Camilerde ibadet önlemleri

COVID-19 virüsünün yayılmasından endişe edilen birçok Ortadoğu ülkesi camilere ilişkin alınan önlemleri artırdı. Mescid-i Aksa ve Kubbet’us Sahra’ya yönelik sıkı önlemler aldı. Kudüs’teki İslami Vakıflar İdaresi, koronavirüsün yayılmasıyla mücadele kapsamında, Harem-i Şerif içindeki mescitlerin kapatılması ve namazların Aksa’nın avlusunda kılınması yönünde karar aldı. Filistin Vakıflar ve Dini İşler Bakanlığı daha önce, cami ve kiliselerde gerçekleştirilen ibadetlerin askıya alınmasına karar vermişti. Lübnan’da da koronavirüsle mücadele kapsamında camilerde cemaatle namaz kılınması askıya alındı. Lübnan Fetva Makamı’ndan yapılan açıklamaya göre, camiler, ezanların okunması için açık tutulacak ancak cemaatle namaz kılmaya izin verilmeyecek. Kararın, Lübnan Başmüftüsü Abdullatif Deryan’ın ülkedeki İslam alimleri ve müftülerle yaptığı görüşmenin ardından alındığı ifade edildi. COVID-19 vakasının 93 olduğu ülkede, 3 kişi söz konusu virüs nedeniyle hayatını kaybetti.

ÜRDÜN DE DURDURDU
Ürdün’de de benzer bir şekilde ibadet yerlerine yönelik önlemler alındı. Sadece 1 vaka olmasına rağmen koronavirüse karşı ülkenin bütün sınırlarını kapatarak sıkı önlemler alan ülke, cami ve kiliselerdeki bütün ibadetleri durdurdu. Ülkede cuma hutbesi de televizyonlardan yayınlanmıştı. Ürdün Sağlık Bakanlığı, 2 Mart’ta ülkede ilk kez koronavirüs vakası tespit edildiğini duyurmuştu.

UMRE ZİYARETLERİ
Önlemler kapsamında geçen hafta İran, Irak, Kuveyt’te cuma namazı camilerde kılınmamıştı. Cuma günleri namaz için on binlerce Müslüman’ın toplandığı Mekke’deki Kâbe ve Medine’deki Mescid-i Nebevi, COVID-19 salgını önlemleri çerçevesinde umre ziyaretlerinin iptali ve sık sık yapılan uyarılar dolayısıyla oldukça sakin bir görüntü vermişti. İran da iki haftadır camilerde cuma namazı kılınmasına izin verilmiyor. İran Cuma İmamları Politika Belirleme Konseyi Başkanı Hacı Ali Ekberi, COVID-19 ile mücadele kapsamında ülkedeki tüm vilayet merkezlerinde cuma namazlarının iptal edildiğini açıklamıştı. Cezayir, Tunus, Mısır ve Ürdün gibi diğer bazı ülkelerde de ilgili kurumlar hutbelerin kısa tutulması çağrıları yapılmıştı.