‘Camiler kapatılsın!’

Güncelleme Tarihi:

‘Camiler kapatılsın’
Oluşturulma Tarihi: Ekim 17, 2016 09:56

Dedesi nazilere karşıydı. Alman Nasyonal Demokrat İşçi Partisi’ne (NSDAP)katılmadı.

Haberin Devamı

‘Camiler kapatılsın’

Çünkü aşırı milliyetçi de değildi, ırkçı da.

Katoliklerin Merkez Partisi üyesiydi.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra şu anda Başbakan Angela Merkel’in genel başkanlığını yaptığı Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi’ne (CDU) üye oldu.
Babası da yıllarca Almanya’nın en etkin günlük gazetelerinden muhafazakar Frankfurter Allgemeine Zeitung’un Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı.
Torun ve oğul Nicolaus Fest ise sağ popülist Almanya İçin Alternatif’i (AfD) seçti.
Nicolaus Fest, 27 Temmuz 2014 tarihinde, o dönemler Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı olarak çalıştığı haftalık Bild am Sonntag gazetesinde İslam düşmanlığı içeren bir makale yazdı.

Haberin Devamı

***
“Ben, din dostu bir ateistim (tanrı tanımaz). Ben, hiçbir Tanrı’ya inanmıyorum ama Hıristiyanlık da Musevilik de beni rahatsız etmiyor.
Yalnız İslam beni her geçen gün daha fazla rahatsız ediyor. Müslüman kökenli gençlerin ölçüsüz biçimde işledikleri cürümler beni rahatsız ediyor. İslam’ın kadınları ve eşcinselleri öldürücü derecede değersizleştirilmesi beni rahatsız ediyor. Zoraki evlilikler, ‘barış yargıçları’, ‘töre cinayetleri’ beni rahatsız ediyor.
Şimdi kendi kendime soruyorum. Din, uyum için bir engel midir?
Benim kanımca: Her zaman değil. Ama İslam evet. Bu durum mülteci ve göç konusunda gözardı edilmemeli.”

***
Evet, Nicolaus Fest, apaçık İslam düşmanlığı yapmıştı.
Bild am Sonntag gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Marion Horn da, Bild gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Kai Diekmann da, “Springer Yayınevi’nde İslam düşmanlığına yer yoktur” diyerek Nikolaus Fest’in görüşüne katılmadıklarını açık bir biçimde dile getirdiler.
Hatta özür bile dilediler.
Alman Basın Konseyi, tüm Müslümanları ve İslam dinini toptan karaladığı, basının imajına zarar verdiği gerekçesiyle gazeteyi kınadı.
Kısa bir süre sonra da Nicolaus Fest, gazeteden ve Springer grubundan ayrıldı.
Yani bir yerde kovuldu.
İşte Nicolaus Fest, geçen hafta sağ popülist AfD’ye katıldığını resmen ilan etti.
Hem de Berlin’deki basın merkezi binasında düzenlenen bir basın toplantısıyla.
AfD’ye katılma gerekçesini sıralarken yine İslam dinine ve Müslümanlara çattı.
“İslam dinden ziyade nasyonal sosyalizm (naziler) ve komünizm (Stalinizm) benzeri totaliter bir harekettir” dedi.
Camilerin kapatılmasını istedi.
“Acaba yanlış mı anladık?” diye düşünen bir Alman gazetecinin, “Camilerin kapatılmasını mı istiyorsunuz?” sorusu üzerine “Totaliter bir ideolojinin yeri yoktur, olmamalıdır da. Evet, camiler kapatılmalı” açıklamasında bulundu.
İşte AfD’nin özgürlük anlayışı...
Bu nasıl bir özgürlük anlayışıdır?
Alman Anayasası’nın 4’üncü maddesinde, “Din ve vicdan özgürlüğü ile din ve dünyevi inanç özgürlüğüne dokunulamaz. Dinin rahatsız edilmeden uygulanması güvence altındadır” denilmektedir.
Demek ki, Nicolaus Fest ve yandaşları, ellerine fırsat geçse Alman Anayasası’nı bile devre dışı bırakmayı hedeflemektedir.
Hem de düşünceyi ifade özgürlüğü kalkanının ardına sığınarak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!