Çok memnun oldum
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 23, 2006 00:00
Parti içindeki siyasi rakibi ve İçişleri Bakanı Sarkozy hakkında "Clearstream skandalı" çerçevesinde gizli soruşturma açtırmakla suçlanan Fransa Başbakanı De Villepin, Paris Ceza Mahkemesi’nde tam 17 saat sorgulandı.
Dün sabaha karşı evine gönderilen De Villepin sorgu maratonuna itiraz etmek bir yana, "Delillerimi sunma fırsatı bulduğum için çok mutluyum" dedi.
Fransa’da iki yıl önce, bazı bakan ve siyasilerin yurt dışında gizli hesapları bulunduğu iddiasıyla patlak veren skandalla ilgili olarak, Başbakan Dominique de Villepin tam 17 saat süreyle ifade verdi. Paris’teki ceza mahkemesinde iki yargıcın sorularını yanıtlayan Başbakan De Villepin, binadan, yerel saatle sabaha karşı saat 03.00’te çıkıp, evine gitti.
De Villepin, binadan çıktığında, kendisini kapıda bekleyen gazetecilere son derece yorgun bir ifadeyle "Bir yalan ve iftira kampanyasının hedefi haline geldiğim bu olayla ilgili olarak delillerimi sunma fırsatı bulduğum için çok mutluyum. Maraton oturumda yargıçların sorularını yanıtlarken, üzüntü duydum ama elimden geldiğince kesin cevaplar vermeye çalıştım. Çünkü olayla ilgili gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyorum" dedi.
De Villepin, bazı bakan ve vekilleri savunma ihalelerinden aldıkları komisyonla, Lüksemburg merkezli kredi kuruluşu Clearstream’de gizli hesap açtırmakla suçlayan sahte belgeye dayanarak, siyasi çıkar amacıyla rakibi Nicolas Sarkozy hakkında gizli soruşturma açtırmakla suçlanıyor.
KARALAMA KAMPANYASI
Önümüzdeki yıl yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sağın en kuvvetli adayı olan Sarkozy, diğer aday adayı De Villepin’i hakkında soruşturma emri vererek, prestijini sarsmak ve dolayısıyla seçimlerde önünü kesmeye çalışmakla suçladı. Sarkozy, hakkında karalama kampanyası yürütmekle de suçladığı De Villepin’in istifa etmesi gerektiğini savundu. Başbakan ise iddiaların asılsız olduğunu ve sürekli aynı komplo senaryosunun gündeme getirildiğini söyleyegeldi.
ŞİMDİ NE OLACAK
De Villepin’in, sanık değil tanık olarak ifade verdiği belirtiliyor. Fransa’daki adli çevreler, yargıçların ilk aşamada Başbakan’ı suçlamak niyetinde olmadıkları için bu yola başvurduklarını söylediler. Bu olay yüzünden De Villepin’in siyasi geleceğinin sallantıda olduğu ifade ediliyor.
Clearstream skandalı nedir
FRANSA, 1991 yılında Tayvan’a 2.8 milyar dolarlık fırkateyn sattı. Satıştan sonra 2004’te, ismini açıklamayan bir kişi savcılığa gönderdiği ihbar mektubunda hem sağ hem de sol kesimden bazı bakan ve parlamenterlerin fırkateyn satışı dahil, çeşitli ihalelerden aldıkları komisyonları, yurt dışındaki gizli banka hesaplarında tuttuklarını iddia etmişti. Gizli hesapların, merkezi Lüksemburg’da bulunan finans ve kredi kuruluşu Clearstream’da açıldığı öne sürülmüştü.
Bu ihbar üzerine, dönemin Dışişleri Bakanı Dominique de Villepin’in, eski askeri istihbarat şefi Philippe Rondot’a, bugünkü İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy’nin yurt dışında hesabı olup olmadığı hakkında gizli soruşturma açılması için talimat vermişti. Ancak, ihbar mektubunda rüşvet aldıkları öne sürülen isim listesinin sahte olduğu ortaya çıkmıştı. Rondot, Le Monde gazetesine de sızan ifadesinde, De Villepin’in Sarkozy hakkında soruşturma talimatı verdiğini söylemiş, ancak De Villepin bu iddiayı yalanlamıştı.
Fransa’da iki yıl önce, bazı bakan ve siyasilerin yurt dışında gizli hesapları bulunduğu iddiasıyla patlak veren skandalla ilgili olarak, Başbakan Dominique de Villepin tam 17 saat süreyle ifade verdi. Paris’teki ceza mahkemesinde iki yargıcın sorularını yanıtlayan Başbakan De Villepin, binadan, yerel saatle sabaha karşı saat 03.00’te çıkıp, evine gitti.
De Villepin, binadan çıktığında, kendisini kapıda bekleyen gazetecilere son derece yorgun bir ifadeyle "Bir yalan ve iftira kampanyasının hedefi haline geldiğim bu olayla ilgili olarak delillerimi sunma fırsatı bulduğum için çok mutluyum. Maraton oturumda yargıçların sorularını yanıtlarken, üzüntü duydum ama elimden geldiğince kesin cevaplar vermeye çalıştım. Çünkü olayla ilgili gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyorum" dedi.
De Villepin, bazı bakan ve vekilleri savunma ihalelerinden aldıkları komisyonla, Lüksemburg merkezli kredi kuruluşu Clearstream’de gizli hesap açtırmakla suçlayan sahte belgeye dayanarak, siyasi çıkar amacıyla rakibi Nicolas Sarkozy hakkında gizli soruşturma açtırmakla suçlanıyor.
KARALAMA KAMPANYASI
Önümüzdeki yıl yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sağın en kuvvetli adayı olan Sarkozy, diğer aday adayı De Villepin’i hakkında soruşturma emri vererek, prestijini sarsmak ve dolayısıyla seçimlerde önünü kesmeye çalışmakla suçladı. Sarkozy, hakkında karalama kampanyası yürütmekle de suçladığı De Villepin’in istifa etmesi gerektiğini savundu. Başbakan ise iddiaların asılsız olduğunu ve sürekli aynı komplo senaryosunun gündeme getirildiğini söyleyegeldi.
ŞİMDİ NE OLACAK
De Villepin’in, sanık değil tanık olarak ifade verdiği belirtiliyor. Fransa’daki adli çevreler, yargıçların ilk aşamada Başbakan’ı suçlamak niyetinde olmadıkları için bu yola başvurduklarını söylediler. Bu olay yüzünden De Villepin’in siyasi geleceğinin sallantıda olduğu ifade ediliyor.
Clearstream skandalı nedir
FRANSA, 1991 yılında Tayvan’a 2.8 milyar dolarlık fırkateyn sattı. Satıştan sonra 2004’te, ismini açıklamayan bir kişi savcılığa gönderdiği ihbar mektubunda hem sağ hem de sol kesimden bazı bakan ve parlamenterlerin fırkateyn satışı dahil, çeşitli ihalelerden aldıkları komisyonları, yurt dışındaki gizli banka hesaplarında tuttuklarını iddia etmişti. Gizli hesapların, merkezi Lüksemburg’da bulunan finans ve kredi kuruluşu Clearstream’da açıldığı öne sürülmüştü.
Bu ihbar üzerine, dönemin Dışişleri Bakanı Dominique de Villepin’in, eski askeri istihbarat şefi Philippe Rondot’a, bugünkü İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy’nin yurt dışında hesabı olup olmadığı hakkında gizli soruşturma açılması için talimat vermişti. Ancak, ihbar mektubunda rüşvet aldıkları öne sürülen isim listesinin sahte olduğu ortaya çıkmıştı. Rondot, Le Monde gazetesine de sızan ifadesinde, De Villepin’in Sarkozy hakkında soruşturma talimatı verdiğini söylemiş, ancak De Villepin bu iddiayı yalanlamıştı.