Güncelleme Tarihi:
AVRUPA Birliği tarihinde ilk defa üye ülkelerden birindeki hükümet oluşumuna açıkça müdahale etti. Artık demokrasi, insan hakları gibi değerleri koruma gerekçesiyle üye ülkelerin iç işlerine müdahale edilebilecek; kimse ‘bu benim iç işim’ diyemeyecek. Avrupa Parlamentosu'nda ‘Haider vak’ası' ile ilgili tartışmada çeşitli siyasi görüşlere sahip parlamenterler şunları dile getirdiler:
FRANSIZ IRKÇILAR: HAKKIMIZ YOK
Bruno Gollnisch (Fransız aşırı sağ Ulusal Cephe üyesi): AP içinde böyle bir tartışma, ülkelerin özgürlüğünün ve egemenliğinin hiçe sayılması anlamına geliyor. Bir ülkede serbestçe yapılan seçimlerle belirlenen hükümete ve onun anayasal haklarına müdahale etmeye hakkımız yok. Bu prensibin ihlal edilmesi halinde yapılacak tek şey, AB üyeliğinden çıkmak olur.
PORTEKİZ: FİKRİMİZİ SÖYLERİZ
Francesco Seixas da Costa (AB Dönem Başkanı, Portekiz Devlet Bakanı): Avusturya dilediği hükümeti seçme hakkına sahiptir. Ancak bizim de Avusturyalı dostlarımıza hükümet seçimlerinin ilişkilerimiz üzerinde etkileri olacağını söyleme hakkımız vardır. Demokrasi ve insan hakları sadece bir ülkeyi değil herkesi ilgilendirir.
İSPANYOL SOLU: OLUMSUZ ETKİLER
Enrique Baron Crespo (AP Sosyalist Grup Başkanı-İspanyol): Aşırı sağ bir partiyle koalisyon kurulması, AB'ye üyeliği olumsuz etkiler. Avusturya'ya hükümet oluşumunu gözden geçirme çağrısı yapmakla yükümlüyüz.
BELÇİKALI YEŞİLLER: DEMOKRASİ İÇİN
Paul Lannoye (AP Yeşiller Grubu-Belçika): Avusturya'nın içişlerine karışmıyoruz. Demokrasinin tehlikeli zemine kaymasını önlemek için uyarıyoruz.
LİBERALLER: DEMORKASİ UYANIKLIKTIR
Patrick Cox (Liberal Grup-İrlanda): Demokrasinin fiyatı, sürekli uyanık olmayı gerektirir. Haider'in partisi Liberal Enternasyonal örgütünden dışlanmalıdır.
FRANSIZ SOLU: TARİH BİZİ YARGILAR
Marie-Noelle Leinemann (Sosyalist Grup- Fransız): Irkçılığa, yabancı düşmanlığına hemen güçlü ve birleşmiş bir şekilde karşı koymazsak, tarih bizi kötü yargılar.