Güncelleme Tarihi:
Kazakistan Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde "yeniden eğitim" adı altında endoktrinasyon kamplarında alıkonulan, büyük çoğunluğu Uygur etnik topluluğuna mensup olmakla birlikte aralarında Kazak, Kırgız ve Taraların da olduğu Müslüman nüfus içindeki 2 bin etnik Kazak'ın Çin vatandaşlığından ayrılarak ülkeyi terk etmesine izin verileceği belirtildi.
Açıklamada hangi grupların hangi gerekçelerle vatandaşlıktan ayrılmasına izin verileceğine ilişkin bilgi yer almazken, söz konusu kişilerin Kazak vatandaşlığına veya Kazakistan'da kalıcı ikamet iznine başvurabileceği ifade edildi.
Çin makamları konuyla ilgili açıklama yapmadı.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde aralarında Uygurlar ve Kazakların bulunduğu Müslümanların mesleki eğitim adı altında siyasi endoktrinasyon kamplarında alıkonulması Kazakistan'da yaşayan Çin vatandaşı Kazak topluluğu içinde endişelere yol açmıştı.
Sincan'da yaşayan akrabaları ve yakınlarına ulaşamayan yüzlerce Çin vatandaşı Kazak, Kazakistan hükümetine mektuplar yazarak kaygılarını dile getirmişti.
Atayurt adlı Kazak sivil toplum örgütünün başkanı Serikzhan Bilaş, Kazak hükümetinin konuya dair tutumunun değiştiğine işaret etti. Kazak hükümet temsilcilerinin yaz aylarında bu konuda farkındalık yaratmaya yönelik faaliyetlerini durdurması konusunda kendisini 4 kez uyardığını ifade eden Bilaş, bu uyarıların kesildiğini, hatta yakın zamanda bu konuyu gündeme getirmesi için devlet televizyonunda yayımlanan popüler bir sohbet programına davet edildiğini kaydetti.
Kazakistan Dışişleri Bakanlığı kasımda Sincan'da 29 Kazak vatandaşın gözaltına alındığını, ancak şu ana dek 20 kişinin serbest bırakılarak ülkeye dönmesine izin verildiğini açıkladı.
İnsan hakları savunucusu bağımsız akademisyen Gene A. Bunin, Sincan'da "yeniden eğitim" kamplarında alıkonulan 2 bin kişinin tanıklıklarını bir araya topladı. Bunin geçen yıl toplam 20 kişinin Kazakistan'a gitmesine izin verildiğini, yaklaşık 70 kişinin ise serbest bırakıldığı ancak kendi köylerinin dışına çıkmasına yasak getirildiğini kaydetti.
Salıvermelerin eylülden bu yana yer yer görüldüğünü ifade eden Bunin, "Bu daha çok tepkileri önlemeye yönelik bir hamle. Kazakistan'da yakınları olanların endişelerini yatıştırarak iki ülke arasında gerilim yaşanmasını önlemeye çalışıyorlar." dedi.
Bunin şu ana dek serbest bırakılanların Kazak vatandaşları veya Kazakistan'da aileleri olan kişiler olduğuna dikkat çekti.
Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yerel meclis olarak görev yapan Halk Kongresi, ekim ayında "Sincan Uygur Özerk Bölgesi Aşırıcılıkla Mücadele Düzenlemesi"ni, bölgede mesleki eğitim merkezlerinin kurulmasına izin verilebilecek şekilde revize etmişti.
Ülkede tanımı tam olarak yapılmayan "aşırıcılıkla mücadele düzenlemesini" ihlal edenlerin, Terörle Mücadele Kanunu, Kamu Güvenliği İdareleri Ceza Hukuku ve Sincan'ın terörle mücadele düzenlemelerine göre cezalandırılacağı bildirilmişti.
ÇİN'E ULUSLARARASI TEPKİLER
Birleşmiş Milletler (BM) Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesi'nin (İHOP) Çin'de ayrımcılığa uğrayan topluluklarla ilgili İsviçre'nin Cenevre kentinde ağustosta düzenlediği toplantıya katılan insan hakları kuruluşları, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yerel yöneticilerin siyasi olarak sakıncalı tutumlar içinde olduğunu iddia ettiği bireyleri, siyasi eğitim merkezlerinde alıkoyduğunu açıklamıştı.
Örgüt temsilcileri, herhangi bir yargı kararına dayanmadan hürriyetinden alıkonulan kişi sayısının 3 milyonu bulduğunu iddia etmişti.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ise Çin hükümetinin, ülkenin kuzeybatısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Müslüman Uygurlara ''sistematik insan hakları ihlallerinde bulunduğunu'’ duyurmuştu.