göstermezse, zannedersem AB bu konuda dersini alacaktır.”