Güncelleme Tarihi:
Berlin Duvarı'nın 30 yılı aşkın bir süre önce yıkılması, Avrupa için Moskova ile işbirliği umudunu simgeliyordu. Ukrayna'da 24 Şubat'ta başlayan savaş bu umudu sildi ve beton duvarlar ve dikenli tellerin yükselişini başlattı.
DİKENLİ TELLER, KAMERALAR, İZLEME SİSTEMLERİ...
Finlandiya Başbakanı Sanna Marin, ülkesinin Rusya ile olan 1.340 kilometrelik sınırını güçlendirmeyi planladığını duyurdu.
Bu ayın başlarında, Polonyalı askerler, Polonya ile Litvanya arasına yer alan Rus bölgesi Kaliningrad sınırına dikenli teller çekmeye başladı. Bir zamanlar sadece sınır muhafızlarının ara sıra devriye gezdiği alana şimdi dikenli tellerin yanı sıra kameralar ve elektronik izleme sistemi de kurulacak.
Buna benzer bir bariyer şimdi de Rusya ile Finlandiya arasındaki sınıra çekiliyor. Çok yakın zamanda iki ülkenin sınırında ormanlık alanların yanı sıra güçlü ve yüksek bir çit boy göstermeye başlayacak.
Londra Üniversitesi'nden jeopolitik profesörü Klaus Dodds Avrupa'nın içinde bulunduğu karamsar havayı özetlerken, "1989'dan sonra Avrupa'nın sahip olduğu iyimserlik artık büyük ölçüde gitti. Demir Perde gitti, ancak ne yazık ki 'dikenli tel perde' artık Avrupa'nın çoğu için acı bir gerçeklik haline geliyor" dedi.
SINIR ÖNLEMLERİ SERTLEŞMEYE BAŞLADI
Avrupa Birliği'ndeki bazı ülkeler, 2015 yılından itibaren Orta Doğu ve Afrika'dan Güney Avrupa'ya giren 1 milyondan fazla mülteciye karşı sınırlarından önlem almaya başlamıştı.
Ukrayna'da yaklaşık dokuz aydır devam eden savaş ve Moskova'ya yönelik yaptırımlara bir yanıt olarak yeni bir göç krizinden korkan Avrupalı liderler, sınırları için aldıkları önlemleri sertleştirmeye başladılar.
Sınırlara kurulan bariyerler füzelere veya tanklara oranla daha az koruma sağlasa da hükümetler sınırların daha iyi kontrol edilmesinin büyük göçmen akınlarını durdurabileceğini düşünüyor.
RUSYA'YA 'GÖÇMENLERİ KULLANIYOR' SUÇLAMASI
Profesör Dodds, Rusya'nın Avrupalı komşularıyla medeniyet çatışmasına girerek göçmenleri bir silah olarak kullandığını öne sürüyor ve bu durumun Polonya, Litvanya ve Letonya gibi hükümetlerin göçmenlere sığınma başvurusu şansı bile vermemesine ve Yunanistan ve Macaristan gibi diğer Avrupa ülkelerinin de girişleri reddetmelerine yol açtığını iddia ediyor.
Dodds ayrıca sınırlara çekilen ve nadiren işe yarayan bariyerlerin göçmenleri daha tehlikeli yolculuklara ittiklerini belirterek şunları söylüyor;
"Askeri sınırlar popüler olsa da, genellikle daha iyi bir yaşam için sınır geçiş tehlikesini göze alan çaresiz göçmenleri tehlikeye atıyor. Sınırlara bu tür duvarlar örmek toplumun empati ve şefkat özelliğini tüketiyor"
BU VİDEO İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR