Büyükelçi Erdmann: Almanya, Türkiye’ye yatırımda lider konumunda
Güncelleme Tarihi:
Ankara’da düzenlenen 15. Türk-Alman Ekonomi Günü etkinliğine katılan Almanya Büyükelçisi Martin Erdmann, Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkileri bu sözlerle anlattı: “Bazen güzel ortam olur güneş doğar, yağmur yağar. Türkiye ve Almanya arasında ikili ilişkileri de bu şekilde ele almak lazım aslında. Ben çok iyimserim, yakında tekrar güneş doğacak.”
ALMANYA Büyükelçiliği 2007 yılından beri Türkiye’de özellikle ekonomik açıdan gelişmekte olan bölgelerde işbirliği ve yatırım imkanlarını araştırmak ve Alman yatırımcıları yeni pazarlarla buluşturmak amacıyla Türkiye ile etkinlikler düzenliyor. Bu yıl Ankara Sanayi Odası (ASO) ile düzenlenen etkinlikğe ASO Başkanı Nurettin Özdebir, Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı Hüsnü Dilemre ve Almanya Büyükelçisi Martin Erdmann da katıldı.
Ankara’da Büyükelçi olarak bu bölgede çok etkileyici ivmeler yaşandığını görmekten büyük memnuniyet duyduğunu vurgulayan Erdmann, Türk-Alman Ekonomi Günü’nün 15’incisini gerçekleştirdiklerini söyledi. 2007 yılından beri düzenlenen etkinliğe çok sayıda ekonomi temsilcisi ve Almanya’dan konukların katıldığını belirten Büyükelçi Erdmann, “ASO Başkanı Nurettin Özdebir’in desteği ve yardımıyla bu ekonomi gününü gerçekleştirmiş bulunmaktayız. Ankara’nın ekonomisi hem coğrafik bölgede bulunduğu özelliklerden faydalanıyor hem de Türkiye’nin kalbinde yer alıyor ama aynı zamanda gelişmiş alt yapısından faydalanıyor” dedi.
Hürriyet.com.trANKARA ETKİN BİR ROLE SAHİP
Türkiye’nin modernleşme sürecine de değinen Erdmann, şöyle konuştu: “Almanya’daki Türkiye’nin resmine gelecek olursak, daha çok geçmişten etkilenen resimlerden bahsetmemiz gerekir. Benim gibi Türkiye’de yaşama fırsatını yakalayanlar gerçekten bin yıllık modernleşme sürecini görmekten derinden etkilenecektir. Özellikle alt yapılar, üçüncü boğaz köprüsü, otoyollar, çok sayıda havalimanları açıldı tüm Türkiye çapında. Demiryolu hayranı olarak ben Türk demiryollarının özellikle hızlı tren sektörüne çok sayıda yatırımda bulunduklarından büyük memnuniyet duyuyorum. Almanya’dan iki buçuk katı büyüklüğünde bir alana bu yatırımlar yapılıyor şu anda. Ankara hem ticari hem de ekonomik anlamda son derece etkin bir role sahip. Stratejik olarak büyük role sahip olan çok sayıda şirket hem tıp alanında hem de savunma, lojistik ve bilgi işlem gibi alanlardaki temsilciler çok sayıda çalışma alanlarına imkan sunuyor.”
BAZEN GÜNEŞ DOĞAR, BAZEN YAĞMUR YAĞAR
“Biz neden bu ekonomi günlerini düzenliyoruz? Çünkü hem Türk hem Alman şirket temsilcileri büyük bir talepte bulunmuşlardır. Büyükelçilik olarak biz de 2007’den bu yana böyle etkinlikler düzenleyerek bir araya gelmeye çalışıyoruz. Şirket temsilcileriyle yakın işbirliği halindeyiz. Amacımız Türk ve Alman şirketlerini birbiriyle yakınlaştırmak ve işbirliği ve yatırım imkânlarını araştırmaktır. Aynı zamanda Almanya’yı sizlere yatırım sahası olarak tanıtabilmektir. Almanya’daki 16 eyaletin her biri ekonomik gücü olan taraflara sahiptir ve her bir eyalet kendi başına baktığımızda bireysel olarak ele alınmalıdır ve her eyalet özel bir marka olma özelliğine sahiptir. Şunu iyi bilmemiz gerekiyor; her bir bölge tüm ülkenin gücünü oluşturmaktadır. Bu nedenden dolayı da özellikle Ankara’da ilk kez bu etkinliği gerçekleştirmekten dolayı memnuniyet duyuyoruz. Alman şirketlerinin sayısı Türkiye’de 6 bin 700’dür. Şirketler hem Türk insanları için üretimde bulunuyorlar ama aynı zamanda uluslararası tüketicilere de ürünler sunuyorlar. İkili ticaret hacmine baktığımızda Türkiye’den Rusya’ya, Afrika’ya birçok yere ve kıtaya ihracat yapılmaktadır. İkili ticaret hacmi son yıllarda sürekli olarak artmıştır, 2015 yılında 37 milyar Euro’ya ulaşmıştır. Almanya böylelikle Türkiye’de tüm yatırım ve dış ticaret partnerleri arasında birinci sıradadır. Ancak yatırımlara da baktığımızda Almanya, Türkiye’de lider konumundadır. 1980 yılından beri Alman şirketleri Türkiye’de 12 milyarın üzerinde bir yatırımda bulunmuşlardır. Bu da Türkiye’ye, yatırım sahası olarak güveni göstermektedir. Tabi siyasette her zaman iklim ve hava değişimleri yaşanır. Bazen güzel ortam olur güneş doğar, yağmur yağar. Türkiye ve Almanya arasında ikili ilişkileri de bu şekilde ele almak lazım aslında. Ben çok iyimserim, yakında tekrar güneş doğacak. Dolayısıyla Alman şirketleri mutsuz olmamalı, tam tersine yarını düşünerek umut dolu olmalıdırlar. Çünkü Türkiye yatırım sahası olarak hak ettiği değerlere sahip olmalıdır ve taktir edilmelidir. Türkiye, Almanya’nın iki buçuk katı büyüklüğündedir. 80 milyon nüfusa sahip olan bu ülkeyi hayal etsenize, mesela rüzgar tribünleri Türkiye’de inşa edilse, Avrupa’da alt yapı özelliklerine baktığımızda da diğer ülkelerle rekabet halindedir Türkiye.”
BU COĞRAFYA BÜYÜK İMKANLAR SUNUYOR
Türk-Alman ilişkilerinin çok uzun bir geçmişe sahip olduğunu belirten ASO Başkanı Özdebir ise, şöyle konuştu: “Köklü ilişkilerdir, dış ticarette her iki ülke birbirileri için büyük önem taşımaktadır. Almanya bizim en büyük ticari partnerlerimizden birisidir ve yatırımları bulunmaktadır. Yanlış hatırlamıyorsam Almanya’nın Türkiye’de 2.2 milyar Euro’luk bir yatırımı var, Türkiye’nin ise 1.6 milyar dolar civarında bir yatırımı. Bunlar iki ülke için de küçümsenmeyecek rakamlardır. Diğer taraftan bazı Alman firmaların uzun zamandan beri ülkemizde faaliyette olduklarını biliyoruz, bu firmalar artık bizim firmalarımız olmuştur. Bu ilişkilerimizin daha da geliştirilmesi gerekir aslında büyük imkanlar sunan bir coğrafyada yaşamaktayız. Bu ilişkilerin geliştirilmesi her iki ülkenin de menfaatine olacaktır.”
ONLAR BİZİM FİRMALARIMIZ OLDU
“2009 yılında yaşamış olduğumuz ve hâlâ devam etmekte olan ekonomik kriz, bütün dünyada bir takım şeylerin değişmesine sebep olmuştur. Bunların içinde en önemlisi ve halkları en çok rahatsız eden kısmı, ekonomilerdeki büyümenin yavaşlaması, buna bağlı olarak da dünya ticaretinin yavaşlaması. Dünya ekonomisi her yıl yüzde 3 büyürken malesef dünya ticareti yüzde 2’lerde ancak büyümektedir. Bu ise toplumların işlevinin kaybetmesine, ticaretin azalmasına ve toplumlarının işlevlerini kaybetmesine sebep olmaktadır. Bu büyük krizlerin getirmiş olduğu en önemli sakıncalardan birisi böyle dönemlerde ülkelerin korumacı tavırlar takınması, kendi ekonomisini korumaya çalışması ve bunun yaratmış olduğu algılarla sinirler biraz daha gerilmekte. Biz ASO olarak bu işbirliğine çok önem veriyoruz ve görüyoruz ki, Alman firmaları da aynı şeklide bizimle birlikte bu işbirliklerine önem veriyor. Bugün bu toplantıda gerek Türkiye’de yerleşik Alman firmalarının, gerekse Almanya’dan gelen konuklarımız, Türk iş adamlarıyla iş birliği yapmak için birbirileriyle tanışacaklar, konuşacaklar. Bu birliktelik mutlaka önemli sonuçlar doğuracaktır. Amacımız her iki ülke arasındaki köklü ilişkileri daha da geliştirmektir.”