Davutoğlu: Şimdi küresel bir sınıfım var

Malacanan Sarayı’ndaki törene Başbakan’ın eşi Sare Davutoğlu ile Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da katıldı. İki liderin ortak basın toplantısında, “Filipinler’deki barış sürecinde başarılar elde edilmiş olduğunu görmekten dolayı büyük bir memnuniyet duymaktayım” diyen Davutoğlu ,özetle şunları söyledi:

YENİ KİTAP YAPTIM

“Bu bölgedeki akademisyenlik hayatım, buradaki gelişmeleri, bazı yaklaşımlardaki tutarsızlıkları görmek açısından da çok önemli oldu. İlk Körfez Savaşı sürecinde, Saddam’ın Kuveyt’i işgali sürecinde, burada hocalığım döneminde, siyaset tarihiyle ilgili olarak ders vermiş olduğum sınıfta olumlu bir şok yaşadım aslında. Çünkü sınıf küçük bir BM gibiydi. Müslümanlar, Hristiyanlar, Budistler, Çinliler, Hindular bir aradaydı ve elimdeki kitapta da Yunan medeniyeti, Roma İmparatorluğu, Hristiyan medeniyeti, modernite, Hegel ve Marks ile bitmekteydi. Ancak kitapta Konfüçyizm, Hinduizm ve İslam medeniyeti yoktu. Ben baktığımda sınıfımda, şayet bu kitabı kullanırsam, bu çerçevede gençlere tarihin bir parçası olmadığını ifade ederim diye düşündüm ve o nedenle de bu kitabı kullanmadım, yeni bir kitap oluşturdum. Çin medeniyetiyle başlayan, Konfüçyizm, İsa öncesi süreç, Hristiyanlık, Budizm ve İslam medeniyetinin bir araya getirildiği bir kitap oluşturdum. Bu şekilde dersin içeriğini oluşturdum. Bunu neden gerçekleştirdim çünkü burada kültürel ve ekonomik akışı insanlığın tek taraflı bakılmamalı. Tek taraftan bakıldığında çok önemli kayıplar söz konusu olabilir. Bütün tarihi, kültürel ve ekonomik akımlar, yaklaşımlar içerisinde olmalı bu tarihi anlatımlar. Bu açıdan bakılacak olursa bütün medeniyetle ilgili olarak gerçekleşecek kitaplara da bu şekilde yaklaşılmalı.

RİZAL, ROL MODELİMDİ

Filipinler’in son 20 yılda demokrasisinde, siyasi istikrarında ve ekonomik kalkınmasında ne kadar etkileyici bir ilerleme yaptığını gördüm. 1990’da da üniversitede çalışmak için Malezya’ya geldiğimde Güneydoğu Asya ile ilgili özel olarak çalışmaya karar verdim ve Jose Rizal (Filipin bağımsızlık mücadelesinin öncüsü, şair ve yazar) hayranıydım. Rizal, bizim gibiler için rol modeliydi. Filipinler kültürünün derinliğini anlamak isteyenler Rizal’ın görüşlerini ayrıntılı bir biçimde öğrenmelidir. 19’uncu yüzyılın son çeyreğinde doğru siyasi vizyonu olan entelektüellerin ilk örneği olarak Rizal, Asya’dan yükselen saygınlık, eşitlik ve entelektüel derinliğin sesiydi. Rizal, diğer ülkelerde bağımsızlık savaşını başlatan sömürgeciliğe karşı gelen
Gandhi’nin, hatta Atatürk’ün öncüsüydü. Bir kez daha saygıyla anıyorum. Bu sabah mezarını ziyaret ettiğimde edebiyata, şiire, romana yaptığı katkıları düşündüm.”

Şimdi küresel bir sınıfım var

BAŞBAKAN Davutoğlu, Filipinler’de akademisyenliği dönemindeki anılarını da paylaştı. Katıldığı konferansta Malezya’da öğretim üyesi olduğu dönemden bir öğrencisi ile karşılaşan Davutoğlu’na Manila’da ders vermeyi özleyip özlemediği de soruldu. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Twitter’dan paylaştığı mesaja göre Davutoğlu soruya, “Şimdi küresel bir sınıfım var” yanıtını verdi. Davutoğlu, Manila sokaklarında yoğun ilgi gördü. Caddelere İngilizce yazılı ‘Hoşgeldiniz Davutoğlu’ pankartları ile Türk bayrakları asıldı. Manila’da TİKA tarafında 2 sınıfı donatılan Justo Lukman İlköğretim Okulu’nda ise sevgi gösterileriyle karşılandı. Öğrencilerle yakından ilgilenen ve ‘çak’ yapan Davutoğlu, çocukların ellerindeki Türk bayraklarının kenarlarını imzaladı.

Türkiye, Temas Grubu’ndaydı

TÜRKİYE, hem Filipinler hükümeti hem de Moro İslami Kurtuluş Cephesi’nin talebi üzerine, barış süreci kapsamında 2009’da kurulan Uluslararası Temas Grubu’na dahil olmuştu. Müzakereler sonucunda 15 Ekim 2012’de Filipinler hükümeti ile Moro İslami Kurtuluş Cephesi arasında Bangsamoro Anlaşması’nın imzalandığını anımsatan Dışişleri Bakanlığı Asya Pasifik Genel Müdürü Ersin Erçin, “Bu anlaşma, 2016’da yapılacak seçimlerle kurulacak Bangsamoro Siyasi Entitesi’ne ilişkin bir gelecek haritası, yol haritası oluşturuyor. 2016’da bir seçim olacak ve orada bir yol haritası oluşturacak. Bu yıl, 27 Mart 2014’te de bütün erklerin bir araya getirildiği kapsamlı bir anlaşma imzalandı” dedi. Erçin, Moro İslami Kurtuluş Cephesi’nin silah bırakma sürecini denetleyecek olan söz konusu organın başkanlığına da Filipinler hükümetinin isteği üzerine seçildiğine dikkati çekti.

MİNDANAO ÖZERK BÖLGESİ

Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi 1969’da kurulmuştu. Bağımsızlık için silahlanan söz konusu örgüt ile Filipinler hükümeti arasında, 1976 yılında Trablus Anlaşması imzalandı ancak anlaşmayla öngörülen kısmi özerkliği tam bağımsızlık hedefinden sapma olarak değerlendiren bir grup Müslüman, bu oluşumdan ayrılarak 1977 yılında Moro İslami Kurtuluş Cephesi’ni kurdu. Daha sonra 1990’da Mindanao Özerk Bölgesi kurulurken, 1996’da da bölgenin siyasi yapısı ve yasal çerçevesinin belirlendiği bir nihai barış anlaşması imzalandı. Moro İslami Kurtuluş Cephesi ile Filipinler hükümeti arasında barış müzakere süreci 1997 yılında başlamıştı.