Güncelleme Tarihi:
RUSYA Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, “Amerikan yönetiminin Rusya’ya şantaj yaparak silah konusunda taviz verdirme girişimini tedirginlikle karşılıyor ve şiddetle kınıyoruz. ABD, Rusya’nın orta ve kısa menzilli nükleer başlıklı füzeler anlaşmasını çiğnediği iddiasını kanıtsız bir şekilde ortaya atarak, dünyadaki istikrar ve stratejik dengeleri altüst etmek istiyor” ifadelerini kullandı.
Açıklamada ABD’nin anlaşmadan resmen çekilmesi durumunda Rusya’nın karşı adım atacağını belirten Ryabkov, “Şantaj hayata geçirilirse bizim karşı hamle yapmaktan başka seçeneğimiz kalmaz. Aralarında askeri karşı önlemlerin de bulunduğu adımlarımız olacaktır. Umarım gelişmeler bunu gerektirecek şekilde ilerlemez” dedi. ABD’nin kararını “hata” olarak değerlendiren Sovyetler Birliği son lideri Mihail Gorbaçov da, “Bunun kabul edilemez olduğu kanısındayım”dedi.
PUTİN’İN MESAJI
ABD’den bu yönde bir adım bekleyen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, üç gün önce nükleer silahlarla ilgili bir çıkış yapmıştı. Soçi kentindeki Valday düşünce forumunda nükleer silahları gündeme getiren Rusya lideri “Nükleer silahları ilk kullanan Rusya olmayacak. Ancak saldırana da yanıtımız feci olacak” demişti.
STRATEJİK SİLAHLAR
ABD Başkanı Donald Trump’ın “INF” anlaşmasından tek taraflı çekileceğini duyurmasından kısa bir süre sonra Beyaz Saray’dan çok daha kritik bir açıklama geldi. Dünyada silahlanma yarışına yeniden tam güç başlanacağı anlamına gelen açıklamada, ABD’nin ayrıca Barack Obama ile Dmitriy Medvedev arasında 2010 yılında imzalanan START-3 stratejik nükleer güçler anlaşmasından da çıkabileceği bildirildi. Rusya ile ABD arasında mevcut INF anlaşması bölgesel ve taktik konuları kapsarken, START-3 küresel stratejik nükleer silah dengesinin temel taşı anlamına geliyor.
ABD’nin şu anda ilan etmekle yetindiği bu iki adımı resmen atması, dünyada soğuk savaş döneminden çok daha korkunç ve yıpratıcı yeni silahlanma yarışı başlayacağı anlamına geliyor.
INF VE START-3 ANLAŞMALARI
Orta ve kısa menzilli füzelerin imhası anlaşması, Sovyetler Birliği’nin çatırdamaya başladığı 1987’de ABD Başkanı Ronald Reagan ile SSCB lideri Mihail Gorbaçov arasında Washington’da imzalanmıştı. Süresiz olan anlaşma o dönemde yegane süper güç iki ülkenin elinde bulundurduğu (1000-5500 km ve 500-1000 km) menzilli füzelerin imha edilmesini öngörüyordu. Bu anlaşma çerçevesinde Sovyetler Birliği 1752, ABD ise 859 füze imha etti.
ABD’nin, Rusya’yı batıda Kaliningrad bölgesiyle güneyde Ukrayna’dan ilhak edilen Kırım yarımadasına taktik nükleer başlık taşıyabilen “İskender-M” füzeleri yerleştirmekle suçluyor. Bunu da anlaşmadan çekilme gerekçesi olarak sunuyor.
Washington ayrıca Rusya’nın yeni geliştirdiği Novator 9M729 (NATO sınıflandırmasıyla SSC-8) adlı orta menzilli füzenin de INF’yi ihlal ettiğini savunuyor.
Dünyada stratejik dengeyi sağlayan çok daha kapsamlı START-3 anlaşması ise 8 Nisan 2010 tarihinde dönemin ABD Başkanı Barack Obama ile dönemin Rusya Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev arasında imzalanmıştı. Süreli olan bu anlaşmanın geçerliliği, 2021 yılına kadar devam ediyor.
Anlaşmaya göre, ABD ve Rusya’nın stratejik nükleer silahlar envanterinde ateşlemeye hazır en fazla 700 balistik kıtalararası füze, 1550 tane de denizaltı ve uçak konumlu nükleer başlık bulunabiliyor. Ayrıca depolarda en fazla 800 yedek başlık bulundurulabiliyor.