Bush iki puan önde

ABD başkanlık seçimine iki gün kala, adaylar arasındaki atbaşı mücadele devam ederken, anketlerde Cumhuriyetçi Parti'nin adayı George W. Bush, Demokrat rakibi Al Gore'un önünde gidiyor.

Eylül sonundan beri her gün anket yayınlayan Reuters-MSNBC'nin son anketinde, Bush yüzde 46'ya yüzde 44, Gore'un önünde yer aldı. Zogby anketinde de bu oran yine Bush lehine yüzde 46'ya yüzde 44 çıktı. Seçim günü yaklaştıkça tansiyon iyice yükselirken, Tennessee'de katıldığı bir toplantıda Gore'un, Bush'a yönelik sözleri tepki yarattı. Gore, memleketi Tennessee'deki konuşmasında, "Bana, iyilik ve kötülük gücünün derinde, içimizde olduğu öğretildi. Bana, eğer iyiliği seçersek iyinin kötüyü yeneceği öğretildi. Ben bunun geldiğini hissediyorum. Tennessee'de bu mesajın verileceğini hissediyorum" dedi.

Bush'un iletişim direktörü Karen Hughes, Gore'un kullandığı "iyi-kötü" benzetmesini, "siyasi yarışın sınırlarının çok ötesinde" sözleriyle değerlendirdi.

Hughes, "Biz, Başkan Yardımcısı Gore'un kötü birisi olduğunu düşünmüyoruz ama hatalı olduğunu düşünüyoruz. Amerikan halkı, bu tür bir yorumu hoş karşılamayacaktır" dedi. Gore kampanyası çalışanları ise Başkan Yardımcısı'nın aslında her insanın içindeki iyi ve kötüden bahsettiğini savundu.

Bu arada, Bush'un 24 yıl önce içkili araba kullanmaktan tutuklandığı haberlerinin seçime birkaç gün kala basına yansıması, bu haberlerin Demokrat Parti kampanyası tarafından 'zamanı gelince' sızdırıldığı yorumlarına da yol açtı.

Haberi ortaya atan Portlandlı iki televizyon muhabiri, konudan üç aydır haberleri olduğunu açıkladılar. ABC televizyonunun yaptırdığı bir ankette ise Amerikan halkının çoğunluğunun, bu konunun doğrudan seçim tercihleriyle ilgisi bulunmadığını düşündüğü ortaya çıktı. ABC anketine katılanların yüzde 80'i bu yönde tercih belirtti.

Bush'un başkan yardımcısı adayı Dick Cheney de kilit eyaletlerde kampanyasını sürdürürken, Bush'un tutuklanmasına ilişkin haberi ima ederek, "Gore kampanyası, ümitsizlik içinde, önüne her gelene sarılıyor. Kazanmak için bütün olumsuz yöntemleri kullanıyorlar" dedi.

Öte yandan, Cheney'in de 11 yıl önce, sarhoş araba kullanmaktan tutuklandığı haberleri de gazetelerde hatırlatılırken, Cheney bu konuda yorum yapmıyor.

Gore'dan azınlıklara çağrı

Demokrat aday Al Gore, başta siyahlar ve Hispanikler olmak üzere çalışan kesime seslenerek, 7 Kasım'da mutlaka oy kullanmaya çağırdı. Bu çerçevede, Demokratları destekleyen siyah kuruluşlar da güneydeki hapishanelerde bulunan siyahları, kayıtlı Demokrat seçmen haline getirmek için kampanyalarını yoğunlaştırdılar.

Öte yandan 'Türk dostu' olarak bilinen Demokrat Parti Batı Virginia Senatörü Robert Byrd, Gore'a desteğini açıkladı. Byrd'ın desteği için ise gazetelerde şu yorum yer alıyor: "West Virginia'da Senatör Byrd'ün desteğini almak, İsa Peygamber'in desteğini almaktan daha iyi bir şeydir." Siyah hareketin öncüsü Martin Luther King'in, kendisiyle aynı adı taşıyan oğlu da Gore'a destek verdiğini açıkladı. Güney Hıristiyan Liderliği Konseyi Başkanı Martin Luther King 3, "Babam, oy kullanmayanların güçsüz olduğunu söylerdi. Atacağımız en önemli adımlardan biri, sandık başına doğru atılacak birkaç adımdır" dedi. King, "Salı günü yargılama günüdür" diye devam etti.

Gore, Tennessee'nin dışında, Washington, Batı Virginia ve Pennsylvania'da kampanyasını sürdürürken, Bush da Michigan, Pittsburgh, Philladelphia, Pennsylvania'da konuşmalar yaptı.

Durum halen belirsiz

Kilit dokuz eyalette ise kimin öne geçeceği halen belirsiz görünüyor. İki gün önceki anketlerde Gore, Florida'da yedi puanla önde görünürken, bugün Gore sadece bir puanla Bush'un önünde görünüyor. Bush Wisconsin'de bir puanla Gore'un önüne geçti. Gore ise Tennessee ve Washington'da avantajlı görünüyor.

Pennsylvania ile Missouri'de ise adaylar birbirlerine neredeyse eşit derecede oy alıyorlar. 538 seçici oyun 270'ini alan kişinin başkan seçileceği 7 Kasım'a iki gün kala, dokuz eyaletteki 153 seçici oyu kimin alacağı halen belirsiz görünüyor. 50 eyaletteki 538 seçici oyun 270'ini alan, genel oyların çoğunluğunu almasa bile ABD başkanı olacak.

Temsilciler Meclisi'hde Demokratlar önde

Temsilciler Meclisi'nde avantajlı bir durum olan çoğunluğu ve böylece meclis başkanlığını ele geçirmek için de kıyasıya bir yarış yaşanıyor. ABD başkanlık seçimiyle aynı gün yapılacak Temsilciler Meclisi seçimlerinden önce yapılan anketlerde, Demokrat Parti'nin yüzde 1'lik farkla avantajlı olduğu belirtiliyor. Demokratların çoğunluğu ele geçirmek için Temsilciler Meclisi'nde fazladan 7 sandalyeye daha ihtiyaçları var.

Altı yılda bir, 3'te 1'i yenilenen Senato'ya seçilecek yeni senatörler için de kıyasıya bir mücadele yaşanıyor. New York'ta Demokrat Partili Hillary Clinton, Cumhuriyetçi rakibi Rick Lazio'nun yüzde 49'a yüzde 45 önünde giderken, Missouri'de uçak kazasında ölen Demokrat Partili vali Mel Carnahan, Cumhuriyetçi rakibi John Ashcroft önünde yüzde 47'ye yüzde 46 önde gidiyor. Carnahan kazanırsa yerine karısı senatör olacak.

Florida'da Demokrat Partili Bill Nelson, Cumhuriyetçi McCollum'un yüzde 44'e yüzde 39 önünde giderken, Washington eyaletinde Cumhuriyetçi Senatör Slade Gorton, Demokrat rakibi Maria Cantwell karşısında yüzde 47'ye yüzde 45 önde bulunuyor. Michigan'da Demokrat Debbie Stabenow ve Cumhuriyetçi Senatör Spencer Abraham yüzde 45'er oyla dengede giderken, Demokratların Senato'da kontrolü ele geçirmesi için 5 koltuk ele geçirmeleri yeterli olacak.

ABD'de bir partinin başkanlık seçimini kazanarak iktidar olması, Temsilciler Meclisi'nde veya Senato'da da aynı partinin egemenliği anlamına gelmiyor.

Bush'un 'karakter farkı'

Bu arada, zekası ve başkanlık için kapasitesi tartışma konusu olan Bush'un, seçmenler tarafından, Al Gore karşısında 'daha karakterli' bulunduğu ortaya çıktı. "Amerika, taze bir başlangıca hazırlanmalı. Üç gün sonra, sizi bunlardan kurtarıyoruz" diyen Bush, anketlerde 'karakter bakımından' Gore'un önünde yer aldı. ABC televizyonunun anketinde, karakterin seçimde önemli etken olduğunu söyleyenlerin yüzdesi ise 67 oldu.