Güncelleme Tarihi:
Demirtaş’a TBMM Başkanvekili Pervin Buldan ve partinin Dış İlişkilerden Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Hişyar Özsoy da eşlik etti. HDP’nin ABD Temsilcisi Mehmet Yüksel’in de katıldığı heyet, önce ABD Dışişleri’nde halen bakanlığın en üst düzey kariyer diplomatı olan Müsteşar Kristie Kenney ve yakında Ankara’da ABD Büyükelçisi John Bass’in yardımcılığını üstlenecek Phil Kosnett ile bir araya geldi. Bakanlıktaki görüşmenin ardından ise heyet aynı gün Beyaz Saray’da Avrupa ve Avrasya’dan sorumlu direktör Charles Kupchan ile Türkiye’yi içine alan bölgeden sorumlu Mark Shapiro’yla görüştü.Görüşmelerde Türkiye’deki gelişmeler ağırlıklı yer tuttu. Demokratikleşme, çözüm sürecine dönüş, dokunulmazlıkların kaldırılması gibi konularda her iki taraf görüşlerini dile getirdi. HDP kaynakları, toplantılarda Suriye’deki durum başta olmak üzere bölgesel konuların da ele alındığını ifade etti. Demirtaş, cumartesi günü kentten ayrılmadan önce Kürt konferansında da “Türkiye’nin Kürtleri: İç Savaş, Özerklik ve Çözüm Süreci” başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi.
ABD’YE SIK GELME NEDENİ
Demirtaş, Washington’a son dönem sık gelmesini ise “Bizi başkalarından dinlemek yerine bizden dinlemeleri iyi olur. Yoksa biz sorunların çözümünü Washington’a havale etmiş değiliz. Ne demokratikleşme sorununu ne de Kürt sorununu” dedi. Demirtaş, çözüm sürecinde Washington’ın bir arabuluculuk rolü üstlenip üstlenemeyeceği konusunda “Tabii ki dünyadaki birçok barış görüşmesinde, uluslararası örgütler, ülkeler arabuluculuk ve gözlemcilik gibi roller oynadılar. Bu Washington olabilir ya da ülkelerin desteklediği bir sivil inisiyatif olabilir. Çünkü bu güvensizlik ortramında tekrar masaya dönülecekse iki tarafın da güvenebileceği karma bir gözlemci heyete ihtiyaç var. Ama Türkiye’de hükümet buna yanaşmıyor” dedi.