Güncelleme Tarihi:
Eski Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, İstanbul Politikalar Merkezi-Sabancı Üniversitesi-Mercator Girişimi tarafından “Türkiye-Almanya İşgücü Anlaşması’nın 61. Yılında Türkiye-Almanya/AB İlişkileri” başlıklı panelde konuştu. Türk-Alman ilişkilerine dair, kültürlerarası arada kalma halinin aslında bir avantaj olduğunu vurgulayarak, bu durumun Alman ve Türk toplumuna çok büyük fayda sağladığını belirtti.
‘BÖYLE YAKINLIK YOK’
Alman Entegrasyon Vakfı’nın yönetim kurulunda yer alan Wulff şöyle dedi: “Dünyada Türkiye ve Almanya gibi sınıra sahip olmayıp bu kadar yakın olan iki ülke daha yok. Asıl yakın temas da 61 yıl önce imzalanan bu işgücü antlaşmasıyla Almanya’ya göç eden kişiler sayesinde oldu. Bu kişilerin çocukları, torunları, torunlarının çocukları şu anda bakanlık, müsteşarlık, bilim insanı, medya gibi Alman toplumunun farklı seviyelerinde görevlerini icra ediyorlar.”
Wulff, “Almanya’da entegrasyon konusu henüz tamamlanmadı ve zorlu şekilde ilerliyor. Zamanında Uğur Şahin’in babası Ford’a işçi olarak çalışmaya gitti. Oğlu Uğur ise matematiğe ilgi duydu, Katolik Kilisesi’nin kütüphanelerinde çalıştı. Mainz şehrinde BioNTech şirketinin mucizevi buluşuna imza attı. 1 yıl içerisinde aşı faaliyetlerinden dolayı, 1 milyon Euro vergi ödedi ve eskiden borçlu olan Mainz şehrinin tüm borçlarını kapatmış oldu. Bu iyi bir başarı hikayesidir.”
ARADA KALMA HALİ
Wulff son kuşağın sorunlarına dair de şunları söyledi: “Son vakıf etkinliğinde ‘arada kalma hali’ konulu bir konuşma dinlemiştik. Bu konuşmada son kuşağın kendini nasıl arada hissettiği anlatılıyordu. Bu çok geniş bir yelpaze ve bir avantaj. Her iki kültürün en iyi yanlarını bir bedende toplayabiliyorsunuz. Bu hem Alman hem Türk toplumuna çok büyük fayda sağlıyor. Eski milletvekili Özcan Mutlu’nun referans niteliğindeki ‘Almanya Nasıl Vatan Oldu’ adlı kitabı bu konuyu çok iyi anlatıyor.”