Güncelleme Tarihi:
Çin medya grubu, Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (KGAÖ) barış gücüne bağlı askerlerin Kazakistan’dan ayrılmasının ardından ülkede yaşananlara ilişkin bir analiz yaptı. “Kazakistan’da yaşanan eylemlerin, kaosun ardında Batılı ülkelerin karanlık elleri var” başlığı ile yayınlanan haberde, “Kazakistan’da akaryakıt fiyatlarındaki hızlı artış sonrasında 2022 yılının başlangıcında Mangistau eyaletindeki bazı kentlerde protestolar başladı. Olaylar, daha sonra farklı kentlere de yayılarak büyük çaplı kaosa dönüştü. Eylemciler, kamu kurumlarını ele geçirmeye çalışarak polislerle çatıştı. Olaylar, ciddi can ve mal kayıplarına neden oldu” denildi.
Kazakistan’ın Çin ve Rusya için sınır bölgelerindeki güvenliğin korunması açısından büyük önem taşıdığı kaydedilen haberde, “Ülkedeki kaosun hızla yayılması ve eylemcilerin organize şekilde hareket etmeleri, olayların arkasında Batılı ülkelerin gölgesinin bulunduğunu gösterdi. Göstericiler, ülkenin ilk Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in heykellerini devirdi ve askeri okullardaki mühimmat depolarını ele geçirdi. Protestocuların planlı eylemleri, arkalarında dış güçlerin desteğinin bulunduğunu açıkça gösterdi. Nitekim Kazakistan polisi de tutuklanan eylemcilerin çoğunun yurt dışından geldiğini, bazı kişilerin yurt dışındaki örgütlerden maddi destek alarak olaylara katıldıklarını açıkladı. Kazakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Muhtar Tileuberdi de Çinli yetkililerle yaptığı telefon görüşmesinde, ülkedeki kaosun yurt içindeki ve yurt dışındaki güçler tarafından ortaklaşa planlanan bir darbe girişimi olduğunu söyledi” ifadelerine yer verildi.
“KAZAKİSTAN İLE SINIRI BULUNAN RUSYA VE ÇİN İÇİN BU ÜLKEDEKİ İSTİKRARIN KORUNMASI BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR”
“2021 yılının başında ABD Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde yer alan bilgide Kazakistan’daki 'verimli yönetimi' güçlendirmek üzere ülkedeki hükümet dışı örgütlere 750 bin dolar fon sağlanacağı” ifadelerinin kullanıldığı haberde, “ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) da Kazakistan’daki demokratik sistemin geliştirilmesi için yüz binlerce dolar tahsis ettiklerini ilan etti. Kazakistan ile sınırı bulunan Rusya ve Çin için bu ülkedeki istikrarın korunması büyük önem taşıyor. Sınır bölgelerindeki güvenliğin zarar görmesi tam da ABD’nin görmek istediği bir durum. Kazakistan’ın kaosa sürüklenmesi, ABD’nin ülkeye sızmasını daha da kolaylaştırır. Orta Asya ülkelerinde faaliyet gösteren ‘teröristler’ ABD’nin yardımıyla Kazakistan’da eğitim kampları kurabilirler. Bu kamplarda eğitilen ‘teröristler’, Rusya ve Çin’e yönelerek, bilhassa da Çin’in Xinjiang Özerk Bölgesi’nden ülkeye sızarak terör saldırıları düzenlemeye çalışabilirler. ABD, bu sayılanların hepsini daha evvel Afganistan’da gerçekleştirdi” denildi.
Çin’in her yıl Kazakistan’dan büyük miktarda doğal gaz satın aldığı aktarılan haberde şu ifadelere yer verildi:
“Kazakistan’ın kaosa sürüklenmesi, Çin’in enerji güvenliğine de zarar verecektir. Washington’un, Kazakistan’ı çalkantı içine itmek istemesi, kaosa katılan eylemcilere yardım sağlamaya hazır olması hiç şaşırtıcı değil. Kazakistan’daki olaylar, Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’ne (KGAÖ) bağlı barış gücünün de yardımıyla kısa sürede kontrol altına alındı. Kazakistan Cumhurbaşkanlığı tarafından 9 Ocak’ta yayımlanan bildiride, ülkenin yeniden istikrara kavuştuğu belirtildi. 13 Ocak’ta görevini tamamlayan yaklaşık 2 bin KGAÖ askeri de ülkeden çekilmeye başladı. Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev tarafından görevlendirilen yeni başbakan Alihan Smailov, 11 Ocak’ta yaptığı açıklamada yeni hükümetin önceliğinin ekonomiyi geliştirmek ve halkın yaşam seviyesini yükseltmek olacağının altını çizdi. Kazakistan’daki kaosun kısa bir sürede sona ermesi, ABD’nin Çin ve Rusya’nın sınır bölgelerindeki stratejik güvenliğe zarar verme planlarını suya düşürdü. Diğer yandan Çin’in çalkantılı bir dönem geçiren Kazakistan hükümetine açıkça destek vermesi iki ülke arasındaki geleneksel dostluk ilişkilerini daha da sıkılaştırdı."