"Clinton Belgesi" İsrail'i karıştırdı

Amerikalı yetkililerin, „Tarafların şimdiye dek müzakerelerde ulaştıkları noktaları kayda geçiriyor“ diye tanımladıkları belgede, İsrail basınına göre İsrail’in Golan’dan tamemen geri çekilmeyi kabul ettiği ifadesi de yer alıyor.

Ha’aretz Gazetesi, “İsrail, Golan’dan tamamen geri çekilmeye karşı değil“ başlığını kullanırken, Yedihot Ahronot, manşetinde, “İsrail ile Suriye arasında yazılı ilk belge“, „Clinton belgesi: İsrail Golan’dan çekilmeye hazır“ ifadelerine yer verdi.

İsrail yönetimleri, şimdiye dek hiçbir zaman Suriye’ye bir barış anlaşması karşılığında Golan Tepeleri’nden geri çekilme sözü verdiklerini kabul etmemişlerdi.

Ancak Clinton belgesinde bu ifadenin yer alması, İsrail’in bir daha inkar edemeyeceği şekilde böyle bir yükümlülük altına girdiğinin kesin bir kanıtı olması açısından büyük önem taşıyor. Görüşmelerin kesilmesi halinde, İsrail, masaya tekrar oturmak istediğinde bu noktadan başlamak zorunda kalacak.

Ha’aretz ve Jerusalem Post gazeteleri, belgede sınır olarak 4 Temmuz 1967 çizgisinin belirtildiğini ve İsrail’in görüşlerini içeren bölümde buna karşı çıkılmadığını belirtirlerken, Yedihot Ahronot, belgede sınırların nereden geçeceği konusunun belirsiz olduğunu yazdı.

Gazete haberleri konusunda yorum yapmaktan kaçınan İsrailli yetkililer ise belgenin, görüşmeleri nihayet hızlandıracağını ve bu nedenle çok olumlu olduğunu belirttiler. Ancak gelecekteki barış anlaşmasının taslağını oluşturduğu belirtilen „Clinton belgesi“, muhalefeti bir kez daha ayağa kaldırdı.

Likud Lideri Ariel Şaron, “(Başbakan Ehud) Barak, hemen dönüp iş işten geçmeden parlamento önünde hesap vermeli. Bu belgenin içeriğini bilmek istiyoruz“ derken, hükümet ortaklarından aşırı sağcı Ulusal Dinci Parti Lideri İzak Levy, „Golan’dan tamamen çekilmek çok vahim bir hata olur“ diye konuştu. Koalisyonun diğer ortağı olan aşırı dinci Şahas Partisi de, Golan’daki Hermon Dağı’nın Suriye’ye bırakılmasını asla kabul edemeyeceğini açıkladı.

Parlamentoda 17 sandalyeye sahip olan ve Barak’ın, muhtemel bir anlaşmanın hem parlamentoda, hem de refarandumda onaylanması konusunda güvendiği Şahas, daha önce Suriye ile barışa sıcak bakıyordu.