Güncelleme Tarihi:
Başmüzakerecilik görevine atanmasından sonra ilk kez bu ülkeyi ziyaret eden Bağış’a ziyareti öncesinde, Danimarka’dan ilişkileri düzeltmek adına iki önemli jest geldi; Danimarka, göçmenler için yaptığı dil sınavından Türk vatandaşlarını muaf tuttu. Bağış, Kopenhag yolunda gazetecilerle sohbetinde, “Kopenhag’a ziyaretimizi Danimarka makamları da önemsiyor. Dün (Pazartesi), jest olarak Türk vatandaşlarına yönelik göçmenlik sınavından muafiyet getirildi. Biz, ‘Ankara anlaşmasından dolayı bu muafiyet hakkımız’ diyorduk ama kabul etmek istemiyorlardı. Gezi öncesinde böyle bir jest geldi” diye konuştu.
DANİMARKALI SAVCILARIN ROJ TV İNCELEMESİ
Danimarka’nın ikinci jesti ise, Roj TV konusunda geldi. PKK’ya verdiği destek nedeniyle Türkiye’nin kapatılmasını istediği Roj TV, uzun süre Türk-Danimarka ilişkilerinde sorun yaratmıştı. Son dönemde Roj TV aleyhine yargı sürecini başlatan Danimarka, Bağış’ın ziyaretinden hemen önce Türkiye’ye iki savcı gönderdi. Danimarkalı savcılar Güneydoğu’yu ziyaret ederek, “Roj TV’nin teröre verdiği katkı ve bunun bölgeye etkileri” konusunda yerinde inceleme yaptılar. Kopenhag’da dün (Salı) Danimarka Dışişleri Bakanı Lene Espersen ile görüşen Bağış, “geçen hafta Danimarka'dan 2 savcı gelip Diyarbakır ve Güneydoğu’daki başka illerde, beraberinde bizim savcıları da alıp köy köy dolaştılar. Halktan görüş alıp, yayınların bölge şiddetinin artmasına nasıl etkisi olduğunu araştırdılar” dedi. Bağış, Roj TV konusundaki bir başka gelişmenin ise, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararıyla, bu televizyonun Danimarka’da el koyulan banka hesapların geri verilmesi olduğunu da hatırlattı, ancak bu kararın “Danimarka hükümeti ya da yargısının değil, AİHM’in kararı olduğunun” altını çizdi.
“ROJ TV ÖZELEŞTİRİ YAPSIN”
Başbakan Recep tayyip erdoğan, dört yıl önce Danimarka’ya yaptığı resmi ziyaret sırasında, Roj TV kameralarının da olması nedeniyle, dönemin Danimarka Başbakanı Rasmussen ile ortak basın toplantısına katılmayı reddetmişti. Bağış, benzer bir durumla karşılaşması halinde nasıl tepki vereceği konusunda ise şöyle konuştu:
“Roj TV gelmeye çalışacaktır ama biz onları muhatap kabul etmiyoruz. Gelmesinler diye bir taahhüt talebim olmadı Danimarka makamlarından.”Türkiye’nin 24 saat yayın yapan Kürtçe bir kanalının olduğunu hatırlatan Bağış, “Benim Kürt vatandaşlarıma vereceğim mesaj varsa TRT şeş var, oradan veririm. Eğer 24 saat Kürtçe yayın yapılıyorsa ki, eskiden korkarlardı, bu Türkiye'de bir şeylerin değiştiğini gösterir” dedi. Roj TV’nin “özeleştiri yapması gerektiğini” de kaydeden Bağış, “Benim vatandaşıma “dağa gönder çocuğunu’ diyen, askerimi hedef gösteren, ekonomik projelerime saldıran ve saldırmayı teşvik eden bir TV kanalını muhatap kabul etmem. Bu kanal, en büyük zararı da benim Kürt kardeşime veriyor. Onun geleceğini karartıyor” dedi. Danimarkalı yetkililerle görüşmede Roj TV konusunu da gündeme getireceğini kaydeden Bağış, Bağış, “Roj TV’nin önce, onların deyimiyle, kendi özeleştirisini yapıp, kardeşlik, barış için ne yaptım demesi gerekir. Roj TV7nin kendi özeleştirisini yaptığını, ‘kepenkleri indirmek, baraj şantiyelerine saldırmak, gençleri şiddete yöneltmek hataydı’ dediğini hiç duydunuz mu?” ifadesini kullandı.
DANİMARKA İLE YENİ DÖNEM
Bağış, Danimarka ile “yeni dönem” konusunda ise, “bakanlık görevime atanmamın üzerinden iki yıl geçti, Danimarka’ya ilk defa gidiyorum. Çünkü bu ROJTV olayı ilişkilerimize olumsuz etki yapmıştı. Roj TV’nin etkisi, siyasi, ekonomik, kültürel ilişkilere yansıdı. Bu ziyarete, ROJ TV'ye dava açıldığı gün karar verdik” dedi.
BAĞIŞ’TAN WİKİLEAKS YORUMU: “BREZİNSKİ BİLE SIZDIRMALAR AMAÇLI DİYOR” Wikileaks’in yayınladığı Amerikan belgeleri konusundaki soruları da yanıtlayan Bağış, “Sayın Başbakanımızın sözlerine katılıyorum; Çıkan belgeler yazışmaların binde 1'i bile değil, bunlarla değerlendirme yapmak doğru değil. Sanki seçilmiş belgeler” dedi. abd’li bazı yetkililerin bile yayınlanan belgelerin “bir amaca hizmet ettiği” şüphesini dile getirdiklerini kaydeden Bağış, “Amerikalı eski yetkililer bile sanki Türk Amerikan ilişkilerini bozma hedefiyle yapılmış bir sızdırma gibi görüyorlar bu olayı. abd’nin eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Brezinski’nin bu konuda Der Spigel'e verdiği demeç önemli; O da, bu belgelerin Türk-Amerikan ilişkilerini bozma hedefiyle sızdırılmış olabileceğine dikkat çekti” diye konuştu. “Wikileaks’ın belgeleri sızdırmasının başlıca hedefinin Obama yönetimi olduğuna inanıyorum” diyen Bağış, bu konudaki en büyük sıkıntıyı da washington yönetiminin hissedeceğini söyledi. Bağış, “Artık, Amerikalı yetkililer ile konuşma konusunda birçok ülkede sıkıntı olur” dedi.
“AMERİKALI DİPLOMATLARIN ÖNGÖRÜLERİ ZAYIFMIŞ…”
Şu ana kadar sızan belgelerin, “Amerikalı diplomatların öngörülerinin ne kadar kötü olduğunu” ortaya koyduğunu kaydeden Bağış, “Bunların büyük çoğunluğu dedikoduları merkeze aktaran telgraf olduğu iddia edilen yazılar. Ama bunların içine kimileri bir şeyler ekliyor mu çıkarıyor mu emin değiliz. Değerlendirmek için daha erken ama bu merkeze bildirildiği iddia edilen yazılara bakıyorum. Öngörülerinin ne kadar kötü olduğunu, yaptıkları tahminlerin ne kadar tutarsız olduğunu görüyorum. 3 farklı Büyükelçi’nin yaptığı üç farklı değerlendirmeyi karşılaştırınca, önyargı denilen hastalığın insanın kariyerini ne kadar etkilediğini görüyorum” dedi.
“EN SAÇMA İDDİA İSVİÇRE HESAPLARI”
Sızan belgelerdeki en “saçma iddianın”, Başbakan Recep tayyip erdoğan’ın İsviçre bankalarında hesapları olduğuna ilişkin iddialar olduğunu söyleyen Bağış, “Bana en saçma gelen 8 banka hesabıyla ilgili iddia. Çünkü 11 Eylül sonrası bütün İsviçre hesaplarına eriştiler. Böyle bir zaafı olsa, bunlar doğru olsa Sayın Başbakan ne 1 Mart’ta, ne NATO Zirvelerinde, ne de abd talepleri karşısında bu kadar dik durabilirdi. Bana çok uçuk geliyor bu iddialar”
BAĞIŞ’TAN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNE ÇAĞRI: “YUMURTA ATACAĞINIZA RANDEVU ALIN, GÖRÜŞELİM” “BENZER MÜDAHALELER AB ÜLKELERİNDE DE OLUYOR”
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, istanbul’da gösteri yaparken, polis müdahalesine maruz kalan öğrencilere çağrıda bulundu. Bağış, öğrencilere, “yumurta atacağınıza, randevu alın, gelin görüşelim” çağrısı yaptı. Avrupa Birliği üyesi ülkelerde de, öğrenciler protestolarına o ülke polislerinin benzer şekilde müdahale ettiğini söyleyen Bağış, “Bu olaylar konusunda, AB standartlarına aykırı gibi ifadeler kullanılıyor. Oysa, daha 2 gün önce yunanistan'da polisin öğrencilere müdahalesini, AB standartlarında öğrencileri nasıl dövdüklerini görüyorsunuz. italya'da polis-öğrenci çatışmasındaki görüntüler bizden çok daha sert. Ben polisin gençlere vurmasını tasvip etmiyorum ama gençlerin de polise saldırmasını da tasvip etmiyorum” dedi.
Kabinen en genç bakanı olduğunu hatırlatan Bağış, şöyle konuştu:“Dolayısıyla gençlerle en rahat iletişim kurabilecek kişi olduğuma inanıyorum. Ama birilerinin onları istismar etmeye çalıştığına da şahit oluyorum. Gönül ister ki o yumurtaları atacaklarına sopalarla kavga edeceklerine, yetkililerle randevu alsınlar, ülkenin sorunlarını konuşsunlar. Gençlere hep söy