Güncelleme Tarihi:
Bu Türk-Amerikan ilişkilerinde bugüne kadar yaşanan en önemli krizlerden birisi olarak gösteriliyor. Türkiye 2007 yılında da tasarının kabulünün ardından dönemin büyükelçisi Nabi Şensoy'u istişareler için geri çağırmıştı.
Başbakanlık'tan yapılan açıklamada ayrıca Komite'nin kararı kınandı.
Başbakanlık'tan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Türkiye, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi tarafından bugün kabul edilen tasarıyı üzüntüyle karşılamıştır. Türk ulusunu işlemediği bir suçla itham eden bu tasarıyı kınıyoruz. Bu tasarıyı destekleyenler, tarihi gerçekler ve uzman tarihçiler arasındaki konuyla ilgili fikir ayrılıklarını görmezden gelerek siyasi saiklerle yanlış ve haksız bir tutum benimsemişlerdir.
Tasarı, 1915 olaylarına ilişkin olarak içerdiği somut tarihi hataların yanı sıra, tamamen tek yanlı bir yaklaşımla hazırlanmıştır. Türkiye, Birinci Dünya Savaşı sırasında Anadolu halkının tümünün yaşadığı acı olayların tarihçiler tarafından önyargısız biçimde ve bilimsel yöntemlerle, tarihi kaynak ve arşivlere dayanılarak incelenmesi gerektiğine inanmaktadır. Siyasetçilerin tarihçilerin alanına yönelik müdahaleleri her zaman olumsuz etkiler yaratmıştır.
Tasarının, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde kabulünün arzu edilmeyen sonuçlara yol açacağına esasen konuya ilişkin girişimlerimiz sırasında açıklıkla işaret edilmişti.
Tüm uyarılarımıza rağmen Komite tarafından kabul edilen bu tasarının Türkiye-ABD ilişkilerine zarar vermesinden ve Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi yönündeki çabaları sekteye uğratacak olmasından ciddi kaygı duyuyoruz.
ABD ile geniş bir ortak gündem çerçevesinde yürüttüğümüz çalışmaları olumsuz etkileyebilecek bu karar maalesef bir stratejik vizyon eksikliğine de işaret etmektedir. Washington Büyükelçimiz Namık Tan bu gelişme çerçevesinde bu akşam istişareler için Ankara’ya çağırılmıştır."
GÜL'DEN SERT AÇIKLAMA
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi tarafından bugün kabul edilen tasarıyla ilgili, “Bu kararı makul bulmuyorum ve esefle karşılıyorum. Kararın Türk halkı nezdinde hiçbir itibarı bulunmamaktadır. Bu oylamanın her alanda neden olabileceği olumsuz sonuçların sorumlusu Türkiye olmayacaktır” dedi.