DENK’in yaptığını, PEJ de yapabilir mi
Güncelleme Tarihi:
Fransa’da “Türkiye’nin Fransa’daki ayağı”, “Erdoğan’ın partisi” olmakla eleştirilen Eşitlik ve Adalet Partisi (PEJ), haziranda düzenlenecek genel seçimlere hazırlanıyor. PEJ, Hollanda’daki Denk Partisi gibi, Avrupa’daki siyasi alanda kendilerine bir yol çizmeye çalışan genç göçmenlerden oluşuyor.
PEJ Genel Başkanı Şakir Çolak, ülkedeki mevcut siyasi sistemin farklılıkları kabul etmediğini, göçmen gençlerin beklentilerini karşılamak için yeni bir siyasi parti kurmanın kaçınılmaz olduğunu söyledi. PEJ mensuplarının, siyaseti bir meslek haline dönüştürmek yerine ülkedeki tartışma zeminini geliştirmek için bir araç olarak kullandığını ifade eden Çolak, hatta aralarından bazılarının Sosyalist Parti (PS) ve Halk Hareketi Birliği’nden (UMP) geldiğini kaydetti. Çolak, söz konusu üyelerin bu partilerin kendi kabuğuna kapanmasının ardından ilk önce bağımsız liste oluşturduklarını daha sonra da PEJ’i kurma kararı aldıklarını belirtti.
‘SIRADAN’ PARTİLER BU HALE GETİRDİ
PEJ’in kurucusu Hikmet Hüseyinbaş’ın yerine 2016’da geçen Çolak, Ocak 2015’te kurulan bu partiyle eşitsizlik ve haksızlıkla mücadele etmeyi hedeflediklerini dile getirdi. PEJ, kurulduğundan bu yana çok sayıda bölgesel ve ulusal medyanın dikkatini çekerken bazı medya organları ise PEJ’i Türkiye’nin Fransa’daki ayağı olmakla suçluyor. Bu suçlamalara, “Biz Fransız siyasi bir partiyiz” yanıtını veren Çolak, ‘sıradan’ diye nitelendirdiği diğer partilerin Fransa’yı mevcut duruma sürüklediğini savundu. Çolak, “Bu partileri geleneksel olarak tarif etmek onlara değer kazandırır ancak bunlar ülkenin geçirdiği sorunların büyük kısmından sorumlu olan partilerdir. Bu partiler hiç üretken ve çözüm odaklı olmadıkları için sıradanlar” dedi.
GÖÇMEN GENÇLER SİYASETLE İLGİLENİYOR
Le Nouvel Obs dergisi kısa süre önceki yayınında attığı manşette PEJ’den bahsetmek için “Erdoğan’ın partisi Fransa’ya nasıl sızdı?” başlığını kullanmıştı. İddialara cevap veren Çolak, “Gençler entegre olmadıklarında komüniteryenizmle suçlanıyor siyaset yapmak istediklerinde de sızmacılıkla suçlanıyor. Göçmen gençler zaman geçtikçe siyasetle daha çok ilgileniyorlar. Bu dikkate alınması gereken bir gerçek” diye konuştu. Çolak, bu gençleri marjinalleştirerek veya damgalayarak bir şeylerin ilerleyemeyeceğine dikkati çekerek kökenleri aşarak sosyal gelişme, haksızlık ve eşitsizlikle mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı.