Oluşturulma Tarihi: Ekim 09, 2005 00:00
Eski FBI şefi Louis Freeh, ‘Benim FBI’ım’ isimli yeni kitabında Monica Lewinsky skandalı için Başkan Bill Clinton’dan nasıl kan alındığını şöyle anlattı: ‘1998 yazıydı. Başkan resmi bir davet veriyordu. ‘Lavaboya gidiyorum’ diyerek ayrıldı, Harita Odası’nda gidip Lewinsky’nin elbisesindeki spermlerle DNA karşılaştırması için kan örneği verdi.’
BEYAZ Saray stajyeri Monica Lewinsky skandalının ülke, hatta dünya gündeminin en tepesini işgal ettiği dönemde, Başkan Bill Clinton’ın, DNA’sının, genç stajyere ait ünlü mavi elbise üzerindeki spermlerle karşılaştırılabilmesi için gizlice kan verdiği öne sürüldü.
Şimdiye kadar gizli tutulduğu belirtilen bu iddia, eski FBI şefi Louis Freeh’in, önceki gün satışa sunulan kitabında ortaya atıldı. ‘Benim FBI’ım: Mafyayı çökertmek, Bill Clinton’u soruşturmak ve Terörle savaşmak’ adlı kitabında Freeh, gizli kan alma operasyonunu şöyle anlatıyor:
‘1998 yılının yaz aylarıydı. Lewinsky skandalının gölgelediği Başkan Bill Clinton, Beyaz Saray’da resmi bir davete ev sahipliği yapıyordu. Bir ara, lavaboya gitmesi gerektiğini söyleyip salondan ayrıldı. Ancak lavaboya değil, Beyaz Saray’ın Harita Odası’na gidiyordu ve kendisini son derece aşağılanmış hissediyordu. Burada DNA’sının, Lewinsky’nin elbisesindeki spermlerle karşılaştırılması için, FBI doktorları tarafından kan alınmasına izin verdi.’
Kan alma operasyonunu, görevi sırasında Lewinsky skandalıyla ilgili yaşadığı en tatsız tecrübe olarak nitelendiren Freeh, ‘Ama yine de bunu yaptık. Soruşturma, Başkan’ın azliyle sonuçlanabilecekti. Bu işi yaparken, son derece dikkatli ve ketum olduk’ dedi ve Beyaz Saray’daki yemek davetini, ‘Kötü bir film’e benzetti.
Freeh, kan alma anını ise kitabında şöyle yazdı:
‘Clinton’un yüzü öfkeden kıpkırmızıydı. Yavaşça gömleğinin kolunu yukarı kıvırdı. Deniz subayı doktor kan örneğini aldı. Savcının ve federal ajanın gözü sürekli kan örneğinin bulunduğu ampulun üzerindeydi. Clinton’un adamlarının, bir hile yaparak kan örneğini değiştirmeye çalışmalarından korkuyorlardı. Lewinsky skandalını soruşturan bağımsız savcı Kenneth Starr ile Clinton arasında müthiş bir güvensizlik vardı. Starr’ın bir oyun oynamasından şüphelendikleri için, avukatı Başkan’dan bir kez daha kan örneği alınmasını istedi.’
Bill Clinton’un sorununun, baş gösteren ve geçmekte olan skandallar ve skandal dedikodularıyla ilgili olduğunu ve bir türlü bitmek bilmediğini belirten Freeh, Başkan’ın FBI’ın sürekli soruşturmalarıyla muhatap olmak zorunda kaldığını belirtti. Başkan’ı, ne menem bir ahlaki pusulaya başvurduysa, yönünü hep yanlış çizmekle eleştiren yazar, ‘Dolabında bir sürü iskelet vardı ve her an dışarı fırlayabilirlerdi’ diyerek, Clinton’un Lewinsky, Paula Jones ve Gennifer Flowers ile ilişkisini FBI olarak araştırdıklarını söyledi.
Soruşturma, Beyaz Saray ile FBI arasında büyük bir gerginliğin doğmasına neden olmuştu. Beyaz Saray Freeh’i cahil ve yobaz bir kişi olarak görüyor, Freeh ise Clinton’u ahlaki açıdan iğrenç buluyordu. Freeh, 11 Eylül saldırılarından birkaç ay önce görevinden istifa etti. Freeh, terör saldırılarını araştıran komisyon tarafından sert bir biçimde eleştirilmişti.
YALANLANDI
Freeh’in kitabında yer alan iddialar, Clirton’un sözcüsü Jay Carson tarafından yalanlandı. Carson, ‘Bu çalışma tamamen kurgu ürünü ve kendi adını temize çıkarmak için yapılmış. Tarihi kendine kafasına göre yeniden yazmaya kalkması, talihsiz bir durum’ dedi.