Güncelleme Tarihi:
Libya’daki gelişmelere değinen Büyükelçi İbrahim Kalın, “Çatışmaların başlamasından sonra Libya hükümetinin talebi üzerine, bildiğiniz gibi geçen aralık ayında Libya ile bir anlaşma imzaladık; Askeri İşbirliği ve Güvenlik Anlaşması. Bu anlaşma çerçevesinde Birleşmiş Milletler’in (BM) de tanıdığı meşru hükümete destek veriyoruz” dedi.
ATEŞKESİN ŞARTLARI
Kalın, “Burada bir ateşkes çağrısı yapıldı bildiğiniz gibi, Trablus hükümeti prensipte bu ateşkes çağrısına karşı değil fakat ateşkesin sürdürülebilir olması için belli şartları var. Bunlardan biri de herkesin 2015 yılında imzalanan Sahirat Anlaşması’ndaki pozisyonlarına geri çekilmesi. Buna göre de Hafter güçlerinin Sirte ve Cufra’dan çekilmesi gerekiyor. Burayı Hafter tarafının kendi askeri saldırıları için bir üs olarak kullanmasına elbette müsaade etmek istemiyorlar” dedi.
TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ
Libya’da, uluslararası aktörlerin Suriye’de yaptığına benzer bir tablo ortaya çıktığı konusunda uyarıda bulunan Kalın, “Suriye’de 11’inci yılına giren savaş yakın dönemin en kanlı savaşı maalesef. Uluslararası aktörler Suriye halkının, Suriye’nin toprak bütünlüğünün, siyasi birliğinin sağlanmasından ziyade kendi çıkarları için hareket ettiler ve kriz giderek daha derinleşti, daha karmaşık hale geldi. Şimdi Libya’da da öncelik eğer Libya halkının barışı, huzuru ve güvenliği olarak tanımlanırsa, Libya’nın doğal kaynakları, siyasi birliği ve toprak bütünlüğü temelinde bir siyasi çözüm yoluna gidilirse bu meseleler çözülebilir. Ama orada yine ‘Libya’yı şuradan bölelim, şu kısmını biz alalım, bu kısmını şunlara verelim’ gibi bir yaklaşım içine girilirse bu çok yıkıcı sonuçlar doğurur” dedi.
AKDENİZ’DE DURUM
Doğu Akdeniz’deki gelişmelere de değinen Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Doğu Akdeniz’e en uzun sahili olan Türkiye’yi yok sayarak sizin Doğu Akdeniz’de bir enerji haritası oluşturmanız, bir siyasi istikrar inşa etmeniz mümkün değil” dedi. “Gereksiz, pahalı ve eninde sonunda başarısızlıkla sonuçlanacak projelere yönelmek yerine Türkiye ile bu konuların konuşulması, Türkiye’nin içinde olduğu planlarla birlikte hareket edilmesi herkesin menfaatine olacaktır” diyen Kalın, “Bizim yaklaşımımız baştan beri hep bu oldu ama bizi Antalya Körfezi’ne hapsetmeye çalışan girişimlere de tabii ki bizim bigane kalmamız, tepkisiz kalmamız mümkün değil” diye konuştu.
‘VATİYYE SALDIRISI KİMİN ÇATIŞMA İSTEDİĞİNİ GÖSTERİYOR’
Trablus yönetiminin kontrolündeki Vatiyye Havalimanı’na düzenlenen saldırıya da değinen Kalın, şunları söyledi: “Bunu Hafter tarafının yaptırdığı biliniyor. ‘Şu ülke kaynaklı, bu ülke kaynaklı’ gibi haberler de çıkıyor, onlara girmeyeceğim ama bu saldırıda ortaya çıkan bir gerçek daha var: Kimin gerçekten orada barış ve istikrar istediği kimin çatışmaların devam etmesini istediği ortada... Burada Serrac hükümetinin tavrının ne kadar doğru olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Biz de Türkiye olarak meşru hükümetin yanında olmaya devam edeceğiz.”
‘ALMANYA’NIN ROLÜ YAPICI’
Libya’da Almanya’nın rolüne değinen Kalın, “Almanya yapıcı bir rol oynuyor. Berlin Konferansı iyi bir adımdı, o ilkeler çerçevesinde sürecin ilerletilmesinde biz fayda görüyoruz ama yine burada oyunbozan tarafın Hafter olduğunu gördük. Almanlar da bunu çok net bir şekilde gördüler” dedi.
FRANSA İLE İLİŞKİLER:
Paris yönetimi ile ilişkilerin gerilmesiyle ilgili Kalın, Fransa ile çatışma, gerilim yönünde bir arayışın olmadığını söyledi. Kalın, “Suriye’de Fransa’nın, PKK’nın Suriye kolu olan YPG ve PYD’ye destek vermesini bizim kabullenmemiz mümkün değil. Libya’da biz Fransa’nın baştan beri hep yanlış tarafta olduğunu ifade ediyoruz” diye konuştu.
YUNANİSTAN İLE İLİŞKİLER:
Yunanistan ile bir takım görüş ayrılıkları yaşandığını belirten Kalın, ihtilafların konuşarak çözülebileceği mesajını verdi.