Güncelleme Tarihi:
Dışişleri Bakanlığı’nın yeni büyükelçiler kararnamesi dikkate alındığında, Ankara’nın son dönemde ilişkilerde sıkıntı yaşadığı ülke başkentlerine yeni büyükelçiler ataması dikkat çekiyor. Özellikle Washington’a siyasi geçmişi olan Murat Mercan’ın büyükelçi atanması, Türkiye’nin ABD ile Joe Biden döneminde ilişkileri siyasi tecrübeye sahip, aynı zamanda Uzakdoğu’nun en önemli ülkelerinden Japonya’da büyükelçilik yaparak diplomasi alanında da birikim sahibi olan yeni bir isimle yürütmekten yana olduğunun bir göstergesi.
ABD İLE YOĞUN GÜNDEM
2007-2011 arasında TBMM Dışişleri Komisyonu başkanlığı da yapmış olan Mercan’ın Washington’a atanması bozulan ilişkilerin “hem diplomasi hem siyasi çabalarla” onarılması için bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Ancak Mercan’ın bu yeni görevinde iş yoğunluğu Tokyo’dan çok daha fazla olacak. Rusya’dan S-400 alımı nedeniyle CAATSA olarak bilinen ABD’nin Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası’nda yer alan yaptırımlar, yine Savunma Bütçesi’nden Türkiye için çıkabilecek yaptırımlar, ABD’nin Suriye’de ana omurgasını terör örgütü PKK/YPG’nin oluşturduğu SDG’ye desteği, ABD’nin bir türlü gündemine almak istemediği FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in iadesi, Doğu Akdeniz ve Dağlık Karabağ meseleleri Mercan’ın öncelikli uğraşacağı konular arasında sıralanabilir.
KÖRFEZ’E ÖNEMLİ ATAMALAR
Türkiye, Körfez bölgesinde sorun yaşadığı Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan’a da yeni büyükelçiler atadı. BAE’nin başkenti Abu Dabi’ye büyükelçi atanan Tugay Tuncer merkezde, ABD Dairesi Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyordu. BAE ile İsrail arasında buzların erimesinde ABD’nin üstlendiği rol dikkate alındığında Abu Dabi’ye yapılan atamada ABD’nin bölgede yeni bir oyun kurma planının dikkate alındığı söylenebilir.
Riyad Büyükelçiliği’ne getirilen Fatih Ulusoy da Afrika dahil bölgeyi ve Arap dünyasını son derece yakından bilen bir isim.
DEVAMLILIK VE TECRÜBE
İç savaşın yaşandığı Yemen’e Mustafa Pulat’ın atanması, Türkiye’nin bölgeye verdiği önemin göstergesi. Pulat, Suudi Arabistan’dan çalışacak.
Irak Dairesi Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Güney’in Bağdat’a atanması da, Ankara’nın Bağdat’la ilişkileri “Bilen, tecrübeli bir isimle” kesintiye uğratmadan daha ileriye götürme kararlılığı olarak görülebilir.
Afrika Genel Müdür Yardımcısı Munis Dirik’in, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ne büyükelçi olarak gönderilmesi, Ankara’nın Afrika’da da “tecrübe ve devamlılığı” dikkate alacağının işareti.
Eski Enformasyon Genel Müdürü Hüseyin Müftüoğlu, Türkiye’nin Latin Amerika’da yeni büyükelçilik açma halkasına bir yenisini ekleyecek. Müftüoğlu, Uruguay’ın başkenti Montevideo’da Türkiye’nin ilk büyükelçisi olarak yeni büyükelçiliği kuracak.
BAKANLIK DIŞI ELÇİLER
Yaklaşık 50 kadar ülkeyi kapsayan son kararnamede, daha öncekilere göre Dışişleri’ne daha fazla ağırlık verildiği söylenebilir. ABD’nin yanı sıra Tanzanya’ya atanan AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu, OECD Daimi Temsilciliği’ne atanan Kerem Alkin, Libya’ya büyükelçi olan Kenan Yılmaz ile Brunei’ye atanan Hamit Ersoy ise Dışişleri dışından büyükelçi olarak görevlendirilen isimler.
PARİS’E MACRON’UN SINIF ARKADAŞI
Atamalarda dikkat çeken bir diğer unsur da, mevcut Tunus Büyükelçisi Refik Ali Onaner’in Paris’e Büyükelçi olarak atanması. Fransız kültürüne ve Fransızca’ya olan hakimiyeti ile bilinen, daha önce Paris Büyükelçiliği’nde “iki numara” olarak görev yapmış Onaner’in bir diğer özelliği de, Türkiye karşıtı söylemlerde bulunan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile sınıf arkadaşı olarak École National d’Administration’da (ENA Ulusal İdari Bilimler Okulu) yüksek lisans yapmış olması.
FIRSATA DÖNÜŞEBİLİR
Dışişleri koridorlarında Onaner’in Paris’te bulunduğu 2012-2017 yılları arasında Fransa Dışişleri Bakanlığı’nda adım atmadık yer bırakmadığı hep konuşulur. Dolayısıyla Onaner dönemi, Türk-Fransız ilişkilerini yeniden rayına oturtmak için önemli bir fırsat olarak görülebilir. Nitekim Fransız basınında da Onaner’in atamasını “zeytin dalı uzatılması” şeklinde yorumlandı.
Öte yandan, daha önce Berlin’de başkonsolosluk yapmış olan Protokol Genel Müdürü Ahmet Başar Şen’in Berlin Büyükelçiliği’ne getirilmesi, Türkiye’nin Almanya ile ilişkilerde devamlılığa verdiği değerin göstergesi olarak değerlendiriliyor. Avrupa’da önemli merkezler olan Madrid’e Burak Akçapar, Roma’ya Ömer Gücük ve Dublin’e Hakan Olcay gibi son derece deneyimli diplomatların atanması da dikkat çekiyor.