Oluşturulma Tarihi: Mayıs 29, 2008 00:00
Anılarını bir kitapta toplayan eski Beyaz Saray Sözcüsü Scott McClellan, Bush Yönetimi’ni yerden yere vurdu.
Bush’un feci şekilde yoldan çıktığını öne süren McClellan, Irak konusunda açık ve dobra olmadığını iddia ediyor. Bush Yönetimi’nin ’gereksiz savaşı’ satmak için propagandaya sarıldığını belirten eski sözcü, Amerikan basınının da kolay bir lokma olduğunu yazıyor.
SCOTT McClellan, Irak savaşı döneminde Beyaz Saray’ın bir numaralı sözcüsüydü. Dünya, ABD Yönetimi’ndeki gelişmeleri onun ağzından öğreniyordu. Aynı zamanda ABD Başkanı George W.Bush’un sıkı adamlarından biriydi. Daha Bush’un Teksas Valisi olduğu dönemde yolları kesişmişti. Bush’un Beyaz Saray’a taşıdığı Teksas ekibinin içinde yer alıyordu. 2003 Temmuzu’nda başladığı görevinden 2006 yılının Nisan ayında ayrılan McClellan, şimdi Beyaz Saray’ı topa tutan ilk Teksaslı olma unvanına sahip oldu.
Eski sözcü anılarını, "Neler oldu: Bush’un Beyaz Saray Yönetimi ve Washington’daki Aldatma Kültürü" isimli bir kitap yazdı. Kitap önümüzdeki hafta piyasaya çıkacak. "Hala Bush’u seviyorum ve ona hayranlık duyuyorum" diyen Scott McClellan (40), eleştiri oklarını başkandan çok, onun yanındaki yardımcısı ve danışmanlarına yöneltiyor. McClellan’ın çeşitli konulardaki görüşleri şöyle:
Irak savaşı: Savaş gereksiz ve ciddi bir stratejik hataydı. Başkan ve danışmanları, savaş döneminde kamu desteğini sürdürmek için gerekli dürüstlük ve samimiyet yerine propaganda kampanyasını tercih etti. Bu çerçevede, özellikle ulusal güvenlikten sorumlu üst düzey danışmanları kendisine (Bush’a) kötü bir hizmet sundular.
Katrina faciası: 2005 yılında yaşanan Katrina kasırgası sonrasında ilk haftayı bir reddetme süreci olarak geçirdiler. Tarihimizin en kötü afetlerinden biri, Bush Yönetimi’nin en büyük felaketlerinden birine dönüştü. Afetin algılanış biçimi, Bush Yönetimi’nin önceki kararlarının daha da kötüleştirdi. Bunlar, Irak konusunda açık ve dobra olamama, gerekli planlama ve sonrası için hazırlık yapmadan savaşa gitmekti.
Condoleezza Rice: Hangi konuda terslik çıkarsa çıksın, Dışişleri Bakanı bir şekilde ellerini temiz tutmayı beceriyordu. Potansiyel zorluklara nasıl uyum sağlayacağını biliyordu, problemleri bertaraf edip, bir yıldız gibi ortaya çıkıyordu.
CIA ajanı ifşaatı: Benim olmadığı gibi, Başkan Bush’un da CIA ajanının adının sızdırılmasından haberdar olmadığına inanıyorum. O da aldatıldı, bu nedenle istemeden benim aldatılmama katkısı oldu. Ancak gerçeği bilen Beyaz Saray yetkilileri, Bush’un danışmanı Carl Rove, ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’nin yardımcısı Lewis Scooter Libby ve muhtemelen Cheney, benim bir yalanı tekrarlamama izin verdiler, hatta beni teşvik ettiler. (Beyaz Saray, federal bir suç olduğu halde muhalif olan eşinden intikam alma maksadıyla Valery Plame isimli bir ajanı deşifre etmişti.)