Güncelleme Tarihi:
BİRLEŞİK Arap Emirlikleri’nde düzenlenen İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28’inci Taraflar Konferansı (COP28), dünya ülkelerinin birçok konuda yeni taahhütlerine sahne olurken, bir yandan da etkisiz olduğu gerekçesiyle çevrecilerin eleştirilerine maruz kalıyor. Son olarak zirve başkanlığını yürüten ve BAE’nin kamu petrol şirketlerinin başında bulunan Sultan Ahmet El Cebir’in karbon emisyonuyla ilgili sözleri tepki çekti.
‘BİLİMSEL DEĞİL’
El Cebir’in politika yapıcılarla petrol şirketlerinin bir araya gelmesi gerektiğini savunan yaklaşımına birçok iklim bilimci ve çevreciler kuşkuyla yaklaşıyordu. Son olarak İngiliz The Guardian gazetesi, El Cebir’in 21 Kasım’da bir çevrimiçi etkinlikte yaptığı açıklamaları ortaya çıkardı. Küresel ısınmanın önüne geçmek için fosil yakıtlardan çıkılması gerektiği görüşünün “bilimsel dayanakları olmadığını” iddia eden El Cebir, “dünya mağaraya dönüştürülmek istenmiyorsa” fosil yakıtları terk etmenin sürdürülebilir bir gelişim sağlamayacağını savundu. Konferans başkanının sözleri çevrecilerden büyük tepki çekti. Daha önce de BAE’nin iklim zirvesini petrol ticaret anlaşmaları sağlamak için bir araç olarak kullandığına yönelik iddialar ortaya çıkmış, bunun üzerine El Cebir’e konferans başkanlığından istifa çağrıları yapılmıştı.
TEMİZ ENERJİ TAAHHÜTÜ
Öte yandan zirvede, Uluslararası Enerji Ajansı’nın zirvenin başarıya ulaşması için atılması gereken adımlar arasında gösterdiği yenilenebilir enerji kapasitesiyle ilgili de 118 ülkeden taahhüt geldi. Söz konusu ülkeler, küresel yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarmak için taahhütte bulundu.
‘BİR ANLAMI YOK’
- İklim aktivistlerinin COP28 ve diğer uluslararası zirvelerde açıklanan hedeflerin bir yaptırıma tabi olmaması ya da verilen taahhütlerin bağlayıcılığının olmamasını eleştiriyor. Çevrecilerin dikkat çektiği bir diğer konu ise atılan adımların fosil yakıt kullanımını ortadan kaldırmaya değil, üretimdeki karbon salınımını azaltmaya yönelik olması. Zirveyi eleştiren çevrelerde bu önlemlerin küresel ısınmayla anlamlı bir mücadele olmayacağı vurgulanıyor.