''CHANGE'' BOZUK PARA MI, PERÄ° MASALI MI?

Güncelleme Tarihi:

CHANGE BOZUK PARA MI, PERÄ° MASALI MI
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 11, 2008 21:18

Ofis önüne geldiğimizde kara derili şoför telaşlanıyor:

''Hey Mister ( Bayım),taksimetreyi çalıştırmayı unutmuşum, ne verirsen ver. '' Katettiğimiz yol, 10 sokak kadar, cebimden çıkardığım parayı sayıp verdikten sonra ''Üstü kalsın ( keep the change).'' diyorum. Şoför neşeli çığlık atıyor:

Haberin Devamı

''Change, change.. Obama. Salı günü oyumu ona verdim.'' Change bozuk para gibi değişim anlamına da geliyor. Başkanlığa yarışan Barack Obama'ya  tabandaki insanların desteğinin ne denli yaygın olduğunu bir kez daha anlıyorum.  Rakibi Hillary Clinton'ın işi güç.

Kıyasıya çekiÅŸmeli ön seçimlerde  Ä°llinois Senatörü Obama konser salonları, kolej stadyumları, sosyal klüplerde  konuÅŸmalar yaparak seçmenlerden destek istiyor. Salonlar kapasitesi üstünde tıklım tıklım dolu. Dinlemeye gelenler gençten yaÅŸlısına her yaÅŸta.  Kampanyasının gönüllü personeli binlerce. E-posta ile bağış çaÄŸrılarıyla  milyonlarca dolar topluyorlar. Rakamlar ülkenin seçim tarihinde rekor. Peki  Barack Obama nasıl olup da milyonlarca Amerika'lıyı peÅŸinden sürükleyebiliyor?Â

Yarı Afrika kökenli 46 yaşındaki politikacı kampanya konuşmalarında pop  lirikleri gibi sürekli ''Change''  (Değişim) sözcüğünü tekrarlıyor. Hitabet  ustalığına söylenecek laf yok, ama peri masalları anlatıyor.Bahsettiği değişimi  anlamak güç. Kimi yerde eleştiri oklarını Beyaz Saray'a gönderiyor, ABD Başkanı'nı eleştiriyor, kimi yerde ustaca benzetmelerle Hillary'yi iğneliyor.  Değişim'den kasti bu ise Bush zaten sene sonunda iktidarı terkedecek. Bayan  Clinton'ın genel politikaları da Obama'dan farklı değil. Üstelik sağlık,sosyal  ve ekonomik reformlar, emeklilik hakları, Amerikan askerlerinin en kısa zamanda ülkelerine dönmesi, uluslararası forada Amerika'nın eski saygınlığına kavuşması  gibi konularda Clinton'ın politikaları daha açık ve seçik. Barack Obama ise ülke  sorunlarına muğlak çözümler önerirken ''Parti gözetmeden insanlarımızı birleştirecek, sorunlara taze fikirlerle yaklaşıp, yeni fikirler üreteceğim.''  diyor. Nedir bu yenilikler, bilmiyoruz henüz.

Haberin Devamı

Seçim kampanyasını yöneten  direktörü bana gönderilen bir mesajda şunları söylüyor: '' Karşıtları   Obama'nın devlet yönetiminde tecrübesi olmadığını ileri sürüyor. Yanlış bir görüş bu. Senatör ülke sathında yürüttüğümüz kampanyasını bizzat hazırladı.  Kentlerden köylere gönülleri organize etti, nerede, ne zaman toplum konuşmaları  yapacağını tesbit etti. Binlerce gönüllü bu programda başarılı faaliyet gösteriyor. Obama böylece yönetim tecrübesine sahip olduğunu kanıtladı.''

Haberin Devamı

Bu değerlendirmede doğruluk payı var. Obama kamuyou yoklamalarında en şanslı başkan adayı görülüyor. 100 milyon doları aşkın  kampanya bütçesi Amerikan tarihinde rekor oldu.

Kırsal kesimde yaşayanlar,  üniversite öğrencileri ve gençler kırma ırklı (annesi beyaz) senatöre para  yağdırmaya devam ediyor.

New York Senatörü Hillary Clinton'a gelince  Amerikan halkının yarısının eski ''First Lady'ye fazlaca sempatik bakmadığı biliniyor. Hillary devlet yönetiminde 37 yıl tecrübesi olduğunu söylerken  karşıtları  iki dönem Beyaz Saray'da kalmasının ABD Başkanı seçilmesi için  yeterli olmadığı görüşünü savunuyor.

Çok önemli bir gelişme olmadığı takdirde  Clinton ile Obama Demokratların adayı olarak seçime girecek. Eğer bu ikiliden  biri Cumhuriyetçi Parti'nin güçlü adayı Senatör John McCain'e karşı seçimi  kazanırsa Amerika'da ilk kez bir 'kadın' veya bir 'zenci' başkan olacak.  Kanaatimce Amerika 21'inci asırda giderek güçlenen ırk ve cins eşitliğinin en  üst düzeyde sergilenmesine hazır değil. Devletin tepesinde kadın veya zenci  başkan görmeye istekli değiller. 200 küsür tarihlerinde Beyaz Saray'a giden 43  başkanın tümü erkek ve hiç biri de zenci değildi.

Haberin Devamı

Oysa Asya kıtasında  Hindistan, Pakistan, Endonezya, Filipinler ve Myanmar'da kadınlar seçimlere  girerek yönetim başına geldiler.

Son 50 yılda kraliçelere ilaveten Avrupa ve  Orta Doğu'da Golda Meir, Margaret Thatcher, Tansu Çiller ve Angela Merker  ülkelerini yönettiler. Hillary bu tabloyu seçmenlere sunabilir. Obama ise insanları bıktırmadan ' değişim' den neyi kastettiğini açıklamalı.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!