Güncelleme Tarihi:
Musul’da halen 200 bin Türkmen’in bulunduğunu kaydeden Selim, “DEAŞ, Türkmenleri canlı kalkan olarak kullanıyor, büyük endişe içindeyiz. Musul ikinci Halep olma yolunda, Türkmenler hem Musul’da hem de Telafer’de etnik temizlik korkusuyla yaşıyor” ifadelerini kullandı. Çatışma bölgesinde bulunan Selim, 2 gündür Musul’un çevresinde şiddetli çatışmalar yaşandığını belirterek özetle şunları söyledi:
DEAŞ MUSUL’DA DİRENİŞ GÖSTERİYOR
“Musul’un merkezine henüz kara harekatı başlamadı. DEAŞ, şehrin etrafındaki köy ve bölgelerde fazla direniş göstermeden çekildi. Tuzaklanmış patlayıcılar, mayın ve bombalar döşenmiş. Bombalı araçlarla saldırılar yapıyor. Musul merkeze yönelik şuan top atışları ve hava saldırıları devam ediyor. DEAŞ Musul’da direniş gösteriyor. Kara harekatı başladığında kanlı çatışmalar olacak.
TÜRKMENLER CANLI KALKAN
Şu an Musul’da 200 bin Türkmen var. DEAŞ, Türkmenleri, operasyonlara karşı canlı kalkan olarak kullanıyor. Bir taraftan DEAŞ, diğer taraftan ise Haşdi Şabi ile PKK, Türkmenlere yönelik etnik temizlik yapacağı korkusunu yaşıyoruz. Türkmen kenti olan Telafer’de 100 bin Türkmen DEAŞ’ın esaretinde. Kimse Telafer’i konuşmuyor. Telafer’de büyük bir sessizlik hakim, herkes endişe içerisinde. Musul’u kaybedecek DEAŞ burada katliamlar yapabilir. Hem Musul’da hem de Telafer’de Türkmenlerin geleceği belirsiz. Sadece DEAŞ değil Şii Haşdi Şabi ile PKK’nın da hedefinde Türkmenler var. Musul, ikinci Halep olma yolunda. Sivil katliamlar yaşanabilir, insani koridor açılması ve sivillerin tahliye edilmesi gerekir. Türkiye’nin Türkmenlere sahip çıkması, burada olmasını istiyoruz. Aksi halde Türkmenlere yönelik etnik temizlik yapılacak, Türkmen bölgesi diye bir yer kalmayacak.”
MASADAKİ MUSUL
İstihbarat birimlerince hazırlanan başta Cumhurbaşkanı ile Başbakan olmak üzere ilgili kurumlara sunulan Musul raporunda ise DEAŞ’ın kontrolüne geçmeden önce Musul’da 3 milyon kişinin yaşadığı, bunun 600 bininin Türkmen olduğu belirtilerek, “DEAŞ’ın Musul’a girmesinin ardından 400 bini Türkmen olmak üzere 1 milyona yakın kişi Musul’dan ayrıldı. Şuan Musul’da 2 milyona yakın sivil bulunmakta. Bunun 200 bini Türkmen. Söz konusu DEAŞ’tan sonra Musul’a Şii milislerin yerleşmesi durumunda şu an Musul’da bulunan 200 bin Türkmen’in de yerinde olacağı, daha önce kenti terk eden 400 bin Türkmen’in ise geri dönemeyeceği, bunun da Musul’da Türkmen varlığının sonu olacağı” değerlendirilmesinde bulunuldu.
UNICEF: MUSUL’DA 500 BİN ÇOCUK RİSK ALTINDA
UNICEF, Musul’da kontrolün geri alınmasına yönelik düzenlenen askeri operasyonun başlamasıyla birlikte kentte yaşayan 500 bini aşkın çocuğun ve ailelerinin büyük risk altında olduğunu duyurdu. UNICEF Irak Temsilcisi Peter Hawkins konuya ilişkin yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
“Musullu çocuklar son iki yıldır büyük acılar çekiyor. Bu çocukların çoğu zorla yerlerinden edilebilir, cephe hatları arasında mahsur kalabilir ya da tarafların açtıkları karşılıklı ateşlere hedef olabilir. 150 binden fazla kişinin derhal yararlanabileceği şekilde yeterli su, duş, tuvalet ve hijyen kitini önceden konumlandırmış olup, önümüzdeki birkaç hafta içinde bu imkanların 350 binin üzerinde kişiye ulaşması planlanmaktadır. Gezici ekipler de, çocuklar arasında görülebilecek kritik zihinsel ve fiziksel travmalara müdahale için hazır durumdadır. Ayrıca, çocuk felci ve kızamık gibi hastalıklara karşı aşı kampanyası başlatmak üzere UNICEF’in Sağlık Bakanlığı ile birlikte 50’nin üzerinde ekibi hazırda bulunmaktadır.”