Güncelleme Tarihi:
Bakan Çavuşoğu, gazetenin bugün yayımlanan nüshasında "Why the world’s leaders must join forces at UN humanitarian summit?" (Dünya liderleri, neden BM İnsani Zirvesi’nde güçlerini birleştirmelidir?) başlığı ile bir makale yazdı.
Minik cesedi ile dünyanın gündemine oturan Aylan Kurdi olayının, dünyadaki insani krize dikkat çektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, makalesinde ‘’Geçtiğimiz eylül ayında dünya çapında şok ve öfkeye sebep olan minik Aylan Kurdi’nin ölümünden sonra çok az değişiklikler olduğunu görüyoruz. Böyle bir şey hala varsa ve eğer kaldıysa bizim kolektif insanlığımız hakkında yapılabilecek bir yorumdur" ifadelerine yer verdi.
İnsani krizler nedeniyle ölümler karşısındaki duyarsızlığa dikkati çeken Çavuşoğlu, "Aylan’ın ölümünden bugüne ölümleri önlenebilecek olan sayısız masum kadın, erkek ve çocuk ölmüştür. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanmış olan en büyük insani kriz ile karşı karşıya olduğumuz doğrudur fakat küresel olarak buna kayıtsız kalmanın bir mazereti olamaz" görüşünü belirtti.
"KENDİ HALKINI HEDEF ALDI"
Bakan Çavuşoğlu, dünyada büyük doğal afetler ve ölümlerin, yer değiştirmenin en önemli unsurlarından biri olduğunu hatırlattığı makalesinde, "Fakat ürkütücü olan insani krizlerin büyük çoğunluğunun uzun süreli tekrar içinde olan çatışma ilişkili nedenlerden kaynaklanmasıdır. Bu Suriye’de belirgin
olduğu kadar hiçbir yerde bu kadar belirgin olmamıştır. Bir kitle katliamcısı, aldığı dış yardımlar ile hiçbir cezaya maruz kalmadan, gelişigüzel ve kendi halkını hedef aldı’’ görüşünün altını çizdi.
Çavuşoğlu, dünyadaki insani krizlerin artık sınırları aşmakta olduğuna işaret ettiği makalesinde, şu görüşlere yer verdi:
"Bugün dünya çapında 125 milyon kişi insani yardıma muhtaç halde. Son 10 yılda yerinden edilmiş kişilerin sayısı ikiye katlanarak 60 milyona çıktı. Bu rakamlar daha da zorlaşan insani krizlerde, bizlerin acizliğini ve isteksizliğini göstermektedir. Bu aynı zamanda ihtiyaçlar ve sınırlı kaynaklar arasında
genişleyen mali uçurumdur. Artık bir şeylerin yapılması gereklidir."
Türkiye'nin insani krizler konusundaki duyarlılığına vurgu yapan Çavuşoğlu, "Türkiye bu konuda önderlik yaparak sadece örnek olmak için değil, aynı zamanda bu konu için uluslararası toplumu ateşlemeye çalışmaktadır. Bugün, Türkiye sadece büyük bir insani bağışçı ülkesi olarak kalmayarak, dünyadaki en fazla mülteciyi - 3 milyondan fazla - toprakları içinde barındıran bir ülkedir ve bunun en büyük nedeni ise Suriye'deki savaştır. Türkiye mültecilere ücretsiz barınak, sağlık, eğitim ve mesleki eğitim gibi hayati hizmetler sağlamaktadır. Türkiye, bunların maliyetini büyük ölçüde kendisi üstlenerek büyük bir mali yük altına girmiştir’’ ifadesini kullandı.
TÜRKİYE BM DÜNYA İNSANİ ZİRVESİ'NE EV SAHİPLİĞİ YAPACAK
Türkiye’nin insani diplomasisinin, sadece kendisine yakın bölgeyle sınırlı kalmadığını yazan Bakan Çavuşoğlu, 15. yüzyıl sonlarından bu yana ırk, din ya da etnik kökene bakılmaksızın yardıma muhtaç insanlara kucak açıldığını ve bugün Haiti'den Nepal’e, Gine’den Somali’ye, Endonezya'ya insani kriz durumlarına her şekilde cevap veren bir ülke olduğunu ifade etti. "Bizim insani yardımlarımızın hedefi sadece durumu iyileştirmek değil aynı zamanda sorunları da çözmektir’’ ifadesini kullanan Çavuşoğlu, makalesinin devamında şunları yazdı:
"Türkiye'nin bireysel çabaları çok önemli olmakla birlikte uluslararası insani yardım sistemi mevcut fonlarından yoksundur ve artık birçok şey için zamanımız kalmadı. Birçok kişinin hayatı tehlikede ve eylemsizlik bir seçenek değildir. Bu kritik noktada İstanbul 23-24 Mayıs tarihinde ilk kez düzenlenecek olan BM Dünya İnsani Zirvesi'ne ev sahipliği yapacak. Türkiye’nin bu zirveye ev sahibi olması tesadüf olmadı. Bu bizim yürütmekte olduğumuz insani diplomasinin tanınması anlamına gelmektedir. Dünya İnsani Zirvesi, zorlukların görüşülmesi için hayati bir platform sağlayacaktır. Aynı zamanda, tekrarlayan ya da uzun süreli krizler hakkında ve göç dalgaları gibi sorunların ve bu sorunlara kalıcı, güvenilir ve öngörülebilir insani finansman sağlanması gibi mühim meseleler ele alınacaktır. Zirve, birçok ülkenin liderleri için milyonlarca yaşam ve ölüm eşiğinde duran insanlar için harekete geçme fırsatı olacaktır.’’
"AYLAN’IN FOTOĞRAFI BENİ KAHRETTİ"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, makalesini şöyle tamamladı:
"Ben minik Aylan'ın resmini ilk gördüğümde beni kahredici bir keder bastı ve bu masum çocuğun nasıl yalnız ve korumasız olduğunu düşündüm. Ben o fotoğraftan bir şeyler öğrendiğimizi umuyorum ve bundan sonra bizlerin bu konuda bir şeyler yapması için bunun gibi fotoğrafları görmeye mecbur olmadığımıza inanmak istiyorum. Bundan sonra hepimiz yardıma muhtaç, savunmasız insanlara olacaklardan sorumluyuz. İstanbul bu sorumluluğu birlikte omuzlamak için önemli bir fırsattır. Biz İstanbul’da düzenlenecek olan BM İnsani Zirvesi için insani yardım ihtiyacı olan kişilere çözüm bulmak amacıyla dünyanın bütün liderlerine çağrıda bulunuyoruz.’”