Clinton'a destek arttı ama...

Yayından sonra Clinton’un desteği 6 puan artıp % 66’ya çıktı ama uzmanlar ‘azil oylaması kaçınılmaz’ görüşünde.

ABD Başkanı Bill Clinton'ın Büyük Jüri'ye verdiği gizli ifadenin TV'ler aracılığıyla kamuya açıklanması, ABD'de değişik tepkilere neden oldu.

Cumhuriyetçilerden tepki - Temsilciler Meclisi'nin Adalet Komisyonu üyelerinden Bob Barr, ‘Şimdi, Başkanımızın federal yasaları ihlal ettiğini gösteren kesin kanıtları görüyoruz. Bunun için görevden almaya yönelik bir soruşturmayı derhal açmalıyız’ dedi.

Beyaz Saray savunmada - Beyaz Saray Sözcüsü Mike McCurry, video bantlarının yayınlanmasını kınadı ve bunun ‘Büyük Jüri’nin gizliliğinin benzeri görülmemiş bir ihlali olduğunu' ifade etti.

Yeni unsur yok - Başkan'ın ifadesini TV ve İnternet aracılığıyla izleyen halktan çeşitli tepkiler gelirken, çoğunluğun, ifadede yeni bir unsur bulamadıkları için fikirlerini pek değiştirmedikleri ortaya çıktı. Clinton'ın ifadesini ‘iğrenerek’ veya ‘acıyarak’ izlediğini belirten halk arasında, ‘olay amacını aştı’ diyenler de az değil.

Doğruları söylemedi - Clinton'ın verdiği ifadenin video bantlarının yayınlanmasından hemen sonra yapılan kamuoyu araştırmasına katılanların % 65'inin, Başkan'ın doğruları söylediğine inanmadığı görüldü. NBC tarafından yaptırılan kamuoyu araştırmasında, katılanların sadece % 28'inin, Clinton'ın doğruları söylediğine inandığı ortaya çıktı. Araştırmaya katılanların % 39'u, Clinton'ın ifadesinin kendisine zarar verdiğini düşünürken, % 20'si bu ifadenin Başkan'ın yararına olduğunu, % 33'ü ise ifadenin, Başkan'ın durumunu etkilemeyeceğini düşünüyor.

Ayrıntı vermemekte haklı - ABC tarafından yaptırılan başka bir kamuoyu yoklamasında ise, katılanların % 70'i Clinton'ı, Lewinsky ile girdiği ilişkinin ayrıntılarını açıklamayı reddetmesi konusunda haklı bulurken, % 59'u, savcıların sorgulama sırasında ayrıntıları sorma konusunda hatalı oldukları görüşünü savunuyor. ABC'nin araştırmasına katılanların % 66'sı, skandala rağmen, Clinton'ın Başkanlık görevini sürdürmesinden yana olduklarını ifade ediyor.

Mega medya olayı - Clinton'ın ifadesinin videobantlarının yayınlanması, Körfez Savaşı veya O.J.Simpson cinayet davası gibi, Amerikan seyircisini TV karşısına adeta mıhladı. Hemen hemen bütün TV kanalları, Başkan'ın ifadesini yayınlarken, ilgi o kadar büyüktü ki, halk, Clinton'ı izlediği kanalı değiştirmek istemedi.

Belgesel yapımcısı Louis Alvarez, bu medya olayını değerlendirirken, ‘medyada birçok tabu yıkıldı’ dedi. Clinton'ın ifadesinin olduğu gibi, yorumsuz yayınlanması için, ‘belki de gazeteciliği yeniden tarif etmeliyiz’ diye konuştu.

Masanın altına saklanabilir miyim

Jüri üyesi: ‘Bu cinsel yakınlaşmanız konusunda biraz daha ayrıntı verebilir misiniz?’

Monica: ‘Uh’

Jüri üyesi: ‘Anlıyorum.’

Monica: ‘Aman Tanrım. Bu çok utandırıcı’

Başka bir jüri üyesi: ‘Gözlerini kapatıp konuşabilirsin’

Başka bir jüri üyesi: ‘Biz sana bakmayacağız.’

Monica: ‘Masanın altına saklanabilir miyim’

Binbir surat Clinton

ABD Başkanı Bill Clinton, büyük jüri önünde kimi zaman avukat, kimi zaman sanık, kimi zaman da kurban durumundaydı. Bu ifadenin eninde sonunda yayınlanacağını bilen Clinton, başlangıçta suçlu bir ifade takındıktan sonra ses tonu ve tavırlarıyla giderek kontrolü sağlamaya başladı. Başkan, Paula Jones davasıyla ilgili bir soru sorulduğunda uğradığı muameleden dolayı duyduğu kızgınlığı parmağını kameraya doğru sallayarak ifade etti. Savcıları dinlerken gözlüğünün saplarını ağzına götüren Clinton, zaman zaman ellerini iki yana açarak, vücut dilini konuşturdu. Savcıların soruları karşısında aciz durumda kalan Clinton, soruları kimi zaman sıkıntıyla, kimi zaman tebessümle karşıladı. Clinton oynadı ve kamuoyu yoklamalarında kazandı.

Pornografik detaylar Monica'yı utandırdı

ABD, Başkan Bill Clinton'ın televizyonlarda yayınlanan ifadesiyle çalkalanırken, Monica'nın büyük jüriye verdiği ifadeler ve Başkan'a yazdığı mektupların da ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. Sorgulama sırasında anlatmak zorunda kaldığı pornografik detaylardan utanan Monica, bir ara ‘Masanın altına saklanabilir miyim’ diye sormuş. Bir jüri üyesi ise ‘gözlerini kapatıp anlatabilirsin’ demiş.

Linda'dan nefret ediyorum

Hukuki dokunulmazlık karşısında büyük jüriye ifade vermeyi kabul eden eski Beyaz Saray stajyeri Monica Lewinsky, Başkan'ın aksine ilişkilerini en ince detayına kadar jüriye anlattı. İlişkilerini arkadaşı Linda Tripp'e açarak Clinton'ı siyasi açıdan zor durumda bıraktığı için ‘kendini hatalı ve suçlu hissettiğini’ söyleyen Monica, ‘Başkan’a bunu yapabildiğimi tasavvur edemiyorum. Linda'dan da nefret ediyorum' diyor.

Başkan'a zarar verdim

17 Ağustos'ta televizyondan halka yaptığı açıklamasında Başkan'a adını anmadığı için kırgın olduğunu ifade eden Monica, ‘Benim hoş ve nazik bir insan olduğumu ve yaşananlardan üzüntü duyduğunu söylemesini istedim’ dedi. Başkan Clinton ise önceki gün yayınlanan ifadesinde, Monica'yı ‘iyi bir kız’ olarak tanımladı. Monica'nın Başkan'a ve arkadaşlarına gönderdiği e-mail mesajları, yazıp da yollamadığı mektuplar, Başkan'la evlilik dışı bir ilişki yaşayan bir genç kadının tüm heyezanlarını ortaya koyuyor.

Bill seni çok seviyorum

Monica, Clinton'ı seviyordu. Bir defasında ‘Bill seni tüm kalbimle seviyorum’ diye yazmıştı. Bir e-mail mesajında ise ‘Onu öylesine kucaklamak istiyorum ki, şimdi ağlayabilirim’ diyordu. İfadesinde ise Clinton'a yönelik duygularını, ‘Başkan o kadar iyi kalpliydi ki. Yüzüne baktığımda küçük bir erkek çocuğunu gördüm ve artık gerçeğin ne olduğunu bilmiyorum’ diye ifade etti.

Hillary'den telefon

25 yaşındaki genç kadın Clinton'a karşı durulamaz bir arzu duyuyordu. Cinsel açıdan çok uyumlu olduklarını söyleyen Lewinsky, ‘yaşadığınız aşk mı, cinsel tutku muydu’ diye sorulduğunda, ‘Bir miktar cinsel tutkuyu da kapsayan aşktı. Kesinlikle aşktı’ yanıtını veriyor. Monica, Başkan'ın cinsel organlarını okşayarak kendisini tahrik ettiğini, 4 ya da 6 kez orgazma ulaştırdığını anlatan Monica, cinsel temaslar sırasında çığlık atmamak için elini ısırdığını, bazen de başkanın eliyle ağzını kapadığını belirtiyor.

Monica, 1995 yılında ilişkilerinin başlangıcında bir defasında Başkan'la sevişirken, first lady Hillary'den telefon geldiğini bu nedenle yarıda kesmek zorunda kaldıklarını anlatıyor.

Gerçek aşk mı, yoksa cinsel bağımlılık mı

ABD Başkanı Bill Clinton'ın Büyük Jüri'ye verdiği ifadenin dünya televizyonlarından yayınlanmasından sonra, Bill-Monica aşkı tartışılmaya başlandı. Uzmanlar, ifadesinde ve bugüne kadar yaptığı açıklamalarda sürekli Monica'yı koruyan bir tutum sergileyen Clinton'ın, Monica'ya karşı duygusal yakınlığı da bulunduğunu belirttiler. Başkanın, Monica'dan bahsederken kullandığı sözcükler ve mimikleriyle ‘kalbindeki aşkı’ ele verdiğini kaydeden uzmanlar, ‘Clinton Monica’ya sırılsıklam aşık değil. Ama duygusal bir ilgisinin olduğu da gerçek' dediler. Bu konuda görüşlerine başvurduğumuz uzmanlar, şunları söylediler:

Prof.Özcan Köknel

Asıl cinsel sorunu olan Savcı

Clinton, Monica'yla cinselliğini paylaştığına göre, mutlaka bir duygusal ilgisi de vardır. Ancak bu ilginin sürekli olup olmadığını bilemeyiz. Monica'ya karşı koruyucu ve yumuşak davranan Clinton'ın, yaşadığı şeylere saygı duyduğunu ve Monica'yı kırmamaya özen gösterdiğini sanıyorum. Clinton ifadesinde, ‘İyi bir kızdı’ tanımlamasını kullanırken, duygusallaştığını sanıyorum. Aralarında aşk olmasa bile, duygusallık olduğunu düşünüyorum. Clinton'ın belki cinsel sorunları var ama, her şeyi bu kadar açık seçik yazan savcının daha çok cinsel sorunlar yaşadığını düşünüyorum.

Psikolog İpek Tlabar

Bence aralarındaki duygusal bir bağ

Hillary ve Bill Clinton'ın evliliklerinin, bizlerin, yani aile terapistlerinin ‘dışa bağımlı evlilik’ dediğimiz, toplumun yönlendirdiği bir evlilik olduğuna inanıyorum. Cinsel yaşamlarının olmadığına inandığım evliliklerinde, sevginin ve gerçek paylaşımın üstüne çıkan değerler var. Bill Clinton'ın Monica ile ilişkisi her ne kadar tüm dünyada oral seks, sperm ya da puro düzeyinde tartışılıyorsa da, ben aralarında duygusal bir bağ olduğunu düşünüyorum. Clinton'ın ifadelerinde Monica'yı karalamamasının, ‘Monica iyi kız’ gibi pozitif sözler etmesini ise sadece aralarında duygusal bağ olmasına bağlamak mümkün değil. Bence Clinton'ın bu tavrının önemli bir nedeni, üzerindeki ağır baskılar, sorumlulukları. İkisinin de ileride psikolojik olarak daha ağır bedeller ödeyeceğine inanıyorum. Clinton, dışa bağımlı evliliğinde cinsel olarak da duygusal olarak da tatmin olmadığı için, böyle bir ilişkiye girmiştir. Bu evlilik biçimi ona hep Monica'ları getirecek bir evlilik biçimi.

Dr.Haydar Dümen

Başkan’ın sorunu erken boşalma

Clinton evlilik empotansları yaşıyor. Monica'ya bir aşkı olduğunu sanmıyorum. Benim gözlemime göre Clinton'ın erken boşalma sorunu var. Monica'yla yaşadığı 17-18 yaşındaki gençlerin kaçamakları gibi. Gerçek bir cinsel ilişki yaşamıyorlar. O yaşta erken boşalma sorunu olan erkekler, kendilerini kanıtlamak için sürekli el ayak çapkınlığı yaparlar, yatağa gitmezler, kapı aralarındaki ilişkilere yönelirler. Yatağa gittiğinde ve gerçek bir cinsel ilişki olduğunda başarısız olacaklarını düşünürler. Clinton'ın Monica'nın elbisesine boşalması da erken boşalma sorunu yaşadığının göstergesidir.