Güncelleme Tarihi:
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Licien, günlük olağan basın toplantısında, konuyla ilgili sorulan soruya verdiği yanıtta, "Bu, diplomatik bir konu değil. Olay hakkında bilgi sahibi değilim." ifadesini kullandı.
Bakanlık sözcüleri, Pıng'ın iki hafta önce sosyal medyada yaptığı paylaşımla ilgili de yorum yapmaktan kaçınmıştı. Çin hükümetini temsil eden Devlet Konseyi Enformasyon Ofisi de konuyla ilgili bilgi vermedi.
35 yaşındaki kadın tenisçi, 2 Kasım'da Çin'in sosyal paylaşım sitesi Weibo'da yaptığı paylaşımda, 2013-2018 döneminde Çin'de başbakan yardımcılığı görevini üstlenen Cang tarafından cinsel ilişkiye zorlandığı iddiasında bulunmuştu.
Paylaşım, internetin devlet kontrolünde olduğu ülkede dakikalar içinde kaldırılmasına rağmen Çinli tenisçinin birkaç hayranı tarafından fotoğraflanarak yayılmıştı.
Çin devlet kanalı CGTN, dün, paylaşımının ardından kendisinden haber alınamayan Çinli tenisçi Pıng'ın kaleminden olduğu iddiasıyla mektup yayımlamıştı.
Kadınlar Tenis Birliğinin (WTA) Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Steve Simon'a yollanan mektupta, "Cinsel tacize uğradığım yönünde çıkan iddialar doğru değil. Kayıp veya güvenliğin olmadığı bir yerde değilim. Evimde dinleniyorum ve her şey yolunda. Beni önemsediğiniz için teşekkürler." ifadelerine yer verilmişti.
Mektuba rağmen Pıng'ın tacize uğradığını iddia ettiği 2 Kasım'dan beri kimseyle görüşmemesi veya sosyal medya hesaplarından paylaşım yapmaması, uluslararası tenis camiasında Çinli tenisçinin güvende olmadığına ilişkin şüpheleri arttırmıştı.
WTA Başkanı Simon, Birliğin aracılığıyla yaptığı açıklamada, mektubu 35 yaşındaki Çinli tenisçinin yazdığına inanmakta zorlandığını belirterek şu ifadeleri kullanmıştı:
"Bu mektup, onun nerede olduğuna veya güvenliğinin sağlanıp sağlanmadığına ilişkin endişelerimin daha da artmasına yol açtı. Pıng Şuai, Çin hükümetinin eski en yüksek rütbedeki görevlilerinden birisi tarafından cinsel saldırıya uğradığını iddia ederek büyük bir cesaret örneği gösterdi. WTA ve dünyanın geri kalanı, onun güvende olduğuna ilişkin bağımsız ve doğrulanabilir kanıtlar bekliyor. Onunla iletişime geçmek için defalarca teşebbüste bulunmama rağmen başaramadım."
Pıng'nin özgürce konuşmasına izin verilmesi gerektiğini vurgulayan Simon, "Kadının sesi sansürlenmemeli veya kontrol altına alınmamalı. O sese kulak verilmeli ve saygı duyulmalı." değerlendirmesinde bulunmuştu.