Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi temaslarda bulunmak üzere gittiği Cezayir'de Türk-Cezayir İş Forumu toplantısında iş dünyası temsilcilerine hitap etti. Forumda Erdoğan'a Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci eşlik ederken, Cezayir Başbakanı Abdulmalik Sellal da foruma katıldı.
Erdoğan, Cezayir'in 'Kuzey Afrika'nın parlayan yıldızı' olduğunu dile getirerek, Türkiye ile Cezayir'in işbirliğini arttırması gerektiğini söyledi. Erdoğan, Türkiye'den 244 müteahhitlik firmasının Cezayir'de 11 milyar dolar tutarında proje üstlendiklerini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi; "Risk siyasette ve ticarette olmazsa olmaz şartlardan bir tanesidir. Daha ileri gidiyorum, risk yaşamda da var. Hiç, normal yolunuzda gidersiniz, bir taşa takılır orada çökersiniz, hayat bitmiş. Hiç umulmadık bir anda trafik kazasında ölebilirsiniz. Bunlar hayatın riskleridir. Tekstil sektörümüzün de Cezayir'e yönelik önemli projeleri var... İşsizlik büyük bir beladır. Ama işsizliği gidermek bizim görevimizdir. Ne kadar azaltırsak o kadar başarılıyız demektir. Türkiyeli işadamlarının Cezayir'de yatırımları dikkate değer boyuta ulaştı ve inanıyorum ki daha fazla kolaylık sağlandığında bu katkılar artacaktır."
"TÜM SORUNLARA YERLİ ÇÖZÜMLER ÜRETMEK KAÇINILMAZ BİR HAL ALMIŞTIR''
"Bölgemizde tarihin akışını değiştirecek güçte çok önemli gelişmelerin yaşandığını şahit oluyoruz" diyen Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti; "Bizim önümüzdeki soru şu; bu değişimi bu bölgenin halkları mı kontrol edecek yoksa son asırlarda yaşandığımız gibi dışarıdan birilerimi kontrol edecek? Biz kendi sorunlarımıza ithal çözümler ürettiğimizde sorunlar çözülmüyor. Dışarıdan bir müdahale değil, kendi içinde çözüm. Bu bölgenin gerçek sahipleri, sakinleri olarak tüm sorunlara yerli çözümler üretmek kaçınılmaz bir hal almıştır. Bölgenin enerji kaynaklarının bölge ekonomilerini uçuracak bir potansiyele sahip olduğunu görüyorsunuz. Bütün bu zenginliklere rağmen Kuzey Afrika'nın da Ortadoğu'nun yapay sorunlarla enerjisini, vaktini heba ettiğine şahit oluyoruz. Bir kardeşimizin, kardeş ülkenin yaşadığı mağduriyet asla bizim çıkarımıza olamaz.''
"MESCİD-İ AKSA FİLİSTİNLİLERİN DEĞİL, HEPİMİZİN ORTAK MESCİDİDİR"
Erdoğan, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskını eleştirerek; ''İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yaptığı barbarca saldırıyı hep birlikte üzülerek yaşadık. 'Bize ne' deme lüksümüz var mı? 'Filistin'in meselesi bizi ilgilendirmez' deme imkanımız var mı? O saldırı Türkiye'ye yapılmış saldırıdır. Cezayir'e yapılmış bir saldırıdır. Çünkü, Mescid-i Aksa, Filistinlilerin değil, hepimizin ortak mescidi, hepimizin en kutsal ortak mekanlarından biri. Kendi mescitlerimize, camilerimize kirli postallarla girmek ne ise, Mescid-i Aksa'ya girmek aynen odur. İşte bölgenin tüm meselelerini Filistin kadar, Suriye, Mısır sorunlarını bütüncül olarak ele almak durumundayız. Biz artık bu coğrafyada huzur, barış istiyoruz. Türkiye olarak istiyoruz ki bölgenin tüm ülkeleri huzur içinde yaşasınlar. Cezayir sorun yaşadığında kendimiz sorun yaşıyor gibi üzülürüz. Mesele sadece ekonomi meselesi değil, mesele kardeşlik meselesidir'' diye konuştu.