Davet üzerine gittik

Çavuşoğlu, şunları kaydetti: “Savunma Bakanı askerlerini eğitmemizi istedi. Aynı şekilde Musul Valisi’nden de bize buna yönelik bir davet gelmişti. Askerlerimiz, ulusal muhafızlar ve peşmerge dahil o bölgede IŞİD’e karşı mücadele edecek güçleri eğitiyor. Bunu sadece Türkiye yapmıyor. Amerika yapıyor, Almanya yapıyor, Fransa yapıyor. Birçok ülke bu eğitime katkı sağlıyor. Bu kamplara katkı sağlıyor. Dolayısıyla Türk askerleri oraya başından beri Irak yönetiminin daveti üzerine gitmiştir. Tabii ki zamanı geldiğinde değişim olabilir. İhtiyaca göre bu sayı azaltılabilir, arttırılabilir. Ama dediğim gibi hem İçişleri Bakanını’ndan hem de Savunma Bakanı’ndan, Musul Valisi’nden, Türkiye’ye böyle bir davet gelmişti daha önce.”

TEPKİLER

İran: TÜRKİYE İzin almalıydı

Türkiye’nin Musul yakınlarına askeri sevkiyatına Irak’tan eleştiriler sürerken, İran hükümeti de “Ankara, Bağdat yönetiminden izin almalıydı” açıklamasında bulundu. İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Türkiye’nin Musul’un Başika bölgesine asker göndermesiyle ilgili İran devlet televizyonuna, “Ülkelerin terörizmle mücadelesi, Irak’la koordineli olarak merkezi hükümetten izin alınarak yapılmalı, aksi takdirde bölge güvenliğine aykırı olur. Bu davranışlar terörizmle mücadeleye yardımcı olamayacağı gibi bölgedeki kaosu daha da tırmandıracaktır” diye konuştu.

IRAK AÇIKLAMA BEKLİYOR

Irak Savunma Bakanlığı Sözcüsü Nasır Nuri ise Rus haber sitesi Sputnik’e yaptığı açıklamada “Irak, Türkiye’den bir açıklama bekliyor. Eğer birlikler IŞİD’e karşı savaşan güçlere yardım etmek ve onları desteklemek için gönderildiyse, neden Irak’la ön koordinasyon olmadan yapıldı?” sorusunu yöneltti. Iraklı milletvekili Halid el-Asadi de “Bağdat, her türlü davetsiz misafire IŞİD’e muamele ettiği gibi muamele etmeli” dedi.

Suriye: Ankara yıkıcı rol oynuyor

Suriye ise Ankara’yı hem Irak’a hem Suriye’ye karşı ‘yıkıcı bir rol oynamakla’ suçladı. Suriye Dışişleri, açıklamasında Türkiye’nin Irak topraklarını “çirkin bir şekilde ihlal ettiğini” ve bunun “Ankara’nın Suriye ve Irak’a karşı oynadığı yıkıcı rolün devamı” olduğunu savundu.