Chirac, Türkiye'nin AB üyeliğinden yanaydı

Güncelleme Tarihi:

Chirac, Türkiyenin AB üyeliğinden yanaydı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 16, 2007 14:08

Fransa'da cumhurbaşkanlığını Nicolas Sarkozy'ye devreden Jacques Chirac, 12 yıllık görev süresi boyunca genelde Türkiye'nin AB üyeliğinden yana bir tutum izlerken, kamuoyu ve kendi partisinin baskılarına zaman zaman boyun eğmek zorunda kaldı.

Haberin Devamı

Chirac'ın görev süresince, Türkiye'nin AB üyeliği ve sözde Ermeni soykırımına ilişkin yasalar yüzünden Türk-Fransız ilişkileri zaman zaman inişli çıkışlı bir dönem geçirdi.

Parlamentoda sözde Ermeni soykırımını tanıyan bir yasanın çıkarılmasından sonra, ikili ilişkiler bir dönem gerginleşti.
Chirac, Türkiye'nin AB üyeliğine temelde karşı çıkmadı ve Türkiye'nin AB'den dışlanmasının öncelikle AB'ye zarar vereceğini savundu. Ancak Chirac, özellikle 2005'te AB Anayasası için düzenlenen referandum öncesinde, genişlemeye ve Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkan çevrelerin tepkisini azaltabilmek için, Fransa'da Türkiye'nin üyeliğine ilişkin referandum yapılmasını önerdi.

Bu öneri, kendi partisinin de desteğini aldı ve bununla ilgili parlamentoya sunulan tasarı kısa sürede kabul edildi.
Chirac, Türkiye'nin adaylığının resmen tescil edildiği Helsinki ve müzakere tarihinin belirlendiği Kopenhag zirveleri ile müzakere tarihinin başlamasına yeşil ışık yakılan Brüksel zirvesinde, genelde Türkiye'ye yönelik "dengeli" bir tavır izledi.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Chirac, bu süreç içinde, Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan iktidar partisi ve kamuoyunun tepkisi yüzünden zaman zaman da geri adım atmak zorunda kaldı.

Bununla birlikte, özellikle tam üyelik müzakerelerin başlama kararı alındığı Brüksel zirvesinde, kendi partisinin ve kamuoyunun baskısına rağmen Chirac, Türkiye'nin yanında yer aldı.

Chirac, yaptığı konuşmalarda, "Türkiye'nin jeostratejik önemine" dikkati çekti ve "Müslüman, laik, demokratik Türkiye'nin bölge ve AB'nin istikrarı için önemine" işaret ederek, "Türkiye'ye AB kapısını kesinlikle kapanmaması gerektiği" mesajını verdi.

Sözde Ermeni soykırımını tanıyan yasa tasarısıyla ilgili olarak meclis ve senatoda yapılan oylamalar sırasında tasarıya karşı tavır alan Chirac, Fransız-Alman "Eurocopter" firmasının Türkiye'deki ihaleden dışlanması üzerine tasarının lehinde bir tutum sergiledi.

Fransa'da Ermeni lobisinin yoğun baskısını hisseden Chirac, sözde Ermeni soykırımının Türkiye tarafından kabul edilmesinin AB üyeliği için şart olmadığını birçok kez yineledi, ancak bu konuda "Türkiye'nin de bir bellek çalışması yapması ve tarihiyle yüzleşmesi" görüşünü dile getirdi.

Haberin Devamı

Chirac, sözde soykırımın tanınmasının AB üyeliği için şart olmadığını söyleyerek, zaman zaman Ermeni lobisinin ciddi saldırılarına hedef oldu.

Fransa'da Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkanların yüzde 60'a vardığını hatırlatan ve güçlü Ermeni lobisinin siyaset üzerindeki etkisini bilen dış politika uzmanları, "Chirac'ın Türkiye politikasında hareket alanının sınırlı olduğuna" dikkati çekiyor.

Chirac, 12 yıllık görev süresi boyunca Türkiye'ye hiçbir resmi ziyarette bulunmadı.

Türkiye'yi 2001 yılında ziyaret etmeyi planlayan Chirac, daha sonra AB dönem başkanlığını üstlenen ülkesinin yoğun gündemini gerekçe göstererek bu ziyareti ertelediğini söyledi. Sözde Ermeni soykırımını tanıyan yasanın kabul edilmesinden sonra iki ülke arasında ilişkilerin gerginleşmesi de bu ziyaretin yapılmasına olanak sağlamadı.

Haberin Devamı

Chirac, son olarak sözde Ermeni soykırımının "inkarının" suç sayılmasını öngören yasa teklifinin meclisteki ilk oylamasında, kendisine yakınlığıyla bilinen Meclis Başkanı Jean-Louis Debre'yi zaman uzatma taktiklerine yönlendirerek teklifin engellenmesini sağladı.

Ancak Chirac, kendi partisi içinde Ermeni oylarını düşünerek hareket eden milletvekilleri yüzünden bu konuda yeterli desteği alamayınca, ikinci oylamada tasarının meclisten geçişini engelleyemedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!