Oluşturulma Tarihi: Ekim 11, 2006 00:00
Başbakan Erdoğan, AB’nin soykırımı inkar yasasına karşı tavır almasını istedi ve Fransa’ya sert hatırlatmalarda bulundu: "Yalan makineleri, kendi tarihlerine baksınlar. Nijerya, Senegal, Tunus, Cezayir, Moritanya, Kamerun, Gine, Çad, Cibuti, Ruanda, Benin’de neler olmuş?"
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, Ermeni soykırımı iddialarının inkarını suç saymaya hazırlanan Fransa’dan, "Nijerya, Senegal, Tunus, Cezayir, Moritanya, Kamerun, Gine, Çad, Cibuti, Ruanda ve Benin"de yaptıklarına bakmasını istedi. Erdoğan partisinin dünkü Meclis grubunda şunları söyledi:
Bugün Fransa’da iç politika malzemesi olarak kullanılan saçma sapan iddialar ne kadar tarihi gerçeklere aykırıysa akla da mantığa da aykırıdır. İnsanlığın çektiği büyük acılardan sonra kurulan AB, kendi geleceği için önemli üyelerinden biri olan Fransa’daki bu akıl tutulmasına karşı mutlaka tavır almak zorundadır. Tarihi bir yalanı Fransa’nın kanun haline getirme girişimi AB’nin temel değerlerine karşı büyük bir meydan okumadır.
SÖMÜRGELER KAMPUSU
Türkiye ile Ermenistan arasındaki bir sorun için Fransa; durumdan vazife çıkarıyor. Dünya artık sömürgeler kampusu değil. İftira ve yalan makineleri, kendi tarihlerine baksınlar. Yürekleri kendi tarihlerini konuşmaya eğer yetiyorsa, insanlığa hakkaniyetle yaklaşsınlar. İki dünya savaşının acılarını ve yıkımlarını bir yana bırakıyorum ve asla bir mukayese kastıyla söylemiyorum. Baksınlar, 20. yüzyıl boyunca Nijerya, Senegal, Tunus, Cezayir, Moritanya, Kamerun, Gine, Çad, Cibuti, Ruanda, Benin’de neler olmuş?
BİZDE ENGİZİSYON YOK
Biz aynını yapmayacağız. Biz, pisliği pislikle temizleyenlerden değiliz. Biz pisliği temiz suyla temizleyenlerdeniz. Bizim tarihimizde engizisyon yoktur. Böyle bir karanlık Ortaçağ yoktur. Sömürgecilik, kolonyalizm düzeni, ırk savaşları yoktur. Biz medeniyet ve devlet tecrübemizi, başka kavimlerin kanları üzerinde de elde etmedik.
Bir zamanlar dünyanın tepsi biçiminde olduğunu inkar edenlerin cezalandırılması gibi. Bugün yine olmayan bir şeye yok deme hakkının insanların elinden alınması, taa oralara dönmek demek değil mi? Ortaçağ’da ’Dünya yuvarlaktır’ diyen Kopernik ve Galileo gibi bilim adamları olmasaydı Avrupa’nın bu kadar ilerlemesi mümkün olur muydu?