Güncelleme Tarihi:
Avustralya filmleri aratmayacak bir davaya sahne oldu.
Dört küçük çocuğunu öldürmekten hüküm giyen ve 'ülkenin en korkunç seri katili' olarak nitelenen Kathleen Folbigg, 20 yıl sonra serbest kaldı.
Folbigg'in en küçüğü 19 günlük, en büyüğü 19 haftalık olan dört çocuğu 10 yıl içinde bilinmeyen sebeplerle aniden hayatlarını kaybetmişti.
2004 yılında sona eren davada savcılık annenin çocuklarını boğarak öldürdüğünü öne sürmüş, Folbigg ise cinayet suçlamasını reddederek çocukların doğal yollarla öldüğünü savunmuştu.
İngiliz Guardian gazetesinde yer alan habere göre, bilim talihsiz annenin masumiyetini kanıtladı.
Yeni bilimsel bulgular 55 yaşındaki kadının dördüncü çocuğunu öldürmediğini ortaya çıkardı.
Hayatlarını kaybeden çocuklarda oldukça nadir görülen ve ani epilepsi ya da kalp krizine yol açabilen genetik mutasyon saptandığı açıklandı.
Savcılık, yeni bilgiler ışığında Folbigg'in çocuklarını öldürdüğüne dair ciddi şüpheler bulunduğunu ve bu nedenle serbest bırakıldığını duyurdu.
KEŞFEDİLMEMİŞ GENETİK MUTASYON
Bilim insanları, yaptıkları genetik çalışma sonucunda ölen iki kızın, daha önce keşfedilmemiş genetik mutasyonun sonucunda yaşamını yitirdiğini ve bu durumun ‘Muhtemelen patojenik’ olduğunu ifade etti.
Diğer iki erkek bebekteki durumun ise farklı bir genetik mutasyon olduğu, ancak bilim adamları daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu belirtti.
İki kız bebekte bulunan mutant geni CALM2 G114R'nin ilk keşfi, Avustralya Ulusal Üniversitesi'nde immünoloji ve genomik tıp profesörü Carola Vinuesa liderliğindeki bir ekip tarafından 2019'da yapıldı.
Profesör Vinuesa İngiliz basınına yaptığı açıklamada “Sarah ve Laura'da daha önce hiç bildirilmemiş, Kathleen'den miras kalan bir mutasyon bulduk" dedi.
BİLİM İNSANLARI 'MASUM' DİYORDU
Dilekçeyi imzalayan 90 bilim insanı arasında yer alan çocuk ve halk sağlığı araştırmacısı Profesör Fiona Stanley, 'Tıbbi ve bilimsel kanıtların, ikinci dereceden kanıtlar tercih edilerek göz ardı edilmesi derinden endişe verici. Artık Folbigg çocuklarının ölümü için alternatif bir açıklamamız var' ifadelerini kullandı.
Melbourne merkezli bir adli patolog olan Profesör Stephen Cordner, 2015 yılında çocukların otopsilerini yeniden incelemiş ve basına, "Bu çocukların herhangi birinin veya tamamının öldürüldüğü iddiasına yönelik olumlu bir adli patoloji desteği yoktur. Boğulma belirtisi yok" açıklaması yapmıştı. British Columbia Üniversitesi'nde adli patolog olan Matthew Orde, 2018 yılında yaptığı inceleme sonrasında "Temel olarak, Profesör Cordner ile hemfikirim, çünkü bu dört çocuk ölümü de doğal nedenlerle açıklanabilir" ifadelerini kaydetmişti.