Güncelleme Tarihi:
Ekvador'un Guayaquil kentinde bulunan cezaevinde çeteler arasında çıkan çatışmada en az 118 mahkum hayatını kaybetti. Ölenlerin kimlik tespitinin günlerce sürebileceği belirtiliyor.
İçeride yakınları bulunan aileler ise korku ve endişe içerisinde cezaevinden haber alabilmeyi bekliyor. Gazeteci Blanca Moncada Pesantes, haber bekleyen mahkum yakınlarıyla konuştu.
2020'nin Mart ve Nisan aylarında, Guayaquil'in sokaklarında Covid-19 nedeniyle yaşanan ölümler kol gezerken bile, şehrin morgunun önünde bu kadar çok kişi toplanmamıştı.
Ekvador lideri Guillermo Lasso ölü sayısının arttığını duyurduğunda, onlarca aile cesetlerin getirildiği adli tıp laboratuvarına akın etti. Sevdiklerinin nerede olduğunu, daha da önemlisi, yaşayıp yaşamadığını öğrenmeye çalışıyorlardı.
Henüz yanıt alamayan yüzlerce aile üyesinin kaygısı, cezaevinden hala duyulan patlama sesleri gibi her geçen saat yükseliyor.
Cezaevindeki çatışmanın uyuşturucu ticaretiyle ilgili bir çete savaşı olduğu söyleniyor. Ancak olaylar henüz tam olarak kontrol altına alınmış değil.
Perşembe akşamı emniyet güçleri, 900 polisin ve askerlerin katıldığı bir operasyonla kontrolü sağladıklarını duyurdu ve ölü sayısının 118'e yükseldiğini açıkladı.
Morg dışında bekleyenlerden 66 yaşındaki Gustavo Vives, 24 yaşındaki oğlunun cezaevi çatışmasında öldüğünü söylüyor.
Vives, "Ölenler arasında onun ismi yoktu ama öldüğünü biliyorum, çünkü fotoğrafını gördüm ve onu teşhis ettim" diyor.
Birçokları gibi o da, sosyal medyadaki fotoğraflardan ya da diğer mahkumların ailelerinden bilgi alabiliyor.
Perşembe öğle saatlerinde adli tıp laboratuvarı önü kalabalıktı. Cenaze hizmeti verenler, kaygılı mahkum yakınlarının etrafında işlerini yapmaya çalışıyordu.
Covid salgınının en karanlık günlerinde bazı kişilerin ölüleri gömmek için karton kullanmak zorunda kaldığı Guayaquil'de, bu sefer onlarca tabut hazır bekletiliyor.
50 yaşındaki Zenaida Moreira, elinde ıslanmış peçetesiyle, 23 yaşındaki oğlu Darwin Camino'yu arıyor. Uyuşturucu kullanıcısı Darwin, bir okuldan sandalye çaldığı için tutuklanmış ve iki yıl önce bu tehlikeli cezaevine gönderilmiş.
Moreira, "Hırsızlıktan cezasını çekerken, katillerin, tecavüzcülerin, uyuşturucu satıcılarının arasına atıldı" diyordu.
İçerideki çatışmaların görüntülerini izlediğinden beri, oğlunun başına neler geldiğinden endişe ediyor.
Gözyaşları içinde, "O gördüğüm cesetlerden birisi ona mı aitti, bilmiyorum. Kesilmiş bir baş gördüm, yüzü ona benziyordu, ama yetkililerden hiçbir bilgi alamadım" diyor.
Oğlunun sesini en son günler önce, cezaevi telefonundan kendisini aradığında duymuş.
Darwin'in 30 yaşındaki ablası Maria, annesini teselli etmeye çalışıyor. Oğlundan haber alamamalarının tek nedeninin telefonların devre dışı kalmış olması olabileceğini söylüyor.
Ancak hala morg dışında beklemekteler.
Mahkum yakınlarının tek beklediği yer adli tıp laboratuvarı değil. Yetkililer onlara Abel Jimenez stadyumuna gitmelerini söylemiş. Orada gelişmelerden haberdar edileceklerini ve psikolojik destek alabileceklerini belirtmişler.
40 yaşındaki Pedro Murillo, 20 yaşındaki oğlu için stadyumda bekleyişte:
"Geldiğimde ismini ve herhangi bir dövmesi olup olmadığını sordular, hepsi bu" diyor.
Günlerce uyumadığını, işe gidemediğini de ekliyor.
Ölümlerin çoğunlukla cezaevinin beş ve altıncı kısımlarında olduğu sanılıyor. Bazı cesetlerin yakıldığı belirtiliyor. Bu durum, kimlik tespitini zorlaştırabilir.
Bu arada birçok yaralı mahkum da içeriden çıkarıldı. Bir doktorun BBC'ye aktardığına göre, Guasmo hastanesine 50 yaralı getirildi.
Buraya birçok mahkumun getirilmesiyle, sağlık personeli çete savaşının burada yeniden patlak vermesinden endişe ediyor.
Polisin cezaevi koridorlarında koğuş koğuş yaptığı aramalarla, ölü sayısının da artmasından endişe ediliyor.