Cuntanın derdi önce oy sonra yardım

Myanmar'da siklon 100 bin can aldı...

SİKLON felaketinde kriz yönetimini beceremeyen, uluslararası yardım çabalarını engelleyen cunta, utanmadan bir de onbinlerce can veren, şu anda da açlık, sefalet ve salgın hastalık tehlikesiyle savaşan Myanmar halkından oy istedi. Cunta, ülkeye şimdiye kadar gönderilen tüm yardım malzemelerine de el koydu. Cuntanın kontrolündeki devlet televizyonu MRTV’den dün yapılan duyuruda, "Vatanınızı ve milletinizi seviyorsanız, yarınki referandumda anayasaya evet oyu verin" denildi.

7 adımda demokrasi sözü

Askeri yönetimin, ’7 adımda demokrasiye geçiş için yol haritası’ olarak lanse ettiği yeni anayasa, bugün 53 milyon seçmenin oyuna sunuluyor. Cunta, 100 bin kişinin hayatını kaybettiği tahmin edilen Nergis Kasırgası’ndan sonra evsiz ve aç kalan 1.5 milyon kişinin çaresizliğine rağmen, referandumu ertelemeyi ve yardım çabalarına odaklanmayı düşünmüyor. Askeri yetkililer, yabancı yardım ve araştırma ekiplerini ülkeye kabul etmeye hazır olmadıklarını söylüyorlar. Dışişleri Bakanlığı, dış yardım istediklerini, ancak bunların dağıtımını kendi vatandaşlarının yapmasını tercih ettiklerini bildirdi.

Gelen yardım geri çevriliyor

Katar’dan gelen yardım görevlilerinin uçağı, "Şu anda yabancı kurtarma ekiplerine ihtiyacımız yok" denilerek geri çevrildi. Başkent Yangon’a çeşitli ülkelerden gelen yardım görevlileri ve gazeteciler de sınır dışı ediliyor. Cunta sadece, yardım malzemesi getiren 3 BM uçağı ile dost bildiği Çin, Hindistan ve Tayland’dan toplam 5 yardım uçağının inişine izin verdi. Yardım amaçlı askeri uçaklarının ülkeye girmesine izin verilmeyen ABD’den bir yetkili, felaket bölgelerine havadan yardım bırakmayı düşündüklerini söyledi.

Gates’ten 3 milyon dolar

Fransa ise 1500 ton insani yardım taşıyan bir gemiyi Myanmar’a doğru yola çıkardı. Japonya 10 milyon dolar yardım sözü verirken, daha önce bir milyon dolar yardım sözü veren Çin, bu yardımı 5.3 milyon dolara çıkaracağını açıkladı. Microsoft’un sahibi Bill Gates de Myanmar’a kendi cebinden 3 milyon dolar veriyor. BM’ye bağlı Dünya Gıda Programının sözcüsü Paul Risley, Myanmar’a şimdiye kadar gönderilen tüm gıda ve malzeme yardımına ülkedeki askeri yönetim tarafından el konulduğunu belirterek, bu koşullar altında sorun çözülünceye kadar yardımları askıya alacaklarını söyledi. Yardım malzemelerine neden el konulduğu bilinmiyor.

Her yer ölüm kokuyor

NERGİS Siklonu’nun yarattığı felaketi yerinde göre Myanmarlı muhabir, Hürriyet’e konuştu. Cunta hükümetinin tepkisinden çekindiği için soyadının ve çalıştığı kurumun isminin yayınlanmaması kaydıyla görüş bildiren Myanmarlı gazeteci Myo San (36), izlenimlerini şöyle aktardı: "Kurumum pazartesi günü felaket bölgesine gitmek üzere muhabir olarak beni görevlendirildi.

Sağlam tek yapı yoktu

Asıl felakete, sahili takip ederek 150 km. yol kat ettikten sonra tanık olmaya başladım. Andaman Denizi’nden gelen her tür tehlikeye doğrudan açık ’İrravadi’nin ağzı’ dediğimiz delta bölgesine yaklaştıkça ceset kokusu giderek arttı. Yol boyunca ayakta kalan tek bir yapı yoktu. Kerpiç evler ve direkler yerle bir olmuştu. Sadece bambudan yapılan bazı barakalar, çatıları uçmuş halde kaderlerine terkedilmişlerdi.

Her yer ceset dolu

Suların çekildiği yerlerde yığılmış cesetlere rastladım. Burada ilk kez ölümü kokladığımı hissettim. Geçen haftaya kadar evler ve yollarla kaplı ağaçlık ova sulara gömülmüştü. Derinliği yer yer beş metreyi aşan sular, göz alabildiğine bir alanı kaplıyordu. Yer yer denizle birleşen ırmak sularında cesetler yüzüyordu. Suyun üzerinde, ancak birkaç yüksek binanın çatıları kısmen görünüyordu.

4 metrelik dalga yuttu

Kurtulanlar, perişan halde iç bölgelere ve Yangon’a yürüyorlardı. Birçok insan, en sağlam bina olarak gördükleri Budist tapınaklarına sığınmıştı. Hızı saatte 200 km’yi aşan fırtına kıyıya ulaştığında, yaklaşık 4 metrelik bir dalganın her şeyi yerle bir ettiğini söylediler. Etrafta kurtarma ekibi veya sivil savunmacılar yoktu. Devlet de siklona teslim olmuştu. Buralarda bile hiç kimsenin kurtulamadığı köylerin olduğunu duydum. Deltanın güney ucunda yer alan ulaşamadığım yerlerde veya siklonun ana karaya vurmadan önce üzerinden geçtiği adalarda neler olduğunu ise, hayal dahi edemiyorum."

Yardım meleği de gidecek

Kızılay’ın felaket bölgesine ilk gönderdiği öncü ekiplerde bulunan Psikolog Mine Çavuşoğlu, Endonezya’nın Açe bölgesinde görev yapıyordu. Çavuşoğlu’na acil olarak Myanmar görevi verildi. Endonezya’da, yaptırılan Kızılay evlerinin tesliminden sonra, yerel Kızılhaç görevlilerini bundan sonra karşılayacakları felaketlere karşı eğiten Çavuşoğlu, Kızılay’ın ’yardım meleği’ olarak anılıyor. Kendisiyle bağlantı kuran Kızılay yetkililerine, "Bir an önce Myanmar’a gitmek istiyorum. Vize için beklemek zorunda kalmaktan üzgünüm" diyen Çavuşoğlu, Kızılay’ın felaket bölgesine ilk planda ulaştırılması planlanan 600 bin doları da yanına aldı. Çavuşoğlu’na, her felakette, birlikte çalıştığı ’afet müdahalecisi’ Erkan Oğultürk de eşlik ediyor. Türk Kızılayı’nın öncü ekibi ilk aşamada felaket bölgesinde su, ilaç ve çocuk gıdası alıp bunların felaketzedelere ulaştırılmasını sağlayacak.