Güncelleme Tarihi:
Dün akşam yayınlanan programda Davutoğlu, hafta başında CNN'in ve Anadolu Ajansı'nın yayınladığı fotoğraflarla ilgili konuşarak, "Bunlar net kanıtlar, bu insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Bu suçu işleyen herkesten hesap sorulmalıdır. Srenrenitsa'da yapılan hataları tekrarlamamalıyız" diye konuştu.
Davutoğlu, "Srebrenitsa'da bazı insanlar başka yöne bakmaya çalıştı, bazıları Srebrenitsa'yı bir süre göz ardı etmeye çalıştı. Ancak Srebrenitsa yaşandı ve bu uluslararası kamuoyu için bir utanç kaynağıydı" dedi.
Amanpour'un dönemin Sırp lideri Slobodan Miloşeviç'in Birleşmiş Milletler mahkemesinde yargılandığını hatırlatması ve "Esad da yargılanmalı mı?" diye sorması üzerine ise Davutoğlu, "Evet, ne yapılacağına Suriye rejimi karar vermeli" yanıtını verdi.
DAVUTOĞLU'NA YARGI SORUSU
Amanpour Davutoğlu'na Türkiye'de yaşanan son gelişmeleri ve Başbakan Tayyip Erdoğan liderliğinde bu hafta içi Brüksel'de gerçekleştirilen temasları da konuştu
Economist dergisinin, "Geçtiğimiz yıl içinde Türkiye protestoların baskıyla sonlandırılmasına, yolsuzluk skandallarına, polis ve yargı mensuplarının topluca görevden alınmasına, dış güçlerin oyunlarıyla ilgili paranoyakça açıklamalara, ekonomik yavaşlamaya ve toplumu İslamlaştırma yönünde yeni girişimlere sahne oldu" ifadelerini hatırlataran Amanpour, "Yargıyla ilgili yaşananların Türkiye'nin AB üyelik sürecine zarar vereceği konusunda kaygılarınız var mı?" diye sordu.
Davutoğlu Brüksel'deki görüşmelerin çok başarılı geçtiğini ve önemli meyveler verdiğini ifade etti.
Amanpour'un AB liderlerinin "hukukun üstünlüğü" vurgusunu hatırlatması üzerine ise Davutoğlu'nun yanıtı şöyle oldu:
"Türkiye'de hukukun üstünlüğü olduğuna dair kimsenin şüphesi yok. Türkiye'nin son 10 yıldaki başarısının üç temel prensibi var: Çok güçlü bir demokrasi ve demokratikleşme süreci, çok dinamik bir ekonomi ve aktif ve verimli bir demokrasi. Bence tüm bu gözlemciler, objektif gözlemciler son 10 yıl içinde başka hiçbir ülkede böyle bir başarı hikayesi yaşanmadığı konusunda hemfikir olacaktır. Biz kendimize güveniyoruz, demokrasimiz güçlenecek."