Güncelleme Tarihi:
1 saat olarak planlanan görüşme, beklenenden yarım saat daha uzun sürdü. İki bakan, daha sonra basına ortak bir açıklamada bulundu.
Hillary Clinton, görüşmenin ardından basına açıklamasında, “Bakan Davutoğlu ve ben, çok verimli, birçok alanı kapsayan kapsamlı bir görüşmede bulunduk. Kendisini, Dışişleri Bakanı olarak atandığı ilk haftalarda burada ABD Dışişleri Bakanlığı'nda ağırlamak büyük bir ayrıcalık. Tabii ben de görevimin hemen başında Türkiye'yi dışişleri bakanı olarak ziyaret etmekten onur duymuştum. ABD Başkanı Barack Obama da Türkiye'ye harika bir ziyaret gerçekleştirdi. Tüm bunlar, ortaklık ve müttefikliğimizin gücünü ve önemini teyit ediyor” dedi.
Clinton, “Birlikte yapacak çok işimiz var. Türkiye, ABD ve tüm küresel toplum kesinlikle bir dizi güçlükle karşı karşıya. Ancak biz aynı zamanda fırsatları da görüyoruz. Bu çerçevede bizim mesajımız, bu görüşmeye veya daha önceki görüşmelerimize gelirken, işbirliğimizi sürekli olarak derinleştireceğimizdir. Çünkü biz, hem Türkiye hem de ABD olarak, oynayacak benzersiz rollere sahibiz. Zaten çoktan beri işbirliği yapıyoruz. NATO üyesiyiz ve G-20 ülkeleriyle küresel ekonomik krize yanıt vermek üzere çalışıyoruz” diye konuştu.
Clinton, Türkiye ve ABD arasında ticaretin artırılmasının yollarına baktıklarını, enerji kaynaklarının geliştirilmesi üzerinde çalıştıklarını, küresel terörizme karşı iki ülkenin birlikte çalıştığını, istikrarlı bir Pakistan ve Afganistan amacını paylaştığını ve El Kaide gibi terör örgütlerine ve benzerlerine güvenli barınak sağlanmasına karşı çıktığını söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı, “Türkiye'yi, PKK'nın terörist faaliyetlerine karşı savaşında destekliyoruz. Bu, çok önemli bir işbirliği konusu oldu. Bugün yeniden, ABD'nin, Türkiye'nin AB üyeliğine güçlü desteğinin altını çiziyorum. Türkiye, üyelik yolunda önemli bir ilerleme kaydetti. AB üyeliğini de destekleyici, kendi içinde verdiği kararlarla önemli bir reform sürecinden geçti. Türkiye'nin şu ana dek yaptıklarını alkışlıyoruz ve Türkiye ile çalışmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.
TÜRKİYE'NİN BARIŞ VE İSTİKRAR ÇABALARINA TEŞEKKÜR
Obama'nın Kahire'de Müslüman dünyasına hitabına özellikle değinmek istediğini belirten Clinton, “ABD, dünyada heryerdeki Müslümanlar ile geniş bir angajman içinde olmakta kararlıdır. Bu, karşılıklı çıkarlar ve saygıya dayalıdır. Biz dinamik toplumlarda, din ve ifade özgürlüğüne güçlü bir biçimde inanıyoruz. Biliyoruz ki bu değerler Türkiye'nin de paylaştığı değerlerdir. Aynı zamanda sayın bakana ve hükümetine, Türkiye'nin barış ve istikrar gücü olarak oynadığı rol için teşekkür etmek istiyorum” dedi.
Clinton, Türkiye'nin yıllardır yaptığı işlerle, barış ve istikrar yönünde çabalarını ortaya koyduğunu ve Ortadoğu'da kapsamlı bir barış çerçevesinde çabalarını sürdürdüğünü belirtirken, “Türkiye'nin Ermenistan ile ilişkilerini normalleştirme çabalarının güçlü destekçisiyiz. Aynı zamanda Yukarı Karabağ sorununun çözümü çabalarını da kuvvetle destekliyoruz. Kıbrıs'ı da konuştuk. Bu konuya başkan Obama, nisan ayında Türkiye'yi ziyaretinde de değinmişti” diye konuştu.
DAVUTOĞLU
Ahmet Davutoğlu da, Obama'nın “tarihi” olarak nitelediği Kahire'deki konuşmasının hemen ardından Washington'da Clinton ile biraraya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Davutoğlu, Clinton'ın bölgesel, ikili ve küresel sorunlara bakışını takdir ettiğini söyledi.
Clinton ve arkasından Obama'nın Türkiye'ye “tarihi” ziyaretlerinin ardından, iki ülke arasındaki konuların izlenmesi bakımından bu ziyareti gerçekleştirdiğini belirten Davutoğlu, “çok yapıcı” bir görüşme gerçekleştirdiğini kaydetti. Davutoğlu, ABD ile daha geniş kapsamlı bir ikili ilişki üzerinde anlaştıklarını, yalnızca güvenlik değil, ekonomi ve enerji güvenliği gibi konularla genişletmeyi planladıklarını anlattı.
Davutoğlu, Ortadoğu, Kafkasya, Karadeniz, Irak, Afganistan ve Pakistan konularını ele aldıklarını ve iki ülkenin birbirlerine paralel görüş taşıdıklarını not ettiğini bildirdi. Türkiye ve ABD'nin, küresel konularda, medeniyetlerarası ilişkiler, G-20 zirvesi, ekonomik kriz, BM Güvenlik Konseyi konularında benzer görüşler taşıdıklarını vurgulayan Davutoğlu, iki ülkenin, insanlığa katkıda bulunabileceklerini kaydetti.
SORULAR
Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesine ilişkin bir soru üzerine Clinton, “Süreçten ve ülkelerin gösterdiği kararlılıktan çok cesaret buldum. Elbette Türkiye ve Ermenistan normalleşme sürecine karar verdiler. Bunun zor bir süreç olduğunu ve sabır gerektirdiğini anlıyorum. Ancak hiçbir hedeften sapma görmedik. Tarafları bu süreçte yürümeye cesaretlendiriyoruz, destekliyoruz. İlişkilerin normalleştirilmesi yalnızca devam etmekle kalmıyor, ancak Türk hükümeti sorunları çözmekte kararlı” dedi.
Clinton, aynı biçimde Yukarı Karabağ konusunda Azerbaycan ve Ermenistan'ın birlikte sorunları çözmeye çalıştıklarını ve göreceli olarak kısa bir zamanda her iki konuda da ilerleme sağlandığını bildirdi. Bu yolda sorunlarla karşılaşılmasının normal olduğunu belirten Clinton, buna karşılık gösterilen kararlılığın cesaret verici olduğunu anlattı.
OBAMA'NIN KONUŞMASI
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Obama'nın Kahire'deki konuşması konusundaki görüşünün sorulması üzerine, “Obama'nın konuşması bir anlayış, vizyon ve barış konuşması. Bu vizyonu, Clinton'ın da ifade ettiği gibi biz de paylaşıyoruz” dedi. Obama'nın TBMM'deki konuşmasına ve Kahire konuşmasına bakınca, iki konuşmanın da içerik olarak benzediğine ve birbirinin devamı niteliğinde olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, bölgesel sorumlar ve küresel düzen için ifade edilen ilkelerin, çok önemli ilkeler olduğunu ve Müslüman dünyasına, ABD ve diğer farklı kültürden gelen ülkelerle ilişkilerin parlak olacağı yönünde bir mesaj verdiğini söyledi.
İLİŞKİLERİN DURUMU
Clinton da aynı soruya yanıt olarak, Obama'nın bir vizyon ortaya koyarak tüm dinsel gruplardan insanları biraraya gelmeye, birlikte çalışmaya çağırdığını, farklı deneyimlerden ve geçmişten, din ve ırktan gelinse de herkesin insan olma ortak özelliğini paylaştığını hatırlattığını bildirdi. Clinton, “Türkiye'yi hemen her sorunlu konuya el atarak engelleri temizleme yoluna girdiği, geçmişin getirdiği kısıtlamaları kıracak biçimde tutum aldığı için alkışladığını” kaydetti.
Clinton, “Türk-ABD ilişkileri çok güçlü ama bu ilişkileri daha da derinleştirmek için yeni yollara bakıyoruz. Bugünkü görüşmemizin amacı da buydu. Ortak vizyonumuzu alıp, insanlığın barış ve istikrarı için ne yapabiliriz, farklılıkları nasıl bir kenara koyabiliriz diye kullanmaya çalışıyoruz. Giderek artan bir biçimde birbirine bağımlı bir küresel düzen var. Bu, olumlu ya da olumsuz bir bağımlılık olabilir. Türkiye ve ABD'nin olumlu bir bağı var. İlişkilerin geleceği için daha mutlu olamazdım” diye konuştu.