Oluşturulma Tarihi: Ağustos 04, 2009 12:17
Çinli askeri ve siyasi uzmanlar, Pekin yönetiminin Washington'dan gelen Kuzey Kore'nin geleceğiyle ilgili görüşmelere katılma davetini reddetmesini isteyerek, bu ülkedeki rejimin yıkılmasının "kabul edilemeyeceği" görüşünü savundu.
Çin Komünist Partisi Merkez Komitesine bağlı Parti Okulunun Kuzey Kore uzmanı Can Liangui, ABD tarafının birçok kez konunun tartışılmasını önerdiğini, Çin'in de ısrarla bu tür toplantı düzenlenmesine karşı çıktığını belirtti.
Batılı
haber ajansları da Washington'un bazı toplantılarda üst düzey Çinli yetkililere bu teklifi ilettiğini, Çin tarafının ise bu konuda ikili görüşme yapmaya gönüllü olmadığını bildirmişti.
Çin Hava Kuvvetlerinden albay ve askeri strateji uzmanı Dai Şü, bunun bir Amerikan planı olduğunu ileri sürerek, Kuzey Kore'de istikrarlı bir rejimin Çin'in ulusal çıkarlarına uygun olduğunu savundu.
DİPLOMATİK TABUCan Liangui, Çin'in Kuzey Kore'nin geleceği konusunda ABD ile görüşme yapmak istememesinin anlayışla karşılanması gerektiğini, hatta bunun Çin için bir "diplomatik tabu" olduğunu söyledi. Can, "böyle bir görüşme Kuzey Kore'nin tepkisine yol açabilir ve Çin'in ABD ile ittifak oluşturduğu izlenimi verebilir" diye konuştu.
Çinli uzman, buna rağmen, Kore Yarımadası'ndaki mevcut durum ile ABD ve Çin'in stratejik talepleri göz önünde bulundurulduğunda, ikili görüşmelerin ve muhtemel durum planının yanlış anlamaların azaltılması için gerekli olabileceğine de işaret etti.
Can, "Siz yok saysanız da olaylar devam eder. Çin bunu diplomatik olarak görüşmek istemiyor, ancak konuyu masadan kaldırmak da sorumsuzluk olur" dedi.
ÇİN'İN ZOR DURUMUTsinghua Üniversitesine bağlı ABD-Çin İlişkileri Merkezi Müdürü Sun Cı, Çin'in "zor bir durumda" olduğuna dikkati çekerek, "Çin tarafının ABD ile olası durum planı hakkında görüşmek istediğini, ancak bunun aşırı hassas bir konu olduğunu savundu.
Bazı uluslararası ilişkiler uzmanları da bu tür görüşmelere katılmasının Çin'in genel dış politikasına aykırı olduğu görüşünü dile getirdi.
Fudan Üniversitesi profesörlerinden Şen Dingli, Çin'in Kuzey Kore'nin iç işlerine karışma hakkı olmadığını vurgulayarak, Çin'in bir olası durum planı hazırlayabileceğini, ancak plan hakkında ABD ile görüşmeyi olasılık dışında tutması gerektiğini söyledi.
Liaoning Sosyal Bilimler Akademisi araştırmacılarından Lü Çao da Kuzey Kore lideri Kim Jong-il'in sağlığı hakkında basında çıkan bazı haberlerin gerçek olmadığını, gerçeklere dayanmayan bir plan hazırlamanın mantıklı olmayacağını ve Çin'in ABD ile görüşmemek için gerekçeleri olduğunu ifade etti.
Lü, Çin ve ABD'nin Kuzey Kore'yi nükleer planından vazgeçmeye ikna etmek şeklinde ortak amaçları olduğunu hatırlatarak, "ABD'nin Asya-Pasifik bölgesindeki çıkarlarını, Çin'in de Kuzeydoğu Asya'nın güvenliğini korumak istediğini" öne sürdü.
İki tarafın Kuzey Kore'nin iç durumu hakkında bir uzlaşmaya varmasının zor olduğunu savunan Lü, uluslararası toplumun bu ülkede kaos görmek istemediğini söyledi.
DAVETİN ASIL AMACIŞanghay'dan adını açıklamak istemeyen bir uzman, Global Times gazetesine, ABD'nin Çin'e yaptığı görüşme davetinin Kuzey Koreli mülteciler veya bu ülkenin nükleer silahlarıyla ilgisi olmadığını, sadece Kim Jong-il'den sonraki liderin kim olacağını, Pyongyang'da kişisel mi, yoksa kolektif bir liderlik mi oluşacağını ve Çin'in kimin tarafında olacağını kesinleştirmeyi amaçladığını belirtti.
Uzman, "Kuzey Kore'deki nükleer sorun ABD'nin Asya-Pasifik stratejisinin bir parçası, Çin'in Kuzeydoğu Asya stratejisinin bir unsuru, Ancak Güney Kore için yaşam ve varlık sorunudur" değerlendirmesinde bulundu.
Can Liangui, Kuzey Kore'den olası mülteci akınının Çin için temel sorun olmadığını, bunun kısa vadeli bir sorun olarak görülmesi ve Birleşmiş Milletler tarafından ele alınması gerektiğini anlattı.
Çin-Kuzey Kore ilişkilerinin ne ittifak, ne dostluk, ne de normal olduğunu söyleyen Can Liangui, Çin hükümetinin Kuzey Kore'nin nükleer faaliyetlerinin güvenliği için azami çabayı göstermesi gerektiğini ve ilgili makamların olasılı durumlar için plan hazırlamaması durumunda, görevlerini ihmal etmiş olacaklarını kaydetti.
Can Liangui, ABD'nin Kim Jong-il'e duyduğu aşırı güvensizlikten dolayı Çin ile işbirliği yapmak istediğini, hatta bunun için baskı yaptığını sözlerine ekledi.
Pekin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Fakültesinden doçent Yü Vanli, ABD ve Güney Kore'nin Kuzey Kore'deki kırılganlığı abarttıklarını, Çin'in ise bu ülkede rejimin çökmesine hiçbir zaman izin vermeyeceğini savundu.
Yü Vanli, Kuzey Kore'deki durumun zayıflaması halinde, ABD'nin Kore Yarımadası'ndaki başlıca güçlerle uğraşamayacağı, Afganistan ve Irak'taki aşırı askeri varlığından dolayı yarımadaya ek kuvvet gönderemeyeceği görüşünü dile getirdi.