Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
- AB ile diyalog ve istişarelerimizin derinleşmesini temenni ediyoruz. AB ile bu noktada aday ülke olarak ortak politikalar geliştirmek istiyoruz.
- Avrupa’nın kaderini ve geleceğiniz Türkiye'den ayrı düşünmek mümkün değil.AB ile müzakere sürecimizin suni siyasi engellerden arındırılarak tekrar canlandırılması gerektiğini belirttim. Özellikle AB ile vize serbestisi diyaloğumuzun geliştirilmesine önem veriyoruz. Bu konularda Sayın Tusk ile mutabıkız ve onun başkanlığına güveniyoruz.
- Ağırlıklı olarak bugün mülteci konusunu konuştuk. Türkiye olarak 4 yılı aşkın süredir Suriye ve Irak'tan kaçan mültecilere kapıları açtık, yüksek ilgi ve alaka gösteriyoruz. Hiçbir ayrım yapmadan gerçekleştirdik ve Türkiye’ye gelenleri de asla diğer ülkelere göndermedik. Bugün ülkemizde 2.5 milyona yakın göçmen var. Bunların 300 bini Irak'tan, 2.2 milyonu Suriye'den. Bunlar Müslümandır, Ezidi'dir Hıristiyan’dır demedik.
- Göçmenler için 7.8 milyar harcadık. Avrupa’da mülteci sayısı 250 bin civarında. Biz onları ölüme mahkûm etmedik. Şunu iftihar meselesi olarak söyleyeyim, Türkiye bu yükü tek başına omuzlamıştır. Milletimiz yeri gelmiş evini sofrasını kalbini sonuna kadar açmıştır. Suriye kriziyle AB ülkelerinin son günlerde yüz yüze geldiğini görüyoruz. Avrupalı dostlarımız ortak bir tutum gösterme çabasındalar. Türkiye olarak bu konuda her türlü işbirliğine hazırız.
ÜÇ ÖNEMLİ ADIM
- Terör örgütünün Avrupa’da sürdürdüğü kara propagandalara kulak asılmamalıdır. Terörle etkin mücadelenin anahtarı uluslararası işbirliği ve dayanışmanın artırılmasıdır. Şunun bilinmesi gerekir.
- Mülteci krizinin kaynağının, Suriye’deki savaş ve adeta devlet terörü estiren Esed rejimi olduğunu belirtmek isterim. Ve eğer mülteci sorununu engellemek istiyorsak üç önemli adım var. Birincisi eğit-donat’tır. İkincisi terörden arındırılmış bölge ilanıdır. Üçüncüsü de uçuşa yasak bölgenin ilanıdır. Türkiye olarak bunlar bizim tespitlerimizdir. Bizim Suriye ile 911 km sınırımız var. 350 km Irak sınırımız var. Burada tehdit altında olan ülke biziz. Ve bütün bunlar karşısında ülkemize gelen sığınmacılara kapımızı kapatmadık. Tabii bir şeyi vurgulamak istiyorum. AB üyesi ülkeler PKK terör örgütünü terör örgütü olarak ilan etmesine rağmen bunu pratikte böyle uygulamamaktadır. PYD de PKK gibi terör örgütüdür ve birlikte çalışmaktadırlar. Bu noktada iyi kötü terörist olamaz. DAİŞ de PKK da ve PYD de terör örgütüdür. Avrupalı dostlarımızın da gerekli hassasiyeti göstereceğini umuyorum.
Tusk:
- Bir ayda ikinci kez bir araya geldik. AB türkiye ile işbiryiğine hazır. Suriye'de tampon bölge konusuna değindik. Türkiye'nin de harekete geçmeye hazır olması lazım. Yüz binlerce kişi Türkiye üzerinden Avrupa'ya gelişlerinin sona erdirilmesi gerekiyor. Bunu tek başımıza yapamayız, Türkiye ile birlikte yapabiliriz. Bu karşılıklı çalışma hem AB'ye hem Türkiye'ye yarayacaktır.
- IŞİD'e karşı mücaedele konusunda hemfikiriz. Sayın Cumhurbaşkanı Rusya'nın Türkiye hava sahasını ihlalleri konusunda benimle bazı bilgileri paylaştı. Bu, son derece endişe verici bir durum. Kıbrıs meselesinin çözümü konusunda iş birliği ve desteğe her an hazır olduğumun altını çizdik.