Güncelleme Tarihi:
ABD Senatosu İstihbarat Komitesi tarafından yayımlanan ve 11 Eylül sonrası mahkumlara yapılan işkenceleri ortaya koyan raporda, “uzmanlıkları” için milyonlarca dolar ödeme yapılan kişiler arasında “Swigert” ve “Dunbar” kod adlarıyla bilinen James Elmer Mitchell ve Bruce Jessen adlı iki psikolog özellikle ön plana çıktı.
Rapora göre, iki “uzman” verdikleri “hizmet” kapsamında Amerikan Merkezi Haber Alma Örgütü'ne (CIA) hangi mahkuma nasıl işkence yapılacağına dair “programlar” hazırladı.
Yine rapora göre CIA 2002 yılında “Swigert” ve “Dunbar”ı adı belirtilmeyen bir ülkeye göndererek aynı yılın Mart ayında Pakistan’da yakalanan Filistinli Ebu Zübeyde’nin sorgusunun “psikolojik boyutu” üzerine program hazırlattı.
GÜNDE 1800 DOLAR ALMIŞLAR
“Swigert” ve “Dunbar”ın hazırladığı işkence yöntemleri arasında mahkumun dar bir yere kapatılması, mahkumun su altında tutularak havasız bırakılması, mahkumlara bebek bezi bağlanması ve sahte gömme gibi yöntemler de bulunuyor.
Rapora göre, söz konusu iki uzmana ayrıca tekniklerini uyguladıkları gün başına 1800 dolar ödeme yapıldı.
SORGU MERKEZLERİNE 300 MİLYON DOLAR HARCANMIŞ
İngiltere’nin saygın gazetelerinden The Times ise CIA’nin Avrupa ve Asya’da sorgu merkezi olarak kullandığı tutukevlerine 300 milyon dolar para harcandığını iddia etti.
The Times gazetesi, CIA hakkındaki iddiaları sıraladığı haberinde, ’kara bölge’ olarak bilinen sorgu merkezlerinin bulunduğu iddia edilen ülkeleri ve tutsakların nakillerinde, topraklarında duraklamalarına izin verildiği öne sürülen ülkelerin haritasını yayımladı.
İŞKENCE RAPORU ABD'Yİ İKİYE BÖLDÜ
TÜRKİYE DE VAR
Tutsakların duraklamasına izin verildiği iddia edilen ülkeler arasında, Türkiye, Yunanistan, Belçika, İngiltere, İrlanda, İspanya ve Portekiz yer aldı. Gazete, ’gizli sorgu’ tesislerin bulunduğu iddia edilen ülkeler arasında; Suudi Arabistan, Tayland, Fas, Mısır, Romanya, Libya, Polonya, Özbekistan ve Litvanya’yı göstererek; bu merkezler arasında 220 bin dolar harcanan Afganistan’daki merkezin en kötü şöhrete sahip olduğunu ifade etti.