Güncelleme Tarihi:
Ebbe Dal “Şanslıyız ki iktidarların medyaya saldırıları desteklemesini ve gazetecilerin hapsedilmesini çok ender görürüz. Ancak uzun süredir Doğan Medya üzerinde, vergi bahaneleri ve başka bahanelerle baskılar uygulanmakta, gazeteciler tehdit edilerek iktidarın istediği şekilde hareket etmeleri istenmektedir. Bu son gördüğümüz doruktaki olaylar, iktidarın istediği şekilde meydana gelmiştir. Türkiye’nin en önemli gazetelerinden birine yapılan saldırının ardında Erdoğan vardır. Bu her şekilde belli oluyor” dedi.
OLAYLARA MESAFE KOYUYORUZ
Danimarka olarak Türkiye’deki gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirten Dal, “Kuruluşumuzun direktörü olarak, World Media Association (Dünya Medya Kuruluşları Birliği) içinde uluslararası çalışmalarım var. Bu bağlantı ile Danimarka olarak olaylara mesafe koyuyor ve kınıyoruz. Biz Türkiye’deki gelişmeleri yıllarca takip ettik ve gelişmelerin nasıl yanlış yöne gittiğini, gazetecilerin nasıl hapse atıldıklarını gördük” dedi.
DOĞAN AİLESİ ÜZERİNDE BASKI VAR
Ebbe Dal, DHA’ya ayrıca yazılı bir açıklama göndererek, “Bu karakterdeki bir saldırı kim tarafından gerçekleştirilse gerçekleştirilsin, Hürriyet’e yapılan saldırı bir trajedidir. Hürriyet gazetesi ve sahibi Doğan ailesi son yıllarda ülkenin yönetimi tarafından rahatsız edilmektedir. Bu, halkın bilgi alma özgürlüğünü sağlamaya ve görevini yerine getirmeye çalışan bir gazete için kötü bir kaderdir. Bunu kabullenmek mümkün değildir ama zamanımızda medya kuruluşlarının özgürlüğünü engellemek normal hale gelmiştir. Hangi ülkede olursa olsun demokrasi, özgürlük için belirleyici bütün güçleri harekete geçirmek gerekir” dedi.
HABER ALMA ÖZGÜRLÜĞÜ KISITLANAMAZ
DHA'ya açıklamalarda bulunan Danimarka Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Lars Werge ise, demokrasilerde, halkın haber alma özgürlüğünün kısıtlanamayacağını, medya ve gazeteciler üzerinde baskı uygulanamayacağını belirterek, “Çok kötü bir durum. Özgür medyaya saldırıya gazeteciler cemiyeti olarak büyük bir endişe ile bakıyoruz. Avrupa ve uluslararası gazeteciler cemiyetleri ile temasa geçip uluslararası platformda bir girişimde bulunulup bulunulmadığını soracak ve Türkiye’deki üyelerimiz ve meslektaşlarımızın güvenli ortamlarda çalışma imkanlarının sağlanmasını isteyeceğiz” dedi.
“TÜRKİYE ESKİ TÜRKİYE DEĞİLDİRé
Türkiye’de gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan İngiliz gazeteciler ve Türk gazeteciler üzerindeki baskıları değerlendirilen Werge, “Özgür basın ve özgür gazetecilikten bahsettim. Türkiye, özgür basın ve gazetecilikten ayrılıp, basın ve gazetecilerin saldırı altında olduğu bir ülke haline gelmiştir. Yetkililer ve siyasiler tarafından basın özgür bırakılmamaktadır. Bu çok ciddi, endişe ve acı verici bir durumdur. Benim gözümde Türkiye artık eski Türkiye değildir. Çünkü Demokrasi demek iktidarı kontrol eden özgür basın demektir” dedi.
“MEDYAYA YAPILAN SALDILAR KABUL EDİLEMEZ”
Lars Werge, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları ile Hürriyet’i hedef göstermesi kabul edilemez. Böyle bir şeyi kabul etmek mümkün değildir. Siyasiler, Danimarka, AB olarak bu duruma mesafe koyarak kınamak gerekir. Bunu daha önce yaptık şimdi de yapmalıyız. Medyaya yapılan her saldırı kabul edilemez. Hele yapılan saldırı Türkiye’nin en büyük medya kuruluşuna yapılıyorsa” diye konuştu.
“ERDOĞAN VE DİĞER GÜÇLER BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ ANLAYAMAMIŞTIR”
Avrupa ve Türkiye’deki demokratik güçlere de bir mesaj gönderen Lars Werge “Kopenhag’da oturup da ne yapılması gerektiğini söylemek kolay ama uluslararası dayanışma içinde olmamız, Avrupa ve diğer ülkelerdeki gazeteciler ve medya kuruluşları ile işbirliği yaparak oluşturduğumuz ağ ile Türkiye’deki hükümet ve Erdoğan’a, diğer güçlere baskı uygulamamız gerekir. Çünkü omuz omuza vererek, Türkiye ve diğer ülkelerde özgür medyayı garanti altına almalıyız. Medya benim için senin yaptığın iş yani gerekirse kritik sorular sorarak, eleştirerek edinilen bilgileri halka aktarmaktır. Örneğin siyasi oyunlarda neler olduğunu anlatmaktır. Ama bu anlayış maalesef Erdoğan ve diğer yönetim güçleri tarafından bir türlü anlaşılamamıştır çok yazık” dedi.