Çifte standardın daniskası
Güncelleme Tarihi:
9 Temmuz Çarşamba günü İstanbul İstinye’de ki ABD konsolosluğuna terör saldırısı Dünya basını gibi İtalyan medyasına da bomba gibi düştü.
Önce iki, sonra üç derken son flaş haberlerde üçü polis, üçü terörist 6 kişinin hayatının kaybettiği belirtildi. Sonra sıra geldi bu saldırıyı kimin yaptığına. İtalyan medyasına göre iki şık vardı. Ya bir İslamcı terör örgütü ya da PKK.
Ana haber bültenini gerek devlet televizyonu RAİ ve özel SKY TV’den izledim. İlk haberdi. Bizimde ezberlediğimiz görüntülere yer veriyorlar, polis noktasının etrafında yatan şehit güvenlik güçleri ve teröristler onları hayata döndürmeye çalışan sağlık memurları. Sıra tahminlere geliyor. İstanbul polisinin aralıksız çalıştığı bir dördüncü teröristi aradığı söyleniyor. Sonrada, evet sonrada şu tahmin yorum yapılıyor: “Terör saldırısını İslami terör örgütü El Kaide’nin Türkiye’de uyuyan hücreleri veya Özgürlükçü Kürdistan İşçi Partisi PKK’nın militanları gerçekleştirmiş olabilir.”
PKK’ya “Terör örgütü” demeye dilleri varmıyor. Yerde yatan 6 kişi var. Öldürülmüş. Şiddet nereden gelirse gelsin bir terör eylemidir. Gel gelelim. Bunu El Kaide veya başka bir örgüt yaparsa unvanı “Terör Örgütü” oluyor. Ama bebek katili, masum insanları koydukları bombalarla katledenler ise özgürlükleri için mücadele eden bir etnik grubu kurduğu partinin militanları olarak tanımlanıyor.
İşte AB ülkelerinin çifte standardı. Bitmedi. Ertesi gün gazetelerde şüpheliler arasında PKK’da var. Ama yazılı basında bu eli kanlı örgütten terörist olarak söz etmiyor. Gerillalar, asiler, militanlar, hatta parti üyeleri. Hele en çarpıcısı. La Repubblica gazetesi Türkiye’de ki en deneyimli terör uzmanı olarak gösterdiği Aytunç Altındal ile bir röportaj yapıyor.
La Repubblica soruyor. “Dün İstinye’de ne oldu? Aytunç Altındal yanıt veriyor" Büyük bir olasılıkla saldırıyı El Kaide'ye bağlı Türk kökten dinci Hızbullah örgütüne bağlı bir hücre geçekleştirdi. ikisinin üzerinde ki belgelere göre Afganistan’da Taliban ile ilişkileri varmış.” İkinci soru geliyor. “ O zaman eylemi PKK yapmadı?. Bu soruya Aytunç Altındal, “Bu saldırı için hayır. Ama Ağrı Dağı'nda kaçırılan üç Alman turist Kürt gerillaların işidir.”
Şimdi yanıta dikkat ediyormusunuz.? Ben, Aytunç Altındal’in bu eli kanlı örgüt için “Kürt gerillalar” deyimi kullandığına hiç ama hiç inanmıyorum. ( 10 Mart 2005 tarihinde Baki Günay’a verdiği röportajda “PKK bir terör örgütüdür”diyor) Yinede kendisine de sormak gerekir. O, “PKK teröristleri” demiştir mutlak. Ama gelin görün ki gazete sorduğu sorunun yanıtını kendi kafasına ve inancına göre değiştirebiliyor.
Dünyayı sarsan terör illeti içinde ki bir terör örgütüne AB’nin bakış açısı böyle. Kemikleşmiş çifte standardın üstesinden gelmemize gücümüz yetmiyor maalesef.