Güncelleme Tarihi:
Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından Maltepe’deki Mimar Sinan Erkek Öğrenci Yurdu’nda üniversite öğrencilerine yönelik düzenlenen 5 günlük Uluslararası İlişkiler Kampı başladı. Kampın açılış programına Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Özgül, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, çok sayıda akademisyen ve üniversite öğrencisi katıldı. Göksel Baktagir konseriyle başlayan açılış programında Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, üniversitelilere dış politikaya dair ilkeleri anlatırken, aynı zamanda gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
ÖNCELİĞİMİZ GİRİŞİMCİ VE İNSANİ DIŞ POLİTİKA
Bakanlık olarak önceliği girişimci ve insani dış politika olarak belirlediklerini ifade eden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Biz Türkiye olarak etkin, adil ve dünya insanlarının beklentilerini karşılayabilecek bir ‘çok taraflılığa’ inanıyoruz. Dünyada sorunlar var. Bir İkinci Dünya Savaşı yaşamıyoruz ama, ikinci dünya savaşı dönemindekinden daha fazla insan çeşitli sebeplerle evini yurdunu terk etmiş. Biz bile ülkemizdeki 3 buçuk milyon Suriyeliyi konuşuyoruz. Buna ırkçı şekilde yaklaşanlar da var. Önümüzdeki süreçte Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri var. Hepimizin merak ettiği şey ırkçı partiler AP’de çoğunluğu elde edecek mi, edemeyecek mi. Çünkü kendi ülkelerindeki meclislerde çoğunluğu ele geçirdiler. Avrupalı bir meslektaşım, yaşananların 1930’lardaki süreci hatırlattığını söyledi. İkinci Dünya Savaşı öncesine mi döneceğiz, yoksa bu trendi hep birlikte geri mi çevireceğiz. Tüm bunların ışığında dış politikamızı, girişimci ve insani dış politika olarak belirledik” dedi.
EN YAKIN MÜTTEFİKLERİ BİLE ABD’YE ARTIK ŞÜPHEYLE YAKLAŞIYOR
Bugün ABD başkanının sadece kendi ülkesinin çıkarını düşünerek hareket ettiğini belirten Mevlüt Çavuşoğlu, “Bu Amerikalıların çoğunun hoşuna gidebilir. Ama artık batılı ülkeler dahil ABD’nin en yakın müttefikleri dahil herkes, ABD’nin politikalarına endişeyle, şüpheyle yaklaşıyorlar. Öngörülebilirlik yok. Bu yüzden sadece kendi çıkarları adına hareket etmek yanlış. Kazan - kazan anlayışıyla hareket etmeliyiz."
"Bugün sivil toplum örgütlerinden, parlamenter diplomasiye, siyasi partilerden iş adamlarına, kadınlara ve insani kuruluşlara kadar herkesin içinde olduğu, herkesin katılımını sağladığımız bir dış politika oluşturuyoruz” diye konuştu. Bakan Çavuşoğlu, "NATO’nun Irak’taki ikinci ismi bir Türk olacak "derken, "Stratejik ilişkiler dendiğinde akla ilk gelenlerden biri NATO. NATO içinde biz halen en çok katkı sağlayan ülkeyiz. Şimdi seçimden sonra NATO Irak güçlerini eğitecek. En çok katkı sağlayan ikinci ülke olduğumuz gibi, orada NATO’nun ikinci ismi bir Türk olacak. Biz Suriye’de de konusunda bir adım ötesini değil, 8-10 adım sonrasını düşünerek hareket etmeye çalışıyoruz."
"Rusya, İran, ABD ve şimdi Irak, Suriye sürecinde artık ben de varım demeye başladı. Gayet doğal. Stratejik düşünürken, sadece stratejik ilişki içinde olduğumuz ülkeler ve kuruluşlarla değil, tüm ülkelerle ilişkilerimizi bir üst düzeye çıkarmamız lazım. Stratejik ilişkilerimizin güçlendiği ülkelerle tüm konulardaki ilişkilerimiz güçleniyor. Ancak ikili ilişkileri tek başına stratejik düzeye çıkarmak yeterli değil. Bir taraftan 3’lü ve 4’lü mekanizmalarla Balkanlar, Afganistan ve Pakistan başta olmak üzere istikrara katkı koymaya devam ediyoruz. Stratejik ilişkileri geliştirirken dünyanın her yerine açılım da önemli. Ulaşamadığımız ülke olmamalı. Tüm mevcudiyetlerimizle oralarda olmalıyız” dedi.
Karabağ sorununa da değinen Bakan Çavuşoğlu, “Var olan bazı sorunları çözmek için de girişimci olmak lazım. Sadece çıkarlarınızı korumak yetmez. Bugün Karabağ sorunu çözülmemişken Kafkasya’da istikrar olmayacağı gibi Türkiye’nin Ermenistan’la ilişkilerinin düzelmesi mümkün değil. 2019’da bu konularla biraz daha yakından ilgileneceğiz. Bugün Kıbrıs meselesini çözmek için Türkiye üzerine düşeni yaptığı gibi, her zaman çözüm önerilerini ortaya koyuyor. Kıbrıs’ın geleceğinde oradaki Türklerin çıkarları için hareket ediyoruz. Amaç ne, orada istikrarı tesis etmek. Bir yandan karşı tarafla ilişkilerimiz sürüyor ama tek taraflı sondaj çalışmalarına da seyirci kalmıyoruz. Kim ne derse desin, Barbaros’tan sonra ikinci platformumuzla KKTC’nin bize ruhsat verdiği alanlarda çalışmalarımıza başlıyoruz" şeklinde konuştu.
Suriye’de herkesin bir ajandası olduğunu söyleyen Bakan Çavuşoğlu "Suriye’de herkesin farklı bir ajandası var. Herkes Türkiye gibi bakmıyor. ABD’nin kararından sonra hareketliliği görüyorsunuz. Her ülke değişik politikalar içine girmeye başladı. Türkiye’nin politikasında değişiklik var mı? Suriye teröristlerden temizlenecek, Suriye’ye barış ve istikrar gelecek, siyasi çözüm olacak, Suriye’nin geleceğini Suriyeliler belirleyecek. Irak’ın yeniden inşası konusu da bizim açımızdan bir girişimciliktir. Merkez ile Erbil arasında hala sorunlar var. Halen DEAŞ’ın mevcudiyeti var. Su yönetimini başaramadıkları için devamlı bizden istiyorlar. Uluslararası anlaşmaların gereğini yapıyoruz ama hepsini versek de durum değişmeyecek. Şimdi Cumhurbaşkanımız Veysel Eroğlu’nu özel temsilci olarak görevlendirdi”dedi.
Terör örgütleriyle mücadeleden de bahseden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "“Terörle mücadele bizim önceliklerimizden biri. PKK, DAEŞ, FETÖ gibi örgütlerle yurt dışında da mücadele etmek bizim görevimiz. Bunlar Türkiye’den uzak dersek yanılırız. Darbeden sonra FETÖ’yle çok mücadele ettik. Kurumlardan temizledik. Tankları insanların üzerinden geçirecek kadar gözünü karartanlar her şeyi yapar. Oralarda kampanya yapıp para topluyorlar."
"Ermeni lobileri kadar Türkiye aleyhine propaganda yapıyorlar. FETÖ'nün yurt dışındaki yapılanmasını çökertemezsek, bize yurt dışından tehdit oluşturmaya devam edecekler. Ne olursa olsun Türkiye’ye gelip Türk adaleti karşısında hesap verecekler. Darbe girişiminden sonra Kırgızistan’ı örnek verdik, Kırgızistan alındı. Şimdi kendileri itiraf ediyorlar. Bir önceki dışişleri bakanı, ‘Biz şimdi müdahale etmeye kalksak bize darbe yaparlar ve başarırlar’ dedi. Askerin, polisin, yargının içine girerek tehdit oluşturduklarını artık herkes gördü " dedi.
Yurt dışında 247 misyonun olduğunu söyleyen Bakan Çavuşoğlu, " 5. sıradayız. Kısa sürede 263’e çıkarıyoruz. İnsani yardımlarda birinci sıradayız. 8,1 milyar dolar. En zengin ülke biz miyiz’ hayır. Ama dünyanın en cömert ülkesiyiz. En zengin ülke olan ABD’nin yardım miktarı 6,7 milyar dolar.” dedi.
Bakan Çavuşoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün batılı ülkelerden tir tir titreyerek korkan dev İslam ülkeleri var. İslam coğrafyasını karıştırmaya çalışan İslam ülkeleri var. İsrail’in Kudüs kararı sonrası hemen İstanbul’da iki tane zirve düzenledik. BM’de gündeme getirmeyi başardık. ABD ve İsrail’e karşın ezici bir çoğunlukla oradaki oylamayı kazandık. Ama bunu yaparken bu İslam ülkeleri yanımızda yoktu. ABD tehdit ediyor. Bize gelip, size karşı olmayacağız ama çekimser oy vereceğiz dediler. O koca koca ülkeler ABD korkusundan New York’u terk ettiler. Giderken de ‘tatile gidiyoruz’ dediler. Yeni bakan olduğumda Bosna Hersek’teki temaslarımızdan biri sırasında, bir açılış yaptık. Oradan da ikindi namazı için camiye geçeceğiz. Bayağı geç kaldık. Büyükelçi kulağıma eğilerek ‘Sayın bakan, buradaki imam yaklaşık 2 saat sizi beklemiş. Bir gönlünü alabilirseniz iyi olur’ dedi. İmama gidip ‘Hocam hakkınızı helal edin. 2 saat bekletmişiz’ dedim. İmam bana ne dedi biliyor musunuz? ‘Biz sizi 100 senedir bekliyoruz'"