Davutoğlu'ndan YouTube-Twitter ayrımı
Güncelleme Tarihi:
New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde temaslarda bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türk gazetecilerin Anayasa Mahkemesi kararına rağmen Twitter yasağının neden kalkmadığı sorusuna, "Twitter yasağı özel bir konu, YouTube yasağı ise ulusal güvenlik konusu. Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararın bir tartışmasını, kendi hukuk sistemi içinde bir değerlenirmesini yaparız. Bu özgürlüklerin kısıtlaması olarak algılanmamlı” şeklinde yanıt verdi.
Davutoğlu’nun gazetecilerle yaptığı sohbette öne çıkan açıklamaları şöyle:
“Bu mesele Twitter üzerinden iletişim özgürlüğüne kısıtlamaya yönelik bir kısıtlama değil. Türkiye olarak vatandaşlarımızın hukukunu korumak zorundayız. Bizim mahkemelerimizin aldıkları kararlar var. Bir vatandaşımızın kendi onurunu korumak için açtığı bir dava kararı var. Bir yazarımız adına çalışan sahte bir hesap var. Mahkeme kararları dünyanın her yerinde saygı duyulması gereken kararlardır. Twitter uluslararası bir şirkettir. Faaliyet gösterdikleri ülkelerin mahkemelerine saygı göstermek zorundadır. Bu konuda bizim duruşumuz çok ilkeseldir. Bizim Twitter’a yaptığımız müracaatlarla bu vatandaşlarımızın haklarını ihlal eden hesapların kapatılması istendi. Twitter bunları kapatmamakta direndi. Bununla ilgili geçici bir tedbir uygulandı. Bu vatandaşlarımızın haklarını, onurlarını korumaya dönük bir tedbirdi."
'KARARI TARTIŞIRIZ'
"Türkiye’de hukuk sisteminin işleyişi var. Anayasa Mahkemesi'nin aldığı karar, hukuki karardır. Tabii bunun bir değerlendirmesi yapılır. Kendi hukuk sistemimiz içinde bunu tartışırız ve mutlaka değerlendirmesini yaparız. Ama dışarıdaki bir uluslararası şirket bizim iç hukukumuza saygı göstermek zorundadır. Bunun herhangi bir şekilde özgürlük kısıtlamasına yönelik bir adım olduğu tezi yanlıştır. Başka ülkelerde de gayri resmi bir dinleme olduğunda her ülke kendi tedbirini alır."
'SURİYE KONUSUNDA BAŞBAKAN'IN DA KASTETTİĞİ BU'
"Suriye’deki gelişmeler bir savaşın çok ötesine geçmiştir. Savaşta uygulanması gereken temel ilkeler vardır. Suriye rejimi, insanlık tarihinin gördüğü en kötü yöntemlerle büyük bir insanlık suçu işlemiştir. Yüz binlerce insan öldü, milyonlarca insan mülteci durumuna düştü. Türkiye sınırları da birçok kez ihlal edildi. Son olarak iki hafta önce Türk Silahlı Kuvvetleri'nin uluslararası angajman kuralları gereği Suriye uçağı düşürmesi söz konusu. Dolayısıyla bu, bizim için çok ciddiyetle takip edilmesi gereken bir husustur. Sayın Başbakanımızın da kastettiği budur. Süleyman Şah türbesini defalarca vurguladık. Birleşmiş Milletler’e daimi temsilciliğimiz aracılığıyla tekrar bir bildirimde bulunduk. Bu mekan Türkiye Cumhuriyeti toprağıdır. Onlara yönelik bir müdahale, hangi gerekçeyle olursa olsun hak ettiği müdahaleyi bulur. Suriye sınırında her türlü tedbir alınmıştır. Bu yeni bir şey de değil. Zaten Genelkurmay Başkanlığı, MİT müsteşarlığı ve bakanlığımız aracılığıyla gerekli çalışmalar yapılmıştır."
'ERMENİLERE KAPILARIMIZ AÇIK'
"Kesep için özel bir hazırlığa gerek yok. Türkiye insani konular söz konusu olduğunda etnik ya da mezhep ayrımını kabul etmez. Arap, Türk kim gelirse gelsin sınırlarımızın açık olduğunu söyledik. Ben Ermeni Patriği'ni de ziyaret ettiğim. Oradaki yakınlarınız zor durumda kalırsa Türkiye’nin her türlü yardıma hazır olduğunu söylemiştim."
"Suriye’den bize yönelik bir müdahale olmadığı sürece biz karşılık vermeyiz. Angajman kurallarına uyarız. Bize bir füze atışı olursa hemen karşılığını veririz. Kesep’teki Ermeni nüfusu ve dostlarımız bir sıkıntıyla karşılaşırsa her türlü yardımı yaparız. Dün üç Suriyeli sınırımıza intikal etti. İkisi Ermeni biri Suriyeli'ydi. Kendilerini kucakladık. Bundan sonra da kim gelirse kapımız açıktır. Ermeni dostlarımıza sesleniyorum, Ermeniler Türkiye’ye gelmek isterlerse hoş geldiler, sefa geldiler. Ermeni diasporasının sözlerine kimsenin itibar etmemesini rica ediyorum. Ermenilerin çatışmalardan dolayı Lazkiye’ye doğru hareket ettiğini duyuyoruz, bize doğru gelirlerse sınırlarımız kendilerine açıktır."
BM çevreleriyle görüşmeler yapmak ve Türkiye'nin çok boyutlu dış politikasının farklı bölgelere açılım hedefi çerçevesinde temaslar gerçekleştirmek üzere New York'ta temaslarda bulunacak olan Davutoğlu, ilk olarak Türkiye'nin eş sunucusu olduğu Medeniyetler İttifakı girişiminin, "Sürdürülebilir Kalkınma Yolunda Barış" temasıyla düzenlenen “Dostlar Grubu” toplantısına katılarak bir konuşma yaptı. Davutoğlu, perşembe ve cuma günleri de Afrika Grubu, Karayipler Topluluğu (CARICOM) ile Gelişmekte olan Küçük Pasifik Ada Devletleri (PSIDS) Daimi Temsilcileri ile çeşitli çalışma toplantılarında bir araya gelerek, Türkiye'nin 2015-2016 dönemi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) geçici üyeliğine adaylığı için temaslar gerçekleştirmesi öngörülüyor.