Çiçek, böcek değil, hayatın kendisini çekiyorum

SERGİYLE ilgili bilgi veren Düzer, asıl mesleğinin bilgisayar mühendisliği olduğunu söyledi. Fotoğraf çekmenin kendisi için hobiden daha fazla bir şey olduğunu belirten Düzer, şunları söyledi: “Ara versem de vazgeçilmez bir uğraş. Alaylıyım. Sarıyer’de işinin uzmanı olan bizim de kiracımız olan ‘Nuri Abi’nin yanında sömestre tatillerinde çalışırken fotoğraf çekmenin inceliklerini öğrendim. Sonra kendimi geliştirdim. İlk fotoğraf makinemi 9 yaşındayken babam hediye etmişti. Ben fotoğrafı istediğim gibi çekiyorum. Birisine beğendirme ihtiyacı olmadan doya doya çekiyorum. Düsseldorf’un ‘Punk’larıyla 8 ay boyunca neredeyse beraber yaşadım. İçlerinde akademisyenler, lise öğrencileri var. Onlarla fotoğraf çekimi yaparken gördüm ki, her biri ayrı bir hikaye, göründüğünden farklı bir dünya. Fotoğrafları siyah beyaz çektim, insanların renklerle oyalanmadan doğrudan fografı ve hikayeyi görmelerini istedim. Böylece ‘Özgür Olmak - Kapu’nun Punkları’ isimli bir fotoğraf kitabı ortaya çıktı. Kitap Düsseldorf Belediye Başkanının eline geçmiş. Bana, ‘Sergi açmak istermisiniz’ diye sordular. Ben de geliri evsisler derneği ‘Fifty Fifty’ adlı derneğe bağışlanması şartıyla kabul ettim. Bu sergi şehirleri gezen bir sergi olacak.
1994 yılından beri Almanya’da yaşayan Kaan Düzer, Almanya’daki Türklerin kendisini pek tanımadığını söylüyor. Sokaktaki canlı hayatı çekmeyi sevdiğini belirten Düzer, “Çicek, böcek fotoğrafı değil, hayatın kendisini çekiyorum. Sokak fotoğrafçısıyım, bana insanlar lazım, hayat lazım, uzun alt yazılara gerek yok, bir fotoğraf karesi tüm hikayeyi anlatır” dedi.