Güncelleme Tarihi:
Gazeteye göre, İsrail bu görüşme yerine Washington'un Arafat'a ''terörü durdurması için baskı yapması gerektiğini'' bildirdi.�
Gazete, Washington'un İsrail'in görüşmeyi engellemeye çalışan tutumundan şikayetçi olduğunu belirterek, üst düzey Amerikalı bir yetkilinin, İsrail hükümetine, ''Dışişleri Bakanı Şimon Peres, Arafat ile görüşürken Bush niye görüşmesin?'' dediğini yazdı.
ABD BÜYÜKELÇİSİ: ''PRENSİP OLARAK GÖRÜŞME GERÇEKLEŞEBİLİR''
Öte yandan ABD'nin İsrail Büyükelçisi Daniel Kurzner, bugün Yabancı Basın Derneği tarafından düzenlenen basın toplantısında, henüz planlanmış bir Arafat-Bush görüşmesi olmadığını, ancak Washington'un prensip olarak böyle bir görüşmenin gerçekleşebileceği görüşünde olduğunu söyledi.�
Kurzner, ''İsrail görüşmeyi engellemeye çalışıyor mu?'' sorusuna karşılık, İsrail'in muhtemel bir Bush-Arafat görüşmesinin gerçekleşmemesini tercih ettiğini, ancak bunu resmen dile getirmediğini belirtti.�
ABD yönetiminin Arafat'ı Filistin Yönetimi'nin başkanı olarak kabul ettiğini hatırlatan Kurzner, bu çerçevede Arafat'ın yasadışı ilan edilmesine karşı olduğunu, İsrail'in de böyle bir tutum içerisinde olmadığını söyledi.�
Büyükelçi, İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un ''Arafat eşittir Taliban'' benzetmesinin hatırlatılması üzerine de, ''Biz böyle bir benzetme yapmıyoruz ve yapılmasını da tavsiye etmiyoruz. Ne tür benzetmeler yapacağı konusunu İsrail hükümetine bırakıyoruz'' dedi.�
NASIL BİR FİLİSTİN DEVLETİ?
Kurzner, ABD'nin bir Filistin devletinin kurulmasından yana olduğunu, ancak ''Nasıl bir Filistin devleti?'' sorusuna iki taraf arasında yapılacak görüşmeler sonucunda karar verilmesi gerektiğini söyledi.�
Kurzner, bu çerçevede, bu devletin sınırlarının da iki taraf arasında varılacak bir anlaşma ile belirlenmesini desteklediklerini vurguladı.�
Kurzner, Washington'un barış süreci konusunda yeni öneriler ortaya atacağı yolundaki iddialar konusunda diplomatik bir dil kullanarak, Bush yönetiminin henüz pek çok konuda olduğu gibi Ortadoğu konusundaki görüşlerini daha önce açıklamadığını ve bunu açıklamasının doğal olduğunu söyledi.�
Büyükelçi, bunun ''BM Genel Kurulu'nda Bush'un ve Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın konuşmaları sırasında mı yapılacağı'' konusunda ise, ''Bu henüz kesinleşmiş değil'' dedi.
''KRİZ DEĞİL GÖRÜŞ AYRILIĞI''
Kurzner, ABD ile İsrail arasında, ''krizin değil, bazı görüş ayrılıklarının bulunduğunu'' belirterek, iki ülke ilişkilerinin barış süreci dışında pek çok yönü bulunduğunu ve sağlam temellere oturduğunu söyledi.�
Kurzner, İsrail-Filistin sorununun çözülebileceğine inandığını kaydederek, öncelikle iki tarafın da şiddete ve düşmanlığa son vermesi ve Mitchell raporunu uygulamaya koyması gerektiğini vurguladı.�
Büyükelçi, dün Savunma Bakan Yardımcısı David Starfield tarafından yapılan ve Filistin Yönetimi'nin büyük tepkisini çeken�''İntifada teröre dönüştü'' açıklamasının, ABD yönetiminin görüşlerini yansıttığını belirtti.�
Bu çerçevede, Arafat'tan da terör örgütlerini yasadışı ilan etmesini ve terör eylemlerini yürütenleri tutuklamasını beklediklerini vurguladı.�
İsrail'in A bölgesinden ABD'nin baskısıyla geri çekilmediğini belirten Kurzner, İsrail kabinesinin bildirisinde, ''İsrail ordusunun buradaki faaliyetlerini tamamladığı için geri çekildiği'' ifadesinin yer aldığını hatırlatarak, kısa bir süre sonra İsrail'in tamamen geri çekilmesinin beklendiğini ifade etti.�
ABD'nin, Filistin sorunu konusunda İsrail'i tavize zorlayarak Arap ülkelerini tatmin etmeye çalıştığı yolundaki iddiaların doğru olmadığını söyleyen Büyükelçi, ABD'nin çok uzun zamandır bu sorunu çözmeye çalıştığını hatırlattı.�
Kurzner, Şaron'un ABD gezisini ertelemesinden Washington'un üzüntü duyduğunu ve bu ziyaretin en kısa zamanda gerçekleşmesi gerektiğine inandığını belirtti ve ''umuyorum ki, en kısa zamanda yeni bir tarih saptanacak'' dedi.�
İSRAİL BASINI: ''ŞARON BÜYÜK HATA YAPTI''
İsrail basını ise, Şaron'un ABD gezisini iptal etmekle büyük bir hata yaptığını yazdı. Jerusalem Post gazetesi başyazısında, Washington'un teröre karşı koalisyon oluştururken teröre destek veren Arap ülkelerini koalisyona dahil etmesinin yanlış olduğunu vurguladı.�
Ancak yorumda, bunu dile getirmek ve İsrail'in teröre karşı desteğini göstermek için Şaron'un Washington'a gitmesi gerektiği belirtildi.�
Gazetenin, internet üzerinden yapılan anketine katılan İsraillilerin yüzde 79'u ise, ''Şaron'un ABD gezisini ertelemekte haklı olduğu'' görüşünü savundular.�
Haaretz'de yayınlanan bir yorumda ise, Şaron'un ABD'ye gitmeyerek iki ülke ilişkilerinde kriz olduğu kanısını pekiştirdiği ve bunu isteyenlerin ekmeğine yağ sürerek, İsrail'in stratejik çıkarlarına zarar verdiği değerlendirmesi yapıldı.�
Yorumda, Şaron'un ''nasıl bir Filistin devletine razı olduğu'' konusundaki görüşlerini dinlemek isteyen Washington'un, gezinin iptali nedeniyle hayal kırıklığına uğradığı belirtildi.