Güncelleme Tarihi:
FRANKFURT Türk Halkevi’nde düzenlenen edebiyat akşamında konuşan Barış İnce, hem iyi bildiği hem de o günümüzdeki değişimin başlangıcı olduğunu düşündüğü için romanında 1990’lı yılları işlediğini söyledi. Hayatını yaklaşık 12 yıldır yazarak kazanmaya çalıştığını belirten İnce, 90’lı yıllardaki değişimi ve romanını anlattı:
“İlk başta mesleğime, klasik bir ekonomi muhabiri olarak giriş yaptım. O dönemlerde çeşitli dergilere edebi yazılar yazıyordum. Daha sonra 2007 yılında hissiyatıma, dünya görüşüme uygun olacağını düşünerek gazeteme girdim. On yıldır da orada çalışıyorum.”
“(Romandaki) ana karakter 90’lı yıllarda yaşadığı bir haftayı, belki bir ayı o kısmı hatırlamıyor. O süreci anıyor, hatıra geçidi yapıyor. 90’lı yıllar, bugünkü değişimin başlangıcı olduğunu düşündüğüm zaman dilimi. İyi bildiğim, çocukluğum geçtiği için kolay bulduğum bir metot oldu. O dönem, politikayla ilgilenmeyenlerin de ‘Nasıl da değişiyordu’ diyebileceği bir zaman dilimi.”
‘BİZ İLE BEN OLMA’
“90’lı yılların sonunda reel sosyalizme inancın tartışılır bir hale geldiği zamanda, bizler ısrarla emek ve özgürlük mücadelesinin önemini anlatmaya çalışıyorduk. Bize özellikle 80 sonrasından itibaren ısrarla birey olma salık veriliyordu. Yoksulluğun pençesindeki bir insanın, sokakta cam silen bir çocuğun ben olmaya ihtiyacı yok. Biz olma ihtiyacını örgütlü yapıları yıkarak ya da parçalayarak elimizden almaya çalıştılar. Dilimizde değişiklik yaşadık. Çok daha net anlattığımız konularda daha karmaşık cümleler kurmaya başladık. 17 yaşındaki karakter, kafasında kaçaklık diye bir yol bulup onun peşinden gitmeye başlıyor. Biz ile ben olma arasında çelişki yaşıyor. Kendi hayatını mı birlikte değişim mi yaşayacak konusunu işlerken pek çok çelişkiye de parmak basmak istedim.”